Mevlana Türk mü?

Fars olsa ne Türk olsa ne. Birde gay tartışması var. Gay olsa ne olur, olmasa ne? Yaptıklarına bakın.
Kitaplarını okuyoruz. Nasreddin Hoca hakkında kötü söylemleri var. Nasreddin Hoca'yı onun öldürtmüş olduğu da muhtemel. Moğollara çok yakın . Mevlana'yı sevmiyorum bu yüzden.


17. BÖLÜM - Nâib dedi ki: Bundan önce kâfirler, putları öperler, putlara secde ederlerdi. Biz de şu zamanda onun tıpkısını yapıyoruz. Gidiyor, Moğollara secde ediyoruz; sonra da kendimizi Müslüman sayıyoruz. Ayrıca içimizde hırs, istek, kin, haset gibi bunca put var; bunların hepsine de itâat etmedeyiz; hem içten, hem dıştan biz de aynı işi yapıyoruz; sonra da kendimizi Müslüman sayıyoruz.
(Mevlânâ) buyurdu ki: Amma burda bir başka şey var. Hatırınıza şu kötüdür, beğenilmeyecek birşeydir düşüncesi geliyor ya; gönül gözünüz, kesin olarak niteliksiz bir pek büyük şey görmüştür ki bu, size kötü, çirkin görünüyor. Acı su, tatlı suyu içmiş olana acı gelir. "Herşey, zıddiyle meydana çıkar." Şu halde Ulu Tanrı canınıza inanç ışığını vermişki bu işleri çirkin görüyorsunuz. Demek ki güzelin karşısında bu çirkin görünüyor. Böyle olmasaydı neden başkalarında bir dert yok; ne haldeyseler hallerinden memnunlar; iş bundan ibâret diyorlar. Ulu Tanrı, size dileğinizi verecektir; elde etmeye çalıştığınızı elde edeceksiniz. "Kuş kanatlarıyla uçar, inanç sahibi himmetiyle."

(Birisi) sordu, dedi ki: Moğollar, bizim mallarımızı alıyorlar; bâzı-bâzı da bize mal bağışlıyorlar. Acaba hükmü nasıldır?
(Mevlânâ) buyurdu ki: Moğol, neyi alırsa Tanrının eline düşmüş, haznesine girmiş sayılır. Hani denizden bir testi, yahut bir küp su doldurursun; o, senin malın olur. O su, testide, yahut küpte durdukça kimse ona dokunamaz; kim senden izin almadan o küpü götürürse gasbetmiş olur. Fakat tekrar denize dökülürse herkese helâl olur; senin malın olmaktan çıkar. Şu halde bizim mallarımız onlara haramdır, onların mallarıysa bize helâldir. "Müslümanlıkta keşişlik yoktur; topluluk rahmettir." Tanrı rahmet etsin, esenlikler versin, Mustafâ, topluluğu sağlamaya çalıştı; çünkü canların topluluğunda pek büyük, pek ulu tesirler vardır; teklikle-yalnızlıkla bu, elde edilemez. Bu yüzden, mahalleli orda toplansın, daha fazla rahmete erişsin, daha fazla faydalansın diye mescitler kurdular. Evleri ayrı-ayrı yapmalarının sebebiyse halkı ayırmak, ayıpları örtmek için; faydası budur ancak. Şehirlinin toplanması için cami yaptılar. Dünya halkının çoğu şehirlerden, ülkelerden gelip orda toplansın diye de Kâb'e'ye varmayı farz ettiler.


FÎHİ MÂ-FÎH / Mevlana
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı