Bloodborne oyununu an itibarıyla 2.kere başlayarak tekrar kendi eksenimde alevlendirdim. Bu sebeple dedim neden incelemesini yazmıyorum? Hadi başlayalım.
Senaryo:
oyunun başlangıçta bize anlattığı hikayeyi hatırladığım kadarıyla yazacağım. Çünkü ben de hakim değilim Bloodborne oyununun senaryosuna. Hikayemiz yharnam adındaki bir şehirde geçer. Bu yharnam şehirinde kan yoluyla bulaşan bir hastalık var. Bu hastalık yüzünden insanlar lanetleniyor ve sonsuza dek canavar kalıyorlar. Hastalığa yakalanmayan insanlar ise her gece yharnam şehrinde canavar avına çıkıyor. Biz ise yharnamı kurtarmaya gelen bir avcıyız. Şu kadarcık özeti yazabilmek için bile ki ana hikayenin %0.1'lik kısmı bile değil internetten 2-3 kaynak baktım. Gerçekten hikayesini anlatmayan bir oyun Bloodborne ama bu sizde hikayesiz algısını yaratmasın oyunun gerçekten iyi bir arka plan hikayesi var. Ama ilgisi olana var.
Oynanış:
geldik oyunun en iyi olduğu yöne oynanış. Bu sıradan bir souls oyunu değil arkadaşlar. Serinin gerçekten evrim geçirdiği bir oyun. Bir kere oyun çok hızlı soulslarda düşmanlardan kaç mantığı hakimken Bloodborne oyununda hızlıca karşılık ver mantığı hakim. Öyle ki oyunda bir düşmandan hasar alırsanız ve 10 saniye içerisinde ona karşılık verirseniz kaybettiğiniz canın bir kısmını geri alabiliyorsunuz. Ayrıyeten oyunda 2 tane kaçma şekli mevcut biri odaklanırken hızlı kaçma diğeri ise bildiğimiz takla. Takla bana daha rahat geldi çünkü oyun 30FPS olduğundan hızlı kaçmaya bir tık geç cevap verebiliyor. Aynı şekilde bu oyunda her zaman yenilenen bir "estus flask" materyaliniz yok. Düşmanlardan çıkan ve yenilenmeyen para ile satın alınabilen bir kan şişemiz var bu oyunda. Zorluk olarak Demon's Souls zorluğu hakim genel olarak bossa giderken 1 veya 2 bonfire oluyor sadece. Aynı Demon's Souls'taki tek bonfire sistemi gibi.
Vuruş hissiyatı:
vuruş hissiyatı bu oyunda gerçekten çok güçlü. Vurduğunuzu hemen anlıyorsunuz. Her yere dağılan kanlar sizin kıyafetinize bile bulaşıyor ve bu bir bonfire noktasından avcının rüyası noktasına gitmeden kaybolmuyor. Oyunda vuruş hissiyatı çok güçlü olduğundan hemen tatmin oluyorsunuz.
Boss savaşları:
soulslar arasında en sağlam boss savaşlarından bazıları Bloodborne oyunundadır. Gehrman gibi hızlı, sizden ama sizden daha çok tetikte bir boss, cleric Beast gibi ilk boss olmasına rağmen sizi çok zorlayacak sağlam bir müziği ve molotof taktiği ile sizi zevkten dört köşe eden bir boss bile var bu oyunda. Boss savaşları gerçekten çok iyi oyunu bitirdikten sonra top 10 boss listenizin değişeceğini düşünüyorum.
Oyunda Türkçe dil desteği var!
Silah çeşitliliği:
silah çeşitliliği gerçekten çok bol. Siz 1 veya 2 silah deneyimleyecek olsanız da oyunda dönen silah bile var. Yahu oyunda minik uçlu bedava kağıtlı silah bile var. Daha ne olsun?
bölgeler:
Oyundaki bölgeler gerçekten çok güzel. Merkez yharnam bölgesinde bilinmezlik ve gizemi yaşayabilir, eski yharnam bölgesinde korkuyu iliklerinize kadar yaşayabilirsiniz. Bölgeler DS1 oyunundaki gibi her yere bağlı olmasa da gerçekten çok güzel.
Bonus:
Rehber: Cleric Beast nasıl geçilir?
boss savaşına girmeden önce 10 tane molotof kokteyli alın ve hepsini bossa fırlatın. Ardından silahınızı çıkartın ve hepsiyle vurun. Ardından sürekli arkasına çekip 2'li ağır saldırı yapın. Boss öldü!
