Bu iki noktaya aynen katılıyorum.
Abi her şeyi "İnsanoğlunun iyiliği için yapılmıştır" saçmalığına bürümeseniz mi acaba? Çünkü bu saçmalıkla gidersek gerçeği hiçbir zaman bulamayacağız.
Bu çıkarımı nasıl yaptınız? Kur'an'ın evrenselliği hükümlerinin her dönemde geçerli olmasıdır.
Bu kadar dar görüşlü olduğunu bilsem zaten bu kadar kanıt vs. sunmazdım sana. Sen bu mantıkla düşünerek aklına gelebilecek her şeyi dine yorabilirsin. ''Kertenkele böyle yaptı çünkü tanrı öyle istedi.''Verilen linkteki açıklama doğru bile olsa bu neyi değiştirir? Sonuçta balın depolandığı petek önce dairesel olmuş sonra altıgene dönüşmüş. Yani? Sonuçta öyle bile olsa, arıların vücut ısıları vs gibi sebeplerden dolayı bu dönüşüm gerçekleşiyorsa bunun ilmini bilen yaratıcı buna göre yaratmış demektir. Benim anlatmak istediğim burada belirli bir düzen var. Yani bazen kare yapıp sonra yamuğa dönüşüyor ya da dairesel yapıp üçgene dönüşüyor değil. Olması gereken en mükemmel şekilde oluyor ve bunu yapan akılsız, şuursuz bir böcek.
Yani örneğin evinizde bir kertenkele olsa ve bilgisayarda Word açsanız. Akşam geldiğinizde Word dosyasına Sefiller romanının yazıldığını görseniz, kertenle klavyede gezerken olmuş demezsiniz. Sefilleri'i okumuş birisi yazmış dersiniz. Ortada bir ilim, irade ve kudret sahibi birinin olduğunu aklen kabul edersiniz. Bunu yazarken italik yazmış, koyu yazmış oraya çok takılmazsınız. Altını çizmek istediğim nokta tam olarak bu.
Eğer bu kitap tüm insanlık için getirildi ise herkesin açık bir şekilde anlayabilmesi gerekir, anlayamıyorsa evrenselliğini yitiriyor. Ayrıca şu an kuran da bahsedilen topraktan yaratılma düşüncesi günümüzdeki bilgilerimizle hükmünü yitiriyor.
Sana bilimsel olarak şöyle açıklayayım sen karar ver. İnsan DNA sına kodlanmış sadece ölüm zamanı ortaya çıkan ge mevcut. Beyin ölümü gerçekleştiğinde yani beyin sapındaki sinir hücreleri öldüğünde sadece organ faaliyeti ve nefes alma durur. Ama algın sürekli açık olur. Bunu ölüm zamanı ortaya çıkan gen sayesinde olur ve farklı algı yollarını açar. Sen görmesende işitmesen de bu gen sayesinde algılarsın. Kimi kadim bilgilerde tanrı parçacığı olarak da adlandırılır. İnsan beynin de ki hafıza proteinleri çok sağlam bir yapıdadır. Bu yapı asidik ortama, bazik ortama, sıvı ortama, hava şartlarına, ışığa, yüksek sıcaklığa çok dayanıklıdır. Ölüm olunca bu proteinler ölmez mezardaki bitkilere, ağaçlara ve sulara karışıp hafızamız doğada yaşamaya devam eder. Yine bir şekilde duyu olarak algılamaskta farklı bir algıyla yaşamaya devam ederiz. CRISP-CAS9 diye bir proje geliştiriliyor DNA ameliyatı. İleri ki zamanlarda ölenlerin hafıza proteinleri satılarak o hayatı yaşamak isteyenlerin DNA larına bu proje ile rahatlıkla entegre edilebilecek. Her mezarlık veri deposu olabilecek.
Bu kadar dar görüşlü olduğunu bilsem zaten bu kadar kanıt vs. sunmazdım sana. Sen bu mantıkla düşünerek aklına gelebilecek her şeyi dine yorabilirsin. "Kertenkele böyle yaptı çünkü tanrı öyle istedi."
Ben sana kertenkelenin bilimsel olarak neden öyle yaptığını açıklarım sen de "E al işte bak onu da tanrı yaptı" dersin. İşin içinden çıkamazsın. İnancına saygı duyuyorum. İyi günler.
Kısa bir kaynak bırakayım, ingilizceniz varsa okuyun.
Bu link söylediğiniz şeyi basit bir şekilde çürütüyor. Arıların ilk yaptığı petek dairedir. Daha sonra eriyerek altıgen haline geliyor. Ki aslında bu altıgenler her kenarı birbirine eşit birbirine mükemmel oturan altıgenler değil.How honeycombs can build themselves - Nature
Physical forces rather than bees’ ingenuity might create the hexagonal cells.www.nature.com
Karıncalar ile aramızdaki boyut farkından bahsettiğim şey fizikseldi. Ortalama insanın 1.70 olması ve karıncaların ortalama 1cm olması gibi.
Elbette bir karıncayı ateşe atıp yakabilirsiniz. Fakat bu acıyı o karıncaya sonsuza kadar çektirmek elbette gücümüz dahilinde değil.
Aslında aynı şeyden bahsettiğimizi düşünüyorum, bana kalırsa ahiret kavramı yok.