Sıfır temeli olan birisinin mühendislik kazanması için en az 2 sene mezuna kalması gerekiyor.Eğer amacınız bu yıl üniversite kazanmaksa güzel bir önlisans bölümğ kazanmaya uğraşın türkçede sadece paragraf yapsanız 25+ net gelicek sosyalde genel bilgiler zaten 10 net de orada gelse matematikde problem çözme sorularına çalışın 15 net oradan gelse fende basit soruları yapsanız 5 netde oradan gelse 55 net civarı yapıyor meslek lisesi okuduğunuzu söylemiştiniz ek puanla birlikte 2 yıllık elektrik bölümünü devletde veya özelde tam burslu şekilde okursunuz.Benim okuduğum üniversitede elektrik bölümü tam burslular için 580k sıralama istiyor.Öncelikle merhaba, benim bir derdim var hayatla alakalı. Sizlerle bunu paylaşmak istiyorum ve sizden yardım istiyorum. Bu yazacağım şey biraz uzun olacak, o yüzden değerli zamanınızı bana ayırdığınız için şimdiden teşekkür ediyorum. Şimdi konumuza gelelim.
Ben 18 yaşındayım, meslek lisesi elektrik bölümü mezunuyum. Geçen sene bu.
Eki Görüntüle 2206646
Sonuç olarak mezuna kalmaya karar verdim, lakin benim temelim yoktu. Hatta ilköğretim çağındaki bir çocukla aynı bilgilere sahibim neredeyse. Şimdi diyeceksiniz ki, “kardeşim 18 yaşına kadar neden bir temel atmadın?” aslında bununla alakalı aptalca bir mazeretim var: Küçük yaşta hasta olduğumdan dolayı ilköğretim çağımın belli bir kısmını hastanelerde geçirdim. Bu yüzden temel bilgileri öğrenemedim. Yazı yazmak, okumak, bölme, çıkarma bile dahil. Ailem ise bu konuya pek önem vermedi. Ben ise her şeyi kendi kendime öğrenmek zorunda kaldım.
Şimdi sorarsınız, “neden birinden yardım istemedin?” diye. Küçükken hastalığım yüzünden aileme çok zorluk çektirdim, bu yüzden onlara bir daha yük olmak istemedim. Öğretmenlerim ise çoğunlukla beni fark etmezlerdi bile. Fark ettikleri zaman ise "aptal" der geçerlerdi. Aynı şekilde sınıf arkadaşlarım da öyleydi. Ben ise içime kapanmıştım ve aptal olduğumu kabullenmiştim. Kendimi bilgisayar oyunlarına verdim, en azından hayatta iyi yaptığım bir şey vardı ve bu beni bir nebze mutlu ediyordu. Bu süreçte ortaokul bitmişti. Ben ise okuma-yazma, çarpma-bölme gibi konuları kendi kendime öğrendim. Hatta kitap okumayı çok sever oldum. Bana oyunlardan sonra en iyi gelen yegâne şeylerden biriydi kitap okumak.
Her neyse, konumuza geri dönelim. Lise son sınıftayken staj yaptığım yerde bir mühendis dikkatimi çekti. Bilgisayarda makine çizim falan yapıyordu. Merak edip ne yaptığını sordum. O da bana bir robot kol tasarladığını söyledi. Çizdiği şeyi bana gösterdi ve anlattı. Bir an içimden "keşke ben de bu adam gibi bir şeyler tasarlayabilsem" dedim. Sonra hangi bölüm mezunu olduğunu sordum, mekatronik mühendisiymiş. Bir an "acaba ben de mekatronik mühendisi olabilir miyim?" dedim ve ufaktan hayaller kurmaya başladım. Bu hayalimi aileme söyledim, onlar da olumlu karşıladılar. Lakin ben hiçbir şey bilmiyordum ve bu şekilde sınava girdim. Ailem ise az çok kötü bir not getireceğimin farkındaydı, o yüzden pek kafaya takmamam gerektiğini söyleyerek bir nebze içimi rahatlattılar.
