QuasarWhisper
Megapat
- Katılım
- 25 Haziran 2015
- Mesajlar
- 2.141
- Makaleler
- 1
- Çözümler
- 2
Ben LGS sınavından yüksek puan yapıp nitelikli düzgün bir sosyal bilimler lisesine girdim ve ortamı çok sakin ve düzgündü. Siz anladınız.Elbette özellikle bizim sistemimizde olan sorunlar var, fakat benim asıl değinmek istediğim nokta daha çok şu:
Düşünsenize, çocuğunuzu okusun diye kimin ne olduğu belli olmayan, her türden kötü tip olan bir ortamda büyümeye bırakıyorsunuz. Özellikle çocuk yaşta bırakmak çocuğu çok kötü etkileyebilir. Öğretmenler deseniz zaten çoğu paralarına baktığı için veya doğal olarak ders dışında (derste de çok değil) öğrencilerin ne yaptığını, ne konuştuğunu falan bilmiyor ve çoğu şey gizli kalıyor, ve bu çocuklar da geleceğin yansıması oluyor. Aileler de çocuğum okuyor sanıyor, okulu kafalarında öyle idealize etmişler ki... Disiplin kurulu çok yetersiz. Zaten dediğim gibi, çoğu şey gizli kalıyor. Bu dediklerime bakınca eğitim demek biraz gülünç geliyor.
Normalde eğitimde bizim ve genel olarak bazı sistemleri eleştiririm fakat okulun bence en genel sorunu bu. Çocuğunuz bu sonuçta, ben bir ebeveyn olsam aşırı stres olurdum oralara bırakmaya. Ki çoğu da çocuğun okulda nasıl olduğunu, ne yaptığını falan bilmiyor, ilgilenmiyor. Okuyor sanıyor.Özellikle ergenlerin toplandığı, okul ortamında büyüyen bir çocuktan ne bekleniyor hiçbir fikrim yok. Siz ne düşünüyorsunuz?
Ben LGS sınavından yüksek puan yapıp nitelikli düzgün bir sosyal bilimler lisesine girdim ve ortamı çok sakin ve düzgündü. Siz anladınız.
Öğretmenlerin çoğu paraya bakmıyor, evet içlerinde leş öğretmenler, siyasi propaganda yapmaya çalışan, tek derdi aldığı maaş olanlar var ancak şöyle bir gerçek de var ki birçok ebeveyn çocuğuna katlanamıyor, günde 3 saatten fazla çocuğuna katlanmayan ebeveynler direkt okula gitsin de ben de rahat nefes alayım diye bakıyor. Zaten böyle ebeveynler iyi çocuk yetiştiremiyor. Annenin 1 tane uğraşmadigi çocuğun öğretmen 30uyla uğraşıyor.
Sorunun kaynağı aslında kötü ebeveyn + yetersiz öğretmen sayısı + egitim sistemi.
Herkes ebeveyn olmasa, sınıf mevcudu 10-15i geçmese zaten öğretmen saçma egitim sistemini bir şekilde kendi toplarlar.
Okumak = para kazanmak olarak görülmesi gayet normal. Kapiltalist bir ülkede yaşıyoruz, patron sevici ebeveynler tarafından büyütüldük. Öğretmen maaşı belli, iş yükü belli, öğretmenlik sizin sandığınız kadar kolay bir meslek değil.Belkide dediğim biraz genelleme olmuştur fakat ben hiç öyle düşünmüyorum. Bizim ülkemizde çoğu insanın (bu genelleme değil) kafasında okumak = para kazanmak falan gibi bir yapısı var. Hiç yok da demiyorum fakat gerçekten öğretmenlerin çoğu öğrencileri umursamıyor, umursayanlar da pek etkili olacağını düşünmüyorum. Ha bir de, kötü/iyi ebeveynlik bir yere kadar. Siz çocuğu nasıl yetiştirirseniz yetiştirin, özellikle küçük yaşta o ortamda aklını çelecek çocuklar olur.
Okