Öncelikle herkese merhaba, ben yaklaşık bir yıldır müzik prodüktörlüğü yapıyorum. Son zamanlarda fark ettim ki herkes şarkı ve müzik dinliyor ama nasıl yapıldığını bilmiyor. Ben de bildiklerimi 6 farklı konuda sizlere aktarıp aydınlatmak istedim.
1.) BPM / tempo
BPM, yani
beat per minute. şarkınızın ve müziğinizin hızı, temposudur. Çeşitli şarkı türlerine uygun BPM aralıkları vardır. Mesela HIP-hop için 80BPM - 110BPM aralığı tercih edilir,
ceza FT. Sagopa Kajmer - neyim var ki? şarkısının tempo hızı 90BPM'dir.
"Peki tempoyu neye göre belirlemeliyiz?" sorusunun iki cevabı var. Birincisi, yazdığınız bestenin okunuş hızını metronom denen aletle ölçmek ve o tempoya uymak. İkincisi, en baştan tempo belirleyip buna göre beste yazmak. İkinci yöntemi önermiyorum.
2.) altyapı / beat
Altyapı veya beat denen kavram bildiğimiz müzik aslında. Buna örnek olarak en çok bilinen
farazi - unutulanlar ve
farazi - dobro vecer var. Normal bir şarkıdan tek farkları vokallerinin olmaması.
"Peki bu Beat'ler nasıl yapılıyor?" sorusunun cevabı DAW programları veya akustik. DAW programları, dijital olarak müzik ve şarkı yapabileceğiniz, ses dosyalarını düzenleyebileceğiniz tempolu programlardır. En çok bilinen DAW programları arasında FL Studio, Cubase ve Ableton live vardır. Akustik ise canlı performanstır, yani tüm çalgıların aynı anda ve aynı mekanda çalınarak kayıt alınmasıdır.
3.) beste yazmak
Şarkı sözleri yazıyorsunuz ama bunları redif, uyak, aruz ölçüsü ve kafiye gibi kurallara göre yazmalısınız. Bu kavramları kendiniz araştırmanızı öneririm. Şarkı sözlerine dertlerinizi, kederlerinizi, hislerinizi ve düşüncelerinizi ekleyebilirsiniz. Ama bunları birbiriyle anlamlı ve çelişmesiz şekilde yapmanızı öneririm, yoksa yeni nesil Ultra mega ergenlerin dinledikleri gibi olur. Bu sözleri belli tempoda yazıyorsunuz, sonrasında mikrofonla kayıt ediyorsunuz.
4.) kayıt ve kayıt cihazları
Şarkınızın en önemli kısmı vokallerdir. Şarkı sözlerini mikrofon denen aletle kaydediyoruz; isterseniz tüm şarkıyı tek seferde kaydedin, isterseniz her satırı aralıklarla kaydedin. Benim önerim ikişer satır ikişer satır kaydetmek. Merak etmeyin, bu vokallere sonradan efekt ekleyip düzenleyebileceksiniz.
Mikrofonlar ikiye ayrılır: Condenser mikrofonlar ve normal mikrofonlar.
Condenser mikrofonlar stüdyolar için özel üretilen kaliteli mikrofonlardır. Bu mikrofonları kullanabilmek için özel ses kartına ve bilgisayara ihtiyacınız var. Ses kartı derken bilgisayarın içindeki değil, fiyatı 5.000TL civarı olan ses kartlarından bahsediyorum. Bunların özelliği Condenser mikrofonlara gereken yüksek gücü iletmek ve mikrofonun aldığı sesleri dönüştürmek. Condenser mikrofonlar XLR kablolarla çalışır, XLR kabloyu mikrofona ve ses kartına bağlayıp ses kartından çıkan 3, 5mm jak kablosunu bilgisayara bağlıyorsunuz. En çok bilinen Condenser mikrofon markaları arasında Rode, Behringer, Midex ve mxl vardır.
Normal mikrofonlar ise iletişim kurmak, basit ses kaydetmek vb. için üretilir. Normal mikrofonlara örnek olarak kulaklık mikrofonları, USB mikrofonlar ve telefon mikrofonları vardır. Bu mikrofonları USB veya 3, 5mm jak ile takıp otomatik çalıştırabilirsiniz. Ses duyarlılığı ve kalitesi azdır, dip gürültüsü fazladır. Normal mikrofon markaları arasında sadece Trust markası aklıma geldi.
5.) mixing & mastering
Mixing, yani karıştırmak. Şarkınızdaki veya müziğinizdeki seslerin, enstrümanların, vokallerin ve efektlerin ses seviyelerini ayarlamaya denir. Mastering ise DAW programlarındaki "Master" denen, tüm seslerin, enstrümanların ve vokallerin birleştiği ses kanalındaki efektleri ayarlamak, belirli frekansları yükseltip belirli frekansları düşürmektir. Kısacası genel olarak şarkınızın Bass'ını falan ayarlamak. Şarkı yapım sürecinde en uzun süren işlem mixing & mastering süreci olabiliyor.
6.) yayınlama / releasing
Şarkınız, müziğiniz veya şarkılarınız bitti. Peki bunu nasıl Spotify, Apple Music, Deezer, Tidal ve YouTube Music gibi platformlarda yayınlarım?
Üç farklı cevabım var: Birincisi eski tip albüm plağı satmak, ikincisi distribütor ile yayımlamak, üçüncüsü ise label şirketlerle yayımlamak. Eski tip albüm plağı satmayı tavsiye etmem, yine de hala bunu yapanlar var. Bildiğiniz müzik plağına kendi albümünü kaydettirip satıyorsunuz. Buna kasetler de dahil. Distribütör ile satmak, yeni başlayanlar için en çok önerilen yayınlama türüdür. Distribütör dediğimiz şey bir kuruluş, site veya şirket. Bu distribütörlerin internet sitelerine kayıt olup aylık, yıllık veya ömür boyu planlarından birini seçip şarkınızı yayınlayabilirsiniz. Distribütörlere örnek olarak TuneCore, distrokid, amuse, cdbaby ve routenote siteleri vardır. Bu distribütörler size 3 ayda bir ödeme yapar.
Distribütör ile yayınlanan albümlere Underground albüm deniyor, Underground albümlerin amacı şarkı dünyasına kendinizi tanıtmak, popülerlik kazanmak ve kitle toplamak.
Üçüncüsü ise label şirketler. Bu şirketler sizin sponsorunuz, sizin canınız ciğeriniz olur. Yaptığınız albümlerin ve şarkıların telif haklarını kontrol eder, eksiklikleri tamamlar ve kendileri yayınlar. Bu şirketlerle çalışmak için onlara demo parçalarınızı göndermeniz gerekiyor, ya da distribütörler aracılığıyla yayınladığınız albümler sayesinde sizinle çalışmak isterler. Paranız varsa kendi label şirketinizi kurabilirsiniz.
Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim, umarım doğru anlatabilmişimdir. Sadece Spotify'da bir şarkınız veya müziğiniz bir milyon defa dinlenirse aşağı yukarı 20.000TL kazanıyorsunuz, daha fazla olabilir belki. Hepinize iyi sosyaller

.