Bir dershaneye yazıldım. Dershane bana bayağı bir uzaktı. Araçla gitmek istesem 40 dakikamı alıyordu. Derslerim sabah 9:00'da başlıyordu, ben ise derse yetişebilmek için 7:30'da kalkıp hazırlanıyor ve sonra yola çıkıyordum. Akşam ise 22:00'de dersim bitiyordu ama evim uzak olduğu için ve geç olduğu için babam beni almaya geliyordu. Bu tempo hakikaten çok yorucuydu benim için. Her gün bu yola katlanıyordum ve bu, gerçekten insanın moralini bozuyordu. Bir de yetmezmiş gibi aileme yük oluyorum, hem maddi hem de manevi olarak. Lakin elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışsam da bir türlü beceremedim. Sınava şu anda 10 gün kalmış ama ben hala sıfırım. Ailemin yüzüne bakacak halim yok, kendimi yük olarak hissediyorum. Bu sene maddi olarak 100 bin TL zararım oldu.
Şimdi diyeceksiniz, “kardeşim ne bu böyle?” dershane masrafım 40 bin TL, evim uzak olduğu için öğle yemeği, akşam yemeği derken günlük 200 TL harcıyorum. 10 ay boyunca her gün 200 TL harcadığım için toplamda 60 bin TL yapıyor. Toplamda ise 100 bin TL eder. Yol masrafını ve babamın yaptığı git-gel masrafını saymıyorum bile ve hala ben sıfırım. Düşün artık ne kadar işe yaramaz bir birey olduğumu. Şimdi ise sizden utanmadan tavsiye istiyorum.
Şimdiden tavsiyeleriniz için teşekkürler.
Öncelikle merhaba, benim bir derdim var hayatla alakalı. Sizlerle bunu paylaşmak istiyorum ve sizden yardım istiyorum. Bu yazacağım şey biraz uzun olacak, o yüzden değerli zamanınızı bana ayırdığınız için şimdiden teşekkür ediyorum. Şimdi konumuza gelelim.
Ben 18 yaşındayım, meslek lisesi elektrik bölümü mezunuyum. Geçen sene bu.
Eki Görüntüle 2206646
Sonuç olarak mezuna kalmaya karar verdim, lakin benim temelim yoktu. Hatta ilköğretim çağındaki bir çocukla aynı bilgilere sahibim neredeyse. Şimdi diyeceksiniz ki, “kardeşim 18 yaşına kadar neden bir temel atmadın?” aslında bununla alakalı aptalca bir mazeretim var: Küçük yaşta hasta olduğumdan dolayı ilköğretim çağımın belli bir kısmını hastanelerde geçirdim. Bu yüzden temel bilgileri öğrenemedim. Yazı yazmak, okumak, bölme, çıkarma bile dahil. Ailem ise bu konuya pek önem vermedi. Ben ise her şeyi kendi kendime öğrenmek zorunda kaldım.
Şimdi sorarsınız, “neden birinden yardım istemedin?” diye. Küçükken hastalığım yüzünden aileme çok zorluk çektirdim, bu yüzden onlara bir daha yük olmak istemedim. Öğretmenlerim ise çoğunlukla beni fark etmezlerdi bile. Fark ettikleri zaman ise "aptal" der geçerlerdi. Aynı şekilde sınıf arkadaşlarım da öyleydi. Ben ise içime kapanmıştım ve aptal olduğumu kabullenmiştim. Kendimi bilgisayar oyunlarına verdim, en azından hayatta iyi yaptığım bir şey vardı ve bu beni bir nebze mutlu ediyordu. Bu süreçte ortaokul bitmişti. Ben ise okuma-yazma, çarpma-bölme gibi konuları kendi kendime öğrendim. Hatta kitap okumayı çok sever oldum. Bana oyunlardan sonra en iyi gelen yegâne şeylerden biriydi kitap okumak.
