Neden şekersiz kola içmemeliyiz?

Evet, neden şekersiz kola içmemeliyiz? Herhangi bir marka vermiyorum, hepsi aynı mantık genelde. Şimdi arkadaşlar, şekersiz kola dediğimiz şeyin içerisinde şeker olmadığı için sıfır kalori olaraktan pazarlanıyor. Bu kolanın içerisine ne koyuyorlar da tadı pek değişmiyor normalinden? Aspartam, sukraloz ve Asasülfam K.

Nedir bu illetler?
Aspartam üzerinden gitmek gerekirse içeriği C14H18N2O5 yani 14 Karbon, 18 Hidrojen, 2 Azot ve 5 Oksijenin birleşmesinden oluşan ve 1 molü 294 gram olan bir illettir. Bu arkadaşımız bildiğimiz şekerden 180 kat daha tatlıdır! Nasıl yani? diyebilirsiniz. Hemen açıklayayım, 220 gram şekeri alın ve onu bir gramlık küçük bir hap gibi sıkıştırın. Onu yediğinizde o kadar tatlı bir tadı vardır ki kusabilirsiniz. 1 gram Aspartam = 180 gram şeker gibi düşünebilirsiniz. Aspartam vücuda girdiğinde kendini şeker gibi tanıtır ancak şeker değildir. Bağırsaklar kanalları açar ve şeker bekler. Çünkü şeker görünümü olan bir şey gelmiştir ancak o kanalları ve hücreleri dolduracak kadar gelmediği için bağırsaklar bekler. Hala gelmediği için bağırsaklar o kanalları ve hücreleri karbonhidrat ile doldurmaya karar verir. Böyle olunca da acıktım herhalde düşünürsünüz ve gördüğünüz ilk karbonhidratı yersiniz. Bu da doğal olarak kilo almanıza sebebiyet verir.

Bir deney boyunca adayların yarısına 10 yıl boyunca normal kola, diğer yarısına ise 10 yıl boyunca aspartam içerikli kola içirilir. Deneyin sonunda şekersiz yani aspartamlı kola içen adayların diğer adaylardan %55 daha fazla diyabet riski olduğu ortaya çıkmıştır!

Başka zararları var mı?
Olmaz olur mu? Buyurun sayalım.

Fenilketonüri (PKU)

Fenilketonüri, nadir bir genetik bozukluktur. Aspartamın içeriğinde olan fenilalanin metabolize edilemediği için, kanda birikmeye başlayan bu madde beyinde tahribata neden olur ve en ciddi sonuçlarından biri de zeka geriliğinin oluşmasıdır. PKU’lu kişilerin aspartam alımını sınırlamaları önemlidir.

Tardif diskinezi (TD)​

Yüz ve vücutta ani, kontrol edilemeyen hareketlere neden olan nörolojik bir hastalıktır. Bazı şizofreni ilaçlarının yan etkisi olduğu düşünülmektedir. Aspartamdaki fenilalanin, TD’nin kontrolsüz kas hareketlerini hızlandırabilir.

Lupus​

Lupus hastalığı, bağışıklık sisteminin bozulmasıyla birlikte eklem ağrıları, deride kızarıklıklar, ateş, kilo kaybı gibi belirtiler gösteren bir hastalıktır. Ancak mevcut çalışmalar çelişkili sonuçlar göstermektedir.

Duygu durum değişiklikleri​

Uzun süre büyük miktarlarda aspartam tüketen birçok kişinin kanında aşırı miktarda fenilalanin gözlenmiştir. Bu da beyindeki serotonin düzeylerinin azalmasına ve depresyon, sinirlilik gibi duygusal rahatsızlıklara neden olabilir. Şizofreni için ilaç kullanan kişiler aspartamdan kaçınmalıdır. Depresyon öyküsü olan hastalarda aşırı aspartamın semptomları arttırdığı görülmüştür.

Kalp hastalığı​

10 yıl boyunca izlenen yaklaşık 60 bin menopoz sonrası kadına ilişkin çalışma, günde iki diyet içeceğinin kalp hastalıkları riskini önemli ölçüde artırabildiğini göstermiştir.

