Yanlış bir şekilde metafiziksel bir evrenin varlığına ulaştığınızı düşünüyorum.
En başta deneyim doğrudan bilmeye bağlı olarak elde edildiğini söylüyorsunuz. Ancak bunun tam tersi olması gerekir. Bilgiyi elde etmek için önce deneyimlemeniz gerekir. Taşın yüksek bir yerden bırakıldığında düştüğünü ya doğrudan duyu organlarıyla deneyimlemiş olmanız veya çoktan deneyimlemiş bir kişi tarafından bu bilgiyi almış olmanız lazım ki deneyimlemiş olun. Taşın zamanla yere düştüğünü gördükten sonra "Taş bırakılınca düşer." bilgisini kendinize katabilin. Bilgi doğrudan gelen bir şey değil, ya deneyimlemiş insanlardan aldığımız ya da doğrudan duyu organlarıyla aldığı deneyimden sonra ortaya çıkan sonuç bilgi oluyor.
"Metafizik evreni düşünebildiğimize göre deneyimlemişizdir." dediğimiz zaman gene sonucun sebebi tetiklemesi gibi bir durum ortaya çıkıyor. Bilmek için deneyimlememiz gerekiyor, deneyimlemek için de duyu organlarından gelecek bilgi gerekli. Duyu organları da somut evrendeki ışık, ses gibi çevresel unsurları topluyor. Dolayısıyla metafiziksel evren fikrini veya varlığını oluşturan şey de gene çevreden topladığımız veriler oluyor.
"Deneyimlemek için varlık yeterdir." demiştik. Ejderha örneğinden gidelim; Kertenkeleyi gördük, kuşu gördük ve ejderhayı düşünebildik. Ancak kertenkele de var, kuşta var. Ejderha var olan bir varlık değil. Dolayısıyla da ejderha yoktur. Yani metafiziksel evreni düşünebiliyor olmamız onun var olduğu anlamına gelmez, duyu organlarıyla deneyimlediğimiz bilgiden yola çıkılarak oluşturulmuş bir sonuç.
İlk çağlarda insanlar yıldırım çarpıp bir şekilde zarar gördüklerinde olaylara anlamlar yüklemişlerdir. Kendisi bu kadar büyük bir zararı deneyimlemiş ve "Yıldırım zarar verir." bilgisini almıştır. Bu zararı kendisi oluşturamadığında veya engellemediğinde "Bunu yapan benden güçlü bir şey olmalı." gibi bir bilgi almıştır.
Bu çok anlaşılmayacak bir örnek gibi geliyor. Daha iyi anlaşılabilmek için biraz daha yakına gidelim. 1400'lü yıllarda Eflak Prensi olan Drakula(III. Vlad olarak bilinir.) lakaplı şahsın kan içme, insanları kazığa oturtması gibi davranışlarından Vampir isimli varlık ortaya çıkmıştır. Halbuki Vampir diye bir varlık yoktur. III. Vlad'ın insanları kazığa oturtması, kan içmesi ya doğrudan insanlar tarafından deneyimlenmiş veya deneyimleyenlerin ağzından yayılarak deneyimler Vampir bilgisine dönüşmüştür.