japonfaik
Femtopat
- Katılım
- 27 Mayıs 2024
- Mesajlar
- 2
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
Öncelikle merhaba, benim bir derdim var hayatla alakalı. Sizlerle bunu paylaşmak istiyorum ve sizden yardım istiyorum. Bu yazacağım şey biraz uzun olacak, o yüzden değerli zamanınızı bana ayırdığınız için şimdiden teşekkür ediyorum. Şimdi konumuza gelelim.
Ben 18 yaşındayım, meslek lisesi elektrik bölümü mezunuyum. Geçen sene bu.
Sonuç olarak mezuna kalmaya karar verdim, lakin benim temelim yoktu. Hatta ilköğretim çağındaki bir çocukla aynı bilgilere sahibim neredeyse. Şimdi diyeceksiniz ki, “kardeşim 18 yaşına kadar neden bir temel atmadın?” aslında bununla alakalı aptalca bir mazeretim var: Küçük yaşta hasta olduğumdan dolayı ilköğretim çağımın belli bir kısmını hastanelerde geçirdim. Bu yüzden temel bilgileri öğrenemedim. Yazı yazmak, okumak, bölme, çıkarma bile dahil. Ailem ise bu konuya pek önem vermedi. Ben ise her şeyi kendi kendime öğrenmek zorunda kaldım.
Şimdi sorarsınız, “neden birinden yardım istemedin?” diye. Küçükken hastalığım yüzünden aileme çok zorluk çektirdim, bu yüzden onlara bir daha yük olmak istemedim. Öğretmenlerim ise çoğunlukla beni fark etmezlerdi bile. Fark ettikleri zaman ise "aptal" der geçerlerdi. Aynı şekilde sınıf arkadaşlarım da öyleydi. Ben ise içime kapanmıştım ve aptal olduğumu kabullenmiştim. Kendimi bilgisayar oyunlarına verdim, en azından hayatta iyi yaptığım bir şey vardı ve bu beni bir nebze mutlu ediyordu. Bu süreçte ortaokul bitmişti. Ben ise okuma-yazma, çarpma-bölme gibi konuları kendi kendime öğrendim. Hatta kitap okumayı çok sever oldum. Bana oyunlardan sonra en iyi gelen yegâne şeylerden biriydi kitap okumak.
Her neyse, konumuza geri dönelim. Lise son sınıftayken staj yaptığım yerde bir mühendis dikkatimi çekti. Bilgisayarda makine çizim falan yapıyordu. Merak edip ne yaptığını sordum. O da bana bir robot kol tasarladığını söyledi. Çizdiği şeyi bana gösterdi ve anlattı. Bir an içimden "keşke ben de bu adam gibi bir şeyler tasarlayabilsem" dedim. Sonra hangi bölüm mezunu olduğunu sordum, mekatronik mühendisiymiş. Bir an "acaba ben de mekatronik mühendisi olabilir miyim?" dedim ve ufaktan hayaller kurmaya başladım. Bu hayalimi aileme söyledim, onlar da olumlu karşıladılar. Lakin ben hiçbir şey bilmiyordum ve bu şekilde sınava girdim. Ailem ise az çok kötü bir not getireceğimin farkındaydı, o yüzden pek kafaya takmamam gerektiğini söyleyerek bir nebze içimi rahatlattılar.
Bir dershaneye yazıldım. Dershane bana bayağı bir uzaktı. Araçla gitmek istesem 40 dakikamı alıyordu. Derslerim sabah 9:00'da başlıyordu, ben ise derse yetişebilmek için 7:30'da kalkıp hazırlanıyor ve sonra yola çıkıyordum. Akşam ise 22:00'de dersim bitiyordu ama evim uzak olduğu için ve geç olduğu için babam beni almaya geliyordu. Bu tempo hakikaten çok yorucuydu benim için. Her gün bu yola katlanıyordum ve bu, gerçekten insanın moralini bozuyordu. Bir de yetmezmiş gibi aileme yük oluyorum, hem maddi hem de manevi olarak. Lakin elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışsam da bir türlü beceremedim. Sınava şu anda 10 gün kalmış ama ben hala sıfırım. Ailemin yüzüne bakacak halim yok, kendimi yük olarak hissediyorum. Bu sene maddi olarak 100 bin TL zararım oldu.
Şimdi diyeceksiniz, “kardeşim ne bu böyle?” dershane masrafım 40 bin TL, evim uzak olduğu için öğle yemeği, akşam yemeği derken günlük 200 TL harcıyorum. 10 ay boyunca her gün 200 TL harcadığım için toplamda 60 bin TL yapıyor. Toplamda ise 100 bin TL eder. Yol masrafını ve babamın yaptığı git-gel masrafını saymıyorum bile ve hala ben sıfırım. Düşün artık ne kadar işe yaramaz bir birey olduğumu. Şimdi ise sizden utanmadan tavsiye istiyorum.
