Örnek Olay: OKUL SADECE BİLGİ VERİLEN BİR KURUM DEĞİLDİR

Katılım
14 Ağustos 2010
Mesajlar
79.057
Makaleler
289
Çözümler
2.268
Yer
İstanbul
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Profil Kapağı
1522743131
Ortaokul 2. sınıf öğrencisi Abdurrahman matematik dersini sevmesine rağmen bazı konularda zorlanıyordu. Özellikle formül kullanmak zorunda olduğu problemleri çözmekten pek hoşlanmazdı. Sınıfta pasif bir öğrenci değildi. Öğretmeni kendisini severdi. Abdurrahman bunu bilir ve öğretmenin sevgisine kendince karşılık vermek için derslerde daha aktif olmaya çalışır, konuları iyice anlamak için çabalardı. Ancak bu kadar çaba Abdurrahman üzerinde olumlu bir etki yapmıyordu. O kadar çalışmaya rağmen formül kullanmak zorunda kaldığı matematik konularında; açılar, ölçü birimleri gibi, bir türlü başarılı olamıyordu. Ailesi çözüm yolunu ona piyasada satılan yardımcı kitaplardan almayı uygun görmüştü. Fakat bu yol da işe yaramamıştı.

Okulun açılmasından uzun bir süre geçmiş ve artık yazılı sınavlar yaklaşmıştı. Tüm çabalarının yetersiz kaldığını gören Abdurrahman matematik sınavından korkuyordu. Düşük not alıp öğretmenin sevgisini kaybedeceğini düşünüyordu. Sınavdan yüksek not almanın bir yolu olmalıydı. Normal yollar işe yaramadığına göre geriye tek bir çare kalıyordu: Kopya.

Sınav günü Abdurrahman her zamanki sırasına, üçlü sıra düzeninin orta bölümünde en arka sıradaki yerine oturmuş, son tekrarlarını yapıyor, son bir çaba ile kopyaya ihtiyaç duymak istemiyordu. Sınav kâğıtları dağıtıldığında gördü ki başka çaresi yoktu. Ya düşük not alacak öğretmenin sevgisini kaybedecekti ya da kopya çekip hakkı olmayan yüksek notu alacak her şey olduğu gibi devam edecekti. Sınavın ortalarına gelindiğinde Abdurrahman sıranın altındaki matematik defterini açarak açılarla ilgili formüllere bakmaya başlamıştı. Birkaç soru yaptıktan sonra öğretmeni Abdurrahman’ı yakaladı. Sınav anında çok kızdı. Abdurrahman’a bağırdı, bir tokat attı, defterini aldı ama sınavına devam etmesine izin verdi. Abdurrahman çok utanmıştı. O an onun için her şey bitmişti. Öğretmeninin gözünde daha çok şey kaybettiğini o an anladı. Sınavına devam etti. Kopya çekmesine rağmen öğretmeni Abdurrahman’ın yaptığı tüm soruları değerlendirmiş ve ona yüksek bir not vermişti. Ama o bu nota sevinememişti. Sevdiği öğretmenin gözünde itibar kaybettiğini biliyordu. Her şeyin not olmadığını bazen manevi değerlerin daha önemli olduğunu anlamıştı.
 
Bizim okulda neden böyle bir şey olmuyor. Kopyayı gördükleri anda basıyorlar üstüne imzayı. Hayatım boyunca hiç kopyadan yakalanmadım fakat yakalanan arkadaşlarım affetmiyorlar :D
 
Ben de okurken sınavda hoca yakaladı beni defteri aldı. Sonra ben önde ki arkadaşın kitabını alıp devam ettim onuda yakalayıp aldı ama kağıda dokunmadı bile :)
 
Bizim sınıftaki kopya trafiği süper. Hoca arkasını döner dönmez en az 15 kişi başlıyor kopyaya. Hiçbir şey bilmeden gir, 100 alırsın. O derece :D
 
''Eğitim - Öğretim Yılı'' olması gerekiyor normalde değil mi ? Ama devletimizin ''Öğretmen'' ünvanını koyduğu kişilerin azımsanmayacak kadar bir kısmı bu iki kelimenin anlamını dahi bilmiyor. Gerçek eğitimciler sokaklarda işsiz dolaşan güzide üniversitelerin mezunları...
 
Her şeyin not olmadığını
Her şey not değil ancak üniversiteye giriş sınavında ne yazık ki belli bir miktarda etkilemekte. Göz ardı edilebilecek bir etkileme değil ancak buradaki liseli arkadaşlara şunu demek isterim, siz elinizden geleni yapın. Hakkınız olanı fazlasıyla alırsınız zaten. Düşük alınca da dünyanın sonu gibi davranmayın.
 

Geri
Yukarı