Senaryo:
oyunun başlangıçta bize anlattığı hikayeyi hatırladığım kadarıyla yazacağım. Çünkü ben de hakim değilim Bloodborne oyununun senaryosuna. Hikayemiz yharnam adındaki bir şehirde geçer. Bu yharnam şehirinde kan yoluyla bulaşan bir hastalık var. Bu hastalık yüzünden insanlar lanetleniyor ve sonsuza dek canavar kalıyorlar. Hastalığa yakalanmayan insanlar ise her gece yharnam şehrinde canavar avına çıkıyor. Biz ise yharnamı kurtarmaya gelen bir avcıyız. Şu kadarcık özeti yazabilmek için bile ki ana hikayenin %0.1'lik kısmı bile değil internetten 2-3 kaynak baktım. Gerçekten hikayesini anlatmayan bir oyun Bloodborne ama bu sizde hikayesiz algısını yaratmasın oyunun gerçekten iyi bir arka plan hikayesi var. Ama ilgisi olana var.
Oynanış:
geldik oyunun en iyi olduğu yöne oynanış. Bu sıradan bir souls oyunu değil arkadaşlar. Serinin gerçekten evrim geçirdiği bir oyun. Bir kere oyun çok hızlı soulslarda düşmanlardan kaç mantığı hakimken Bloodborne oyununda hızlıca karşılık ver mantığı hakim. Öyle ki oyunda bir düşmandan hasar alırsanız ve 10 saniye içerisinde ona karşılık verirseniz kaybettiğiniz canın bir kısmını geri alabiliyorsunuz. Ayrıyeten oyunda 2 tane kaçma şekli mevcut biri odaklanırken hızlı kaçma diğeri ise bildiğimiz takla. Takla bana daha rahat geldi çünkü oyun 30FPS olduğundan hızlı kaçmaya bir tık geç cevap verebiliyor. Aynı şekilde bu oyunda her zaman yenilenen bir "estus flask" materyaliniz yok. Düşmanlardan çıkan ve yenilenmeyen para ile satın alınabilen bir kan şişemiz var bu oyunda. Zorluk olarak Demon's Souls zorluğu hakim genel olarak bossa giderken 1 veya 2 bonfire oluyor sadece. Aynı Demon's Souls'taki tek bonfire sistemi gibi.
Vuruş hissiyatı:
vuruş hissiyatı bu oyunda gerçekten çok güçlü. Vurduğunuzu hemen anlıyorsunuz. Her yere dağılan kanlar sizin kıyafetinize bile bulaşıyor ve bu bir bonfire noktasından avcının rüyası noktasına gitmeden kaybolmuyor. Oyunda vuruş hissiyatı çok güçlü olduğundan hemen tatmin oluyorsunuz.
Boss savaşları:
soulslar arasında en sağlam boss savaşlarından bazıları Bloodborne oyunundadır. Gehrman gibi hızlı, sizden ama sizden daha çok tetikte bir boss, cleric Beast gibi ilk boss olmasına rağmen sizi çok zorlayacak sağlam bir müziği ve molotof taktiği ile sizi zevkten dört köşe eden bir boss bile var bu oyunda. Boss savaşları gerçekten çok iyi oyunu bitirdikten sonra top 10 boss listenizin değişeceğini düşünüyorum.
Oyunda Türkçe dil desteği var!
Silah çeşitliliği:
silah çeşitliliği gerçekten çok bol. Siz 1 veya 2 silah deneyimleyecek olsanız da oyunda dönen silah bile var. Yahu oyunda minik uçlu bedava kağıtlı silah bile var. Daha ne olsun?
bölgeler:
Oyundaki bölgeler gerçekten çok güzel. Merkez yharnam bölgesinde bilinmezlik ve gizemi yaşayabilir, eski yharnam bölgesinde korkuyu iliklerinize kadar yaşayabilirsiniz. Bölgeler DS1 oyunundaki gibi her yere bağlı olmasa da gerçekten çok güzel.
Bonus:
Rehber: Cleric Beast nasıl geçilir?
boss savaşına girmeden önce 10 tane molotof kokteyli alın ve hepsini bossa fırlatın. Ardından silahınızı çıkartın ve hepsiyle vurun. Ardından sürekli arkasına çekip 2'li ağır saldırı yapın. Boss öldü!
Son düzenleyen: Moderatör: