Bir ülkede eğitim sistemi kötüyse maalesef diğer standartlarda da düşüklük gözlemlenir. Bu standartlara örnek verecek olursak eğer adalet, siyaset, ekonomi vb. daha birçok örnek sayılabilir. Eğitim açısından yetersiz olan bazı insanların bugünkü adam kayırmaca zihniyetiyle önemli mevkilere getirilmesi ülkenin gelişmişlik seviyesini aşağılara çeker. Bunların en temelinde eğitim yer almaktadır. Düzgün bir şekilde eğitim sistemi oluşturmazsanız maalesef kötü sonuçlara hazırlanmanız gerekir. Bir sınav tarihinin bile ayarlanamadığı bu sistem zaten başlı başına ne kadar kötü olduğunu göstermektedir. Kaliteli ve sağlam hocalarımız, akademisyenlerimiz yok mu? Tabii ki var fakat sağlam bir üniversiteye yerleşirseniz eğer, zaten buraya kadar gelmek de sıkıntı. İlkokul, ortaokul, lise. Bu saydığım eğitim-öğretim okullarında disiplin, hoca kadrosunun gelişmişliği, sınıf ortamı, eğitim sistemi vb. etkenler öğrencinin seviyesini yükseltir ya da düşürtür. Eğer disiplini olmayan, ezbere dayalı-anlamakta zorlanacağınız ve yapamayacağınız bir sürü ödevleri veren- soru sorduğunuzda bile sizinle ilgilenmeyen hocalarınız ve serseri dolu okullarda okursanız iyi bir üniversite kazanmanız için çok ama çok çalışmanız gerekir. Bu çalışma sürecinde öğrencinin psikolojisi kötü etkilenebilir.
YKS'ye gelecek olursak, benim teorime göre bu sınav %50 iyi bir psikoloji, %50 ise bilgi birikimi-uzun süre yapılan çalışmalarla kazanılabilecek bir sınav. Her sene bu sınava giren öğrenciler maalesef dediğim ''psikoloji'' kısmını atlıyor, kendilerini bir yandan da çok sıkıyorlar. Sürekli çalışıyor, uyku uyumuyorlar. Bunların yapılması elbette önemli ve gerekli fakat ne kadar çok çalışırsanız çalışın, her dersten bilgi sahibi olsanız dahi bile sınav zamanı geldiğinde eğer kaygınız sizi bastırırsa en kolay soruyu bile yapamazsınız. Bir soruya dakikalarca zaman harcadığınızı farkedince eliniz ayağınız titremeye başlar ve odağınızı kaybedersiniz. Bu tarz olayları yaşamamak için kendinizi psikolojik anlamda hazırlamanız gerekir. Kitaplar, makaleler okumalı; deneyimli insanları dinlemelisiniz. Ee tabii ki de bir de işin çalışma kısmı var, her gün düzenli-disiplinli şekilde çalışmalı, günün sonunda tekrarlarınızı yapmalı ve her hafta bir deneme sınavı olmanız lazım. Deneme sınavından çıkan sonuçlara bakarak hangi konuda eksiğinizin olduğunu tespit etmeli, o konuya tekrar çalışmalı ve bolca soru çözmeniz gerekli. En önemlilerinden biri ise pes etmemeniz gerekir. Unutmayın, pes ederseniz yolun sonunda sınav sizin karşınızda galip gelir ve tabiri caizse sizi yere serer. Peki bu süreçte zorlanmayacak mısınız? Cevap evet, hiçbir şey kolay değildir fakat çok çalışırsanız ve azminizi kaybetmezseniz sınav size çerez gibi gelecektir, onu yersiniz ve mideye geldiğinde keyif alırsınız. Biraz garip bir benzetme oldu sanki, evet evet
Yani halledersiniz anlamında.
Biraz uzun bir yazı oldu, bunların çoğunun bildiğimiz şeyler olduğunun farkındayım fakat anlatmam gerekti. Sorunun temelinden başlayıp anlatmak her zaman iyidir, neyin doğru neyin yanlış olduğunu görürsünüz. Sınavlarımızda (YKS, LGS vb.) bir takım mantıksızlıklar yok mu? Tabii ki var fakat hiçbiri yapılamayacak şeyler kesinlikle değildir. Düşünün bir sanatçının sorulduğu soruya araştırma açılıyor, güzel kardeşim madem o soruya araştırma açtıracaksın neden en baştan o soru yerine başka soru sormuyorsun? Koskoca adamlarsınız, bunu da biz mi söyleyelim? Araştırmanın sebebi ise sanırım sanatçının sahip olduğu birtakım görüşler vesayre. Cidden akıl sır erdiremiyorum.