Her neyse, konumuza geri dönelim. Lise son sınıftayken staj yaptığım yerde bir mühendis dikkatimi çekti. Bilgisayarda makine çizim falan yapıyordu. Merak edip ne yaptığını sordum. O da bana bir robot kol tasarladığını söyledi. Çizdiği şeyi bana gösterdi ve anlattı. Bir an içimden "keşke ben de bu adam gibi bir şeyler tasarlayabilsem" dedim. Sonra hangi bölüm mezunu olduğunu sordum, mekatronik mühendisiymiş. Bir an "acaba ben de mekatronik mühendisi olabilir miyim?" dedim ve ufaktan hayaller kurmaya başladım. Bu hayalimi aileme söyledim, onlar da olumlu karşıladılar. Lakin ben hiçbir şey bilmiyordum ve bu şekilde sınava girdim. Ailem ise az çok kötü bir not getireceğimin farkındaydı, o yüzden pek kafaya takmamam gerektiğini söyleyerek bir nebze içimi rahatlattılar.
Bir dershaneye yazıldım. Dershane bana bayağı bir uzaktı. Araçla gitmek istesem 40 dakikamı alıyordu. Derslerim sabah 9:00'da başlıyordu, ben ise derse yetişebilmek için 7:30'da kalkıp hazırlanıyor ve sonra yola çıkıyordum. Akşam ise 22:00'de dersim bitiyordu ama evim uzak olduğu için ve geç olduğu için babam beni almaya geliyordu. Bu tempo hakikaten çok yorucuydu benim için. Her gün bu yola katlanıyordum ve bu, gerçekten insanın moralini bozuyordu. Bir de yetmezmiş gibi aileme yük oluyorum, hem maddi hem de manevi olarak. Lakin elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışsam da bir türlü beceremedim. Sınava şu anda 10 gün kalmış ama ben hala sıfırım. Ailemin yüzüne bakacak halim yok, kendimi yük olarak hissediyorum. Bu sene maddi olarak 100 bin TL zararım oldu.
Şimdi diyeceksiniz, “kardeşim ne bu böyle?” dershane masrafım 40 bin TL, evim uzak olduğu için öğle yemeği, akşam yemeği derken günlük 200 TL harcıyorum. 10 ay boyunca her gün 200 TL harcadığım için toplamda 60 bin TL yapıyor. Toplamda ise 100 bin TL eder. Yol masrafını ve babamın yaptığı git-gel masrafını saymıyorum bile ve hala ben sıfırım. Düşün artık ne kadar işe yaramaz bir birey olduğumu. Şimdi ise sizden utanmadan tavsiye istiyorum.
Şimdiden tavsiyeleriniz için teşekkürler.
öncelikle Teşekkür Ederim dediğiniz gibi yapmaya çalışacağımSıfır temeli olan birisinin mühendislik kazanması için en az 2 sene mezuna kalması gerekiyor.Eğer amacınız bu yıl üniversite kazanmaksa güzel bir önlisans bölümğ kazanmaya uğraşın türkçede sadece paragraf yapsanız 25+ net gelicek sosyalde genel bilgiler zaten 10 net de orada gelse matematikde problem çözme sorularına çalışın 15 net oradan gelse fende basit soruları yapsanız 5 netde oradan gelse 55 net civarı yapıyor meslek lisesi okuduğunuzu söylemiştiniz ek puanla birlikte 2 yıllık elektrik bölümünü devletde veya özelde tam burslu şekilde okursunuz.Benim okuduğum üniversitede elektrik bölümü tam burslular için 580k sıralama istiyor.
Teşekkür Ederim dediğiniz gibi amaçlarım doğrultusunda gitmek istiyorum lakin ailemi yükte olmak istemiyorum ama ne yapacağımda bek bilmiyorumKardeşim senin geçtiğin yoldan geçen sene birebir aynılarını yaşadım. Sana bir tavsiyede bulunmak isterim. Ben de yks de 1 sene mezuna kaldım ve hiç çalışmadım. Bir daha sınava girdiğimde ise 2 milyon sıralama yaptım. Bir daha mezuna kalmayayım gidip en azından okuyayım diye dandirik bir özel üniversitede "tıbbi laboratuvar teknikleri" diye bir bölüme senelik 56k para bayıldım. Hayatın senin ellerinde. Benim gibi özel üniversitede dandirik bir bölümde okumak istemiyorsan çalış. Bunun acısını şu an yeterince fazla çekiyorum. İlgilenmek istediğin bölümü zaten bulmuşsun bak. Bunun peşinden koş. 1 sene daha mezuna kalmıyım gidip okuyayım diye özel üniversitede dandirik bir bölüm yazma.
