@tuttttuuw2 Ben de o bölümden mezun olmuştum. 10 sene falan oldu. Gittiğim lisede 2.sınıfta başlamıştı meslek dersleri. Donanım ve yazılımın temellerini öğrettiler. Öyle belirli bir seviyenin üstüne çıkmadılar. Örneğin donanım derslerinde sıfırdan başladılar. İlk dönem hangi parçanın ne olduğunu ne işe yaradığını A'dan Z'ye öğrettiler. Tabii parça dediysem sadece kasa içi değil. Aklına gelebilecek her şey. Yani yazıcıdan tut projeksiyon cihazları, modemler, hublar, monitörler. İçini söke söke devre kartlarına kadar. 2. dönem pratiğe geçtiler. Yani bilgisayar donanımları sök tak. Bilgisayar nasıl toplanır. Toplanırken parça uyumluğuna nasıl dikkat edilir. Yani bize yaptırmaya başladılar. Onun dışında ağ sistemleriyle ilgili birçok şey server nasıl kurulur, ağ sistemleri falan. Yani sadece 2. sınıfın sonunda gidip bir bilgisayarcı açsak, mahalle bilgisayarcısıyım diye geçinen birçok insandan daha çok iş yapardık. Donanımın yanında yazılım dersi vardı. Onda da yazılım nedir, mantığını falan anlattılar. Visual Studio'da ufak tefek şeyler öğrettiler. Elektrik Elektronik dersi vardı. En zor ders oydu formüller falan kafa patates oluyordu. Daha sonra 3. sınıfa geçince işin rengi değişti. Web tasarım, yazılım ve programlama, grafik tasarım dersleri vardı. Öyle fiziksel müdehaleli dersler yoktu. Web tasarım dersinde Visual Studio üzerinde HTML, CSS, JavaScript öğrettiler. MySQL veri tabanı falan da öğretmişlerdi. Yazılım ve programlamada ufak tefek başladık. Sonra temeli biraz öğrenince hoca gelirdi. Program mı yapalım oyun mu diye sorardı. İşte bazen ufak tefek oyunlar yapardık. Bazen de böyle hesap makinesi veya ürün takip, depo, envanter tarzı iş yeri programları, e-ticaret satış programları yapardık. Grafik tasarım dersinde de. Photoshop, Corel Draw, After Effects, Animate CC falan öğrettiler. Bir de ya 2.sınıfta ya da 3.sınıfta paket programlama vardı. Yüzeysel Office Word anlattılar. Sonra Excel'e geçtik deli gibi kod yazdırıyordu hoca o çok gıcık bir dersti pek sevmezdik. Sonra Office Access'e geçtik veri tabanını falan öğretmişlerdi. En son lise 4'te staj yaptık zaten o sene doğru düzgün ders yoktu. Stajda da hoca biz size geçtiğimiz 2 sene boyunca donanım, yazılım, tasarım bilgisi verdik. Bunlardan hangisine gitmek istiyorsunuz diye sormuştu. Yazılım isteyenleri yazılımcılara, donanımcıları mahalle bilgisayarcıları hariç o iş ile uğraşan şirketlere falan gönderdiler. Bende tasarım istemiştim. Reklamcıya göndermişlerdi. Gece gündüz tasarım yaptırıyorlardı. Hoca para için gitmeyin istediğiniz alanlarda kendinizi geliştirmek, deneyim kazanmak için gidin demişti.
Yani benim gittiğim lise bana çok çok şey kazandırdı. Lise 3'te bir kız gelmişti nakil ile, bilişime gidiyor ama bilgisayar kullanmayı bile bilmiyordu. Kız laboratuvarda bilgisayarları hiç açmazdık. Hoca projeksiyon cihazından anlatıp anlatıp geçerdi demişti. Bizim hocada 2. sınıfta hepimizi ortaya toplayıp kasayı komple söküp geri birleştirirdi. Sonra da herkes kendi önündeki bilgisayarı 10 kere sök tak yapıp görüntü alacak derdi. Hocam bozulursa dedim. Vallaha hiç umurumda değil deneyim kazanmadıktan sonra ben tahtada 100 kere anlatmışım yine boş. Fiziksel pratik yapmadıktan sonra dümdüz anlatmak sadece zaman kaybı, edebiyat dersinde değiliz sonuçta derdi.
Yani kısacası demek istediğim şu. Her lisenin eğitim sistemi aynı değil. Bir lisedeki bölüm sana çok çok fazla şey de katabilir. Başka bir lisedeki aynı bölüm senin için zaman kaybı da olabilir. Sana ileride bir şey katar mı bu hocalarına ve eğitim sistemine kalmış. Biz çok iyi bir temel aldık lisede ve o temelin üstüne koyarak kendimizi geliştirdik. Ben şu an da lisenin bana kazandırdıklarıyla belirli bir seviye Web Tasarım ve Grafik Tasarım yapabiliyorum. Genelde grafik alanını daha çok sevdiğim için o alanda kendimi daha çok geliştirdim. Yazılım alanında kendini çok geliştiren arkadaşlarım var. Üniversiteye de gitmediler. Küçük bir ofis açıp direk yazılım işi yapmaya başladılar. Yani güzel eğitim verip temelini oluşturabilirler ise istediğin alanda ileride kendini geliştirebilirsin. Bu arada ders kitaplarını biz hiç kullanmamıştık. Megep diye kitaplar vermişlerdi. Hocalar pek kullanmazdı. 2 tuş ile yapacağın şeyi 10 sayfada anlatılan kitaptan hayır beklemeyin falan derdi. Biraz uzun oldu ama umarım demek istediklerimi anlatabilmişimdir. İyi düşün karar ver. Hala Anadolu Lisesi'ne geçmek için bir şansın olabilir. 2.sınıfa geçince nakili sadece gittiğin bölümler arasında yapıla biliniyordu sanırım. Gidip üst sınıftaki öğrencilere bir danış. Meslek derslerinde hocaların ders anlatma sistemleri nasıl memnunlar mı? Yoksa öyle yüzeysel sıvayıp, gel geçir anlatıp bitiriyorlar mı?