Şimdiden tavsiyeleriniz için teşekkürler.
Ben 18 yaşındayım, meslek lisesi elektrik bölümü mezunuyum. Geçen sene bu.
Sonuç olarak mezuna kalmaya karar verdim, lakin benim temelim yoktu. Hatta ilköğretim çağındaki bir çocukla aynı bilgilere sahibim neredeyse. Şimdi diyeceksiniz ki, “kardeşim 18 yaşına kadar neden bir temel atmadın?” aslında bununla alakalı aptalca bir mazeretim var: Küçük yaşta hasta olduğumdan dolayı ilköğretim çağımın belli bir kısmını hastanelerde geçirdim. Bu yüzden temel bilgileri öğrenemedim. Yazı yazmak, okumak, bölme, çıkarma bile dahil. Ailem ise bu konuya pek önem vermedi. Ben ise her şeyi kendi kendime öğrenmek zorunda kaldım.
Şimdi sorarsınız, “neden birinden yardım istemedin?” diye. Küçükken hastalığım yüzünden aileme çok zorluk çektirdim, bu yüzden onlara bir daha yük olmak istemedim. Öğretmenlerim ise çoğunlukla beni fark etmezlerdi bile. Fark ettikleri zaman ise "aptal" der geçerlerdi. Aynı şekilde sınıf arkadaşlarım da öyleydi. Ben ise içime kapanmıştım ve aptal olduğumu kabullenmiştim. Kendimi bilgisayar oyunlarına verdim, en azından hayatta iyi yaptığım bir şey vardı ve bu beni bir nebze mutlu ediyordu. Bu süreçte ortaokul bitmişti. Ben ise okuma-yazma, çarpma-bölme gibi konuları kendi kendime öğrendim. Hatta kitap okumayı çok sever oldum. Bana oyunlardan sonra en iyi gelen yegâne şeylerden biriydi kitap okumak.
Her neyse, konumuza geri dönelim. Lise son sınıftayken staj yaptığım yerde bir mühendis dikkatimi çekti. Bilgisayarda makine çizim falan yapıyordu. Merak edip ne yaptığını sordum. O da bana bir robot kol tasarladığını söyledi. Çizdiği şeyi bana gösterdi ve anlattı. Bir an içimden "keşke ben de bu adam gibi bir şeyler tasarlayabilsem" dedim. Sonra hangi bölüm mezunu olduğunu sordum, mekatronik mühendisiymiş. Bir an "acaba ben de mekatronik mühendisi olabilir miyim?" dedim ve ufaktan hayaller kurmaya başladım. Bu hayalimi aileme söyledim, onlar da olumlu karşıladılar. Lakin ben hiçbir şey bilmiyordum ve bu şekilde sınava girdim. Ailem ise az çok kötü bir not getireceğimin farkındaydı, o yüzden pek kafaya takmamam gerektiğini söyleyerek bir nebze içimi rahatlattılar.
Bir dershaneye yazıldım. Dershane bana bayağı bir uzaktı. Araçla gitmek istesem 40 dakikamı alıyordu. Derslerim sabah 9:00'da başlıyordu, ben ise derse yetişebilmek için 7:30'da kalkıp hazırlanıyor ve sonra yola çıkıyordum. Akşam ise 22:00'de dersim bitiyordu ama evim uzak olduğu için ve geç olduğu için babam beni almaya geliyordu. Bu tempo hakikaten çok yorucuydu benim için. Her gün bu yola katlanıyordum ve bu, gerçekten insanın moralini bozuyordu. Bir de yetmezmiş gibi aileme yük oluyorum, hem maddi hem de manevi olarak. Lakin elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışsam da bir türlü beceremedim. Sınava şu anda 10 gün kalmış ama ben hala sıfırım. Ailemin yüzüne bakacak halim yok, kendimi yük olarak hissediyorum. Bu sene maddi olarak 100 bin TL zararım oldu.
Şimdi diyeceksiniz, “kardeşim ne bu böyle?” dershane masrafım 40 bin TL, evim uzak olduğu için öğle yemeği, akşam yemeği derken günlük 200 TL harcıyorum. 10 ay boyunca her gün 200 TL harcadığım için toplamda 60 bin TL yapıyor. Toplamda ise 100 bin TL eder. Yol masrafını ve babamın yaptığı git-gel masrafını saymıyorum bile ve hala ben sıfırım. Düşün artık ne kadar işe yaramaz bir birey olduğumu. Şimdi ise sizden utanmadan tavsiye istiyorum.
Şimdiden tavsiyeleriniz için teşekkürler.