Diyabet​

Aspartam ve metabolik hastalık arasındaki bağlantıyı ayrıntılı olarak inceleyen 2016 tarihli bir araştırma uzun süreli tatlandırıcı alımının, bağırsak içinde yaşayan bakteri dengesini ve çeşitliliğini bozabileceğini düşündürmektedir. Böyle bir bozulma, tip 2 diyabet için bir risk faktörü olan glikoz intoleransı ile sonuçlanabilir.

Potansiyel tehlikeler

  • Baş ağrısı, Nöbetler, İnme
  • Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB)
  • Obezite, Sindirim semptomları, Doğum kusurları
  • Alzheimer, Parkinson, Epilepsi
  • Hafıza kaybı, Görme bozuklukları
  • Beyin tümörü, Zeka geriliği
  • Lenfoma, Lösemi
  • Kronik yorgunluk sendromu
  • Multipl Skleroz (MS), Migren

Aspartam'dan nasıl korunabilirim?
Çok kolay, ürünün etiketini okuyun! Özellikle içeceklerin arkasını okuyun, mutlaka yazıyor. Ancak firmalar direkt olarak Aspartam yazmaktan çekiniyor bazen. Sebebi belli. O yüzden bir kaç farklı şekilde yazacaktır. Arkasında tatlandırıcılar sınıfında E951 veya Fenilketonürikler: fenilalanin içerir veya Aspartam yazacaktır.

Neden diyabet hastalarına Aspartam veya türevlerini veriyorlar?
Çünkü kan şekerini yükseltmiyor, tansiyona etkisi yok. Aslında hasta bunu reddedebilir. Çayını, kahvesini veya limonatasını şekersiz içebilir. Ancak hasta bunun yerine şeker gibi rol yapan Aspartamı zararsız olarak düşünüyor ve kullanıyor.

Güya kilo almamak için şekersiz kola alırlar ve önerirler. Yalan arkadaşlar yalan! Evet içerisinde şeker yok, bir kere Aspartam içmekten ölmezsiniz tabii ki veya kilo almazsınız hemen. Ancak yediğiniz her şeyin yanına bir şekersiz kola açıyorsanız yapmayın! İlla içeceksiniz normal kola için! Evet, ciddiyim normal şekerli kola için. Bir yetişkin erkeğin maksimum alması gereken şeker günde 32 gramdır. Kadınlar için ise 25 gram. Zaten bir 250 mL'lik şişeden alabilirsiniz bunu. Fazlası zarar, kola zaten çok zararlı ancak onu başka bir makalemde anlatacağım. Benim tavsiyem kola yerine su için! Ben öyle yapıyorum, spordan sonra geldiğimde yemeğimi yiyorum suyla beraber. Evet bazen kola da içiyorum ama sürekli değil. Ara sıra kaçamak yapın ama abartmayın. Herkese iyi sosyaller!

Aspartam nedir? Zararlı mıdır, hangi gıdalarda bulunur?
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Makale için teşekkürler hocam, ben normalde içmiyorum zaten. Fakat bu sıralar sıkı bir diyet yapıyorum ve hiç şeker almamaya dikkat ediyorum. O yüzden 2-3 gündür şekersiz kola içiyorum, aspartamın ne kadar zararlı olduğunu biliyordum ama detayını burada öğrendim. Diyetim bitince bir daha içeceğimi düşünmüyorum, zaten tadı güzel değil normale göre :D.
 
Kola veya Fanta'yı nasıl içiyorlar anlamıyorum. Çok gazlılar ve tatları o kadar da iyi değil.
Son yıllarda tadı daha da kötüleşti. Gerçek anlamda kötü.
Makale için teşekkürler hocam, ben normalde içmiyorum zaten. Fakat bu sıralar sıkı bir diyet yapıyorum ve hiç şeker almamaya dikkat ediyorum. O yüzden 2-3 gündür şekersiz kola içiyorum, aspartamın ne kadar zararlı olduğunu biliyordum ama detayını burada öğrendim. Diyetim bitince bir daha içeceğimi düşünmüyorum, zaten tadı güzel değil normale göre :D.
Madem içeceksiniz size Pepsi Max öneririm, tadı daha iyi. :)
 
Şekersiz kola falan saçmalık (bull shit) hepsi. Ben kola bağımlısıyım. Şekersiz içmiyorum yine aynı zararlı illet... Bırakamıyorum maalesef.
 