Meslek lisesi mezunusunuz. Bence 2-3 yıl mezuna bırakacağım demiyorsanız iş bulun. Eğer gerçekten mühendislik istiyorsanız bu temelle çok zor. Zaten hocam mühendislik sayısal ve siz sanırsam 0 fen ile matematik çözmüşsünüz.
Tavsiye verecek kadar bilgili vs değilim kimsenin yazmadığını görünce ben de düşüncelerimi paylaşmak istedim. Ben de bir nevi seninle aynı durumdayım meslek lisesi okudum ilk-ortaokul temelim yok, olsa da ders çalışan bir tip değildim o zamanın çocukluğuyla ders boş geçince bile oley be modunda oluyorsun ve çevrenin çok fazla öneme sahip olduğunun farkında olmuyoruz genellikle.
9. sınıfın yanlış hatırlamıyor isem mart ayında pandemi başladı 9. un çeyreği 10. sınıfın tamamı pandemide geçti. Meslek lisesi olduğumdan 10. sınıf benim için en önemli yıldı denebilir. Bilişim okuyudm. Bazı temel dersler orada başlıyor tabii ki uzaktan eğitimle gram verim alamadık. 11. sınıfta da hala bir şeylerin farkında olmadığımdan dolayı ve tabii geçmişten gelen bir 10 yıllık ders çalışmama alışkanlığı devam ediyor elbette.
Anlayacağın 11 dümdüz geçti, 28 kişilik sınıf üniversite sınavı aklında olan bir ben vardım, diyordum sınav geliyor napacaz diye ama öyle kalıyordu e haliyle ben de bir şey yapmıyordum. 12. olduk haftanın 3 günü staj 2 günü okul. Okula gitme sebebimiz ders değil daha çok arkadaşlarımızı staj yüzünden göremediğimiz için buluşma mantığı gibi düşünmeye başladık hepimiz. Stajdayken fark ettiğim bir şey vardı. Web tasarım bana göre değil ben bu mesleği yapamam. Ve böylece bunun da farkına vardım daha sonra bana en yakın olan istediğim meslek olarak İngilizce öğretmenliğine yönelmeye başladım. 2023'ün eylül ayı sınava hazırlanmaya başladım, söylediğim gibi ilkokul ortaokul rezalet geçmişti. 6-7-8 zorbalığa uğradım ve çevremde de başarılı öğrenci yoktu.
Ortaokulu sana şöyle bir örnek vereyim hatırladığım kadarıyla, 6. sınıfta 3 tane matematik öğretmeni değiştik. Bir çocuk vardı hem kabadayı hem de bizden daha iri ve güçlü kilolu bir çocuk vardı bizi zorbalıyordu hocalara söylediğimizde onlar da bir şey yapmıyor üstüne hocalara söylediğimiz için bizi zorbalıyordu ailemize niye söylememişiz bilmiyorum. Asıl sorun da burada zaten çocuğuz bir şeylerin farkında değiliz ya bilinçlendirilmemişiz ya da korkutulmuşuz. Sınıf ortamı o kadar absürttü ki hoca o çocuğun bir şeyini alıp masasının üstündeki poşetin içine koymuştu dersi bozduğu için. Çocuk hoca ders anlatırken poşetinin içinden onu falan almıştı. Tahta sıraları bilirsin, altındaki demirlerden sürünerek bizim ayaklarımızla falan oynuyordu böyle bir ortam vardı. En saçma olayı ise sınıftan geçmek için hiçbir şey yapmana gerek olmaması bence.
Ben ders çalışmadım tamam bunu anlayabiliyorum. Ama bir insan evde bir kitap açmadan ortaokulu nasıl geçebilir ders içine katılmazdım ama düzeni de bozmazdım bana dokunmayan yılan 1000 yıl yaşasın modunda takılırdım. Neyse.
