Sevgilin olsun istemiyorsun. Sana ilgi gösterecek bir kişi olsun istiyorsun. "sevgili" yapmak göründüğü kadar zor bir şey değil. Bir kafeye yahut bara gidiyorsun. İki kelime oyunu ve cepten çıkan birkaç tomar para ile süreli bir "sevgili" kazanıyorsun. Buna benzer ve daha uzun süren saçmalıkların yaşanmasını istemiyorsan akışına bırakmak zorundasın. Sevgililik ve gönül işleri farklı şeylerdir. Birinden manevi olarak hoşlanmadan başlatacağın bir ilişki 2-3 ay içerisinde cinsel birliktelikten öteye gitmeyip son bulacaktır. Sevgili istiyorum diye sağa sola yanıp iki günde kazanacağın bir kadın sana hiçbir şey katmayacak. Sevgililik ve gönül işleri arasındaki farkı anlayabildiysek can alıcı noktaya geliyorum; bu işler öyle pat diye yapılacak işler değil. İsteyerek elde edebileceğin bir şey de değil. Öncelikle hayat düzenini ve buna bağlı olarak sosyal çevreni sağlam bir yüzeye oturtman gerekiyor. Oltanı denize öyle bir atman gerekiyor ki, balık oltaya değil sana doğru çekilsin. Fiziksel ve manevi anlamda temizlenip hobi edinmeye bak. Bu ilgini çekebilecek herhangi bir şey (enstrüman çalmak, kitap okumak, tiyatroya gitmek, şiir okumak vs.) Olabilir. Üniversite ortamı olsun, herhangi bir arkadaş ortamı olsun; seni tanımaları için kendini tanıtma. Bırak, onlar seni görebildikleri kadar tanısın. Fiziksel aksanlar insanın ikinci ağzıdır. Gerek tarzın gerekse mimiklerine özen göster. Nabza göre şerbet vermeyi iyi öğren. Empati kurmayı sıklaştır ve insanlara onları sıkmayacak derecede telkin et. Önce konuşmayı değil dinlemeyi öğren. Göz temasından asla kaçınma. Ancak bunu yaparken rahatsız edici düzeye gelme. Yeni tanıştığın insanlara karşı hitap şeklini iyi belirle. En önemlisi ise bunları yaparken yapmacık olma. Kendini hayatın akışına bırak. Bu güne kadar olmadıysa emin ol olmaması en iyisi olmuştur. Bu vesileyle kendini yenileme ve geliştirme fırsatın oldu. Şimdi yavaşça doğrul ve kendine bir plan kurmaya başla. Bu aşamaları teker teker aştıktan sonra tanışma ve manevi anlamda yakınlaşma aşaması olacaktır. Olmuyorsa ve ilerlemiyorsa zorlamanın da tutulmanın da manası yok. Unutma; bazıları unutulmayı sevilmekten daha çok hak eder. Selametle.