Hocam madde ile alakalı doğru söylemişsiniz ama illaki karbonhidrat yemek zorunda değiliz ben mesela diyet yaparken 300 kaloriyi hiç yoktan mi alıyım ayda yılda canımız kola çekerse alıyorum şekersizi onun dışı kahve çay su devam.

Hocam madde ile alakalı doğru söylemişsiniz ama illaki karbonhidrat yemek zorunda değiliz ben mesela diyet yaparken 300 kaloriyi hiç yoktan mi alayım ayda yılda canımız kola çekerse alıyorum şekersizi onun dışı kahve çay su devam.

Şekersiz içiyorum hepsini de.
 
Öncelikle makale için teşekkür ederim. Benim de gözümden kaçan önemli bir noktaya değinmiş makale. Aspartamın sindirimi sonucu oluşan Fenilalanin, Aspartat ve Metanol, vücutta ve günlük yiyeceklerimizde doğal olarak bulunsa bile, Aspartam'ın farkı çok ufak bir molekül olduğu için hızlıca sindirilerek bu maddelerin çok hızlı bir şekilde yükselmesine sebep olması.

Mesela 1 bardak sütte, 1 bardak aspartamlı koladan daha çok fenilalanin ve aspartat var, ancak süt yavaş, aspartam çok hızlı sindirildiği için normalde doğal ve zararsız olan bu maddeler, sanki 5-10 bardak süt aynı anda içmişsiniz gibi birden yükseliyor ve bu da anlık bir oksidatif strese sebep oluyor. Zaten makalede de bahsedilen karaciğer hasarı, antioksidanların tükenmesi, bağırsak bakterilerine negatif etkileri vs hep buradan kaynaklanıyor.

Oksidatif strese kırmızı et de sebep oluyor, hayvansal yağlar da sebep oluyor. Aspartam, başka hiçbir maddenin yapmadığı, zehirli bir şeyler yapmıyor yani. Yediğimiz doğal şeylerin bile birçoğu zaten aynı aspartam gibi zararlı. Bağırsak florasını, antioksidan-oksidan sistemleri yeni yeni keşfediyoruz ve hayatımızdaki çok fazla şey aslında yeni güvenlik incelemeleri gerektiriyor. Aspartam da bunlardan sadece birisi.

Kısacası, Aspartam'ın içindekiler değil de, hızlı sindirilen küçük bir madde olması asıl problem. Çünkü makalede de dediği gibi, 1 bardak sütte 1 bardak aspartamlı kolaya kıyasla 6 kat fazla fenilalanin var, 13 kat fazla aspartat var. 1 bardak domates suyunda, 1 bardak aspartamlı kolaya kıyasla 6 kat fazla metanol var. Yine makalede de dediği gibi, "aspartatın içeriğinin tamamı insan vücudunda doğal olarak bulunan maddeler" zaten.

Benim anlatmak istediğim de buydu aslında. Aspartamın içeriği tamamen doğal, ama fazla kullanılmaması lazım. Ben burada "fazla kullanmak" derken "günde 1 bardaktan bir şey olmaz herhalde" demiştim, ancak yanlışımı da kabul etmem gerekir, benim de aklıma gelmeyen, aspartamın bu doğal molekülleri çok kısa sürede çok fazla miktarda kana vererek oksidatif strese sebep olabileceğiydi, bu da zaten "güvenli doz sınırı" kavramımızı ortadan kaldırıyor. İnsanlar üzerinde, daha düşük dozlarla olan etkilerini de incelememiz gerekiyor bu "hızlı sindirilme" olayından dolayı. Makale de bunu anlatıyor zaten.