Mezun senem, bu yıl, matematik temeli atmamla ve nasıl ders çalıştığımı keşfetmekle geçti, bahane aramak için en kolay kısmı dürüst olmak gerekirse tam performansımı hiçbir zaman vermedim. Öz disiplinim yok ama hiç ders çalışmadığım gün 2'yi geçmedi elbet 3. gününde o derse oturdum ve elimden geldiği kadar ders yaptım. Önemli olan 10 saat ders yapmak değil. Ki 10 saat de ders yaptığım oldu. Asıl konu ne kadar verimli geçtiği.
Alışkanlıklar, disiplin, stres, yaşın alması, ailenin yaşlanması maddi durumlar vs her şey senin resmen ruhuna işliyor insanın hevesi, enerjisi kalmıyor. Ülkenin durumu. Kimi zaman işte çalışsam ne olacak ülkeye bak falan moduna giriyorsun.
Bilgi eksikliği kesinlikle senenin başında giderilmesi gereken bir durum. Sınavın sistemi olsun kendini tanıma olsun. Senin gibi benim gibi insanların işi normal mezunlardan daha zor. Onlar ya istediği yeri tutturamayıp zaten ders çalışan insanlar ve 1 sene daha sadece soru çözerek sınava hazırlanıyorlar.
Sen ben gibi insanlar ortaokul ilkokul temellerini 1 yılda atıp aynı anda TYT kasıp, varsa ydt/ayt çalışmaya çalışıyor ki bu imkansız. Günde şu kadar çalışırımla olmuyor insan beyni yoruluyor uykusu geliyor, istemiyor.
Tavsiye veremediğim için üzgünüm. Ama şu yazdıklarını okuyunca "bana benziyor" dedim direkt tabii senin sağlık problemlerin varmış bu benimkinden daha geçerli bir sebep.
Ben de şu an ne yapacağımı bilmiyorum, büyük ihtimalle istediğim bölümde bir üniversiteye bu yıl gidemeyeceğim ancak bu benim bırakacağım anlamına gelmiyor. Bir işe girip gene akşamları ders yapmak var aklımda, tabii bu ne kadar mümkün olur bilmiyorum iş yorgunluğu vs. ancak kendi paramı kazanmak ve para biriktirmek aileme destek olmanın verdiği hisle psikolojik olarak daha rahat olacağımdan daha başarılı olacağımı düşünürum artı olarak bu yıl neyi eksik yaptığımın farkına vardım ve sistem hakkında ders çalışma düzenim hakkında kendimi keşfettim ve bu eksiklikleri kapatabilmeyi umuyorum. Bu konuyu okuyacak diğer arkadaşlar için. "365 gün " çok da uzun bir süre değil arkadaşlar.
Aman X kadar yıl/gün var hallederim demeyin gerçekten zaman su gibi akıyor. Pandemiden sonra zaman kavramımızı kaybettik.
Bu yıl 19 yaşıma gireceğim üniversiteye gidemezsem büyük ihtimalle askerliği tecil ettiremeyeceğimden dolayı askere gideceğim. Asker de olmak istiyorum aslında ancak askerlik benim karakterime uyup uymadığı hakkında kesin yargıya varamadığım için onu geri plana attım, askerliğin nasıl bir yer olduğunu keşfedip yapabileceğimi düşünürsem şahsen askerde kalmayı düşünüyorum. Yapamaz isem gelip sınava hazırlanacağım. Sen ne yapacaksın bilmiyorum ama kendine şunu sorman gerekiyor. Herkes üniversite okuyup bir masabaşı / beyaz yaka olacak diye bir kaide yok. Ben sanayide... Ortamlarda zor şartlarda yıllarca çalışıp hayatımı bununla idame ettirebilir miyim yoksa ben rahat adamım ya da sağlık sorunlarım var ( yoksa bile koşulların olduğu bir işten dolayı olabilir) istediğin bölümü tercih et ve çalışmayı, denemeyi bırakma. Bizler daha çok genciz 18 19 20 yaşlar daha hayat için çok erken ama aynı zamanda çok geç.