Aynısı büyük ihtimalle MSG için de geçerli. O da normalde zararsız olan sodyum ve glutamat maddelerini, çok kısa sürede çok fazla miktarda vücuda verebilme imkanına sahip.

Biraz şeye benziyor bu. Kandaki Karbondioksit artınca insan zehirleniyor, ama kanımızda belli oranda karbondioksit olmazsa da ölürüz. Bu durumda karbondioksite zehirli diyebilir misiniz? Aynısı fenilalanin, aspartat ve metanol için de geçerli. Kanda ya da bağırsakta artmaları zararlı, ancak hiç olmazlarsa da ölürüz. Bu bileşiklere zehirli diyebilir miyiz? Problem bu bileşikler değil, bu bileşikleri, doğal ve güvenli miktarlarından çok daha yukarı taşıyan "aspartam". Bu noktada benim de gözümden kaçan, aspartamın hızlı sindirilmesinin, çok az miktarda alınsa bile yaratabileceği etkiydi, ki siz de aslında bu etkiden bahsetmediniz iki yazınızda da. Ben attığınız makaleden okuyup öğrendim. Siz de eksik öğrenmişsiniz maalesef.

İlk yazınızda zaten bu makaleden ya da bu mekanizmadan bahsetmiş, kaynak göstermiş olsaydınız ben de size farklı bir yazıyla cevap verirdim.

Sonuç olarak, size ilk tavsiyem devam etmekte. İlk yazınız kaynak açısından oldukça yetersiz, sadece "mavikadin.com" diye bir site var. Sonradan attığınız Oxford makalesi gibi makaleleri ilk yazınıza eklemelisiniz ki bizler de okuyabilelim. Ana yazınızda hala kaynak göstermediğiniz onlarca farklı iddia var, "bir çalışma şunu gösteriyor, bir çalışma bunu gösteriyor" gibi.

Aspartam bir bileşiktir. Tuz gibi bir bileşiktir. Tuzun oluştuğu Na ve Cl aslında insan için öldürücüdür ancak ikisinin birleşimi insanın doğal ihtiyacı olan tuza dönüşür. Lütfen bileşik ile farklı şeyleri karıştırmayınız. Aspartam'ın azı çoğu fark etmeksizin zararlıdır.
En son şuna da cevap vereyim çünkü aslında eleştirdiğim hatanızı burada da yapmışsınız. Aspartam'ın zararlı etkileri olduğu konusunda haklısınız. Burada bir problem yok. Ancak zararının sebebini anlamamış durumdasınız.

Tuzun içerdiği Sodyum (Na), saf metal halinde tehlikelidir. Klor (Cl), Klor gazı (Cl-Cl) formundayken zehirlidir. NaCl formunda ise bu maddeler "iyon" olarak bulunur, birisi Na+ öbürü Cl-'ye dönüşür ki vücudumuzda en çok bulunan iyonlardır ikisi de. Bu durumun aspartamın zararıyla hiçbir alakası yok.

Çünkü Aspartam'da da olay şu. Aspartam, 3 bileşikten oluşuyor: Fenilalanin, Aspartat ve Metanol. Bu üç bileşik de birebir bu halleriyle vücutta bulunur. Etle, sütle, nohutla, fasülyeyle, elmayla portakalla bu bileşikleri sürekli tüketiyoruz zaten. Vücudunuz sürekli bu bileşikleri işler, birbirine dönüştürür, başka moleküllerin yapımında kullanılır. Bu moleküller, belirli miktarları aşmadıkları sürece vücuda zararlı değillerdir. Tek problem, aspartam küçük ve yoğun olduğu için, "azı zararsız" diyemiyormuşuz, azıcık aspartam bile, normalde zararsız olacak bu maddeleri, zararlı miktarlarda üretmeye yetiyormuş, bunu ben de yeni öğrendim sayenizde, asıl sonradan attığınız makaleyi ilk yazınızda paylaşmış olmanız gerekiyordu bu sebeple.

Umarım derdimi anlatabilmişimdir.
 
Son düzenleme:

Yeni konular

Geri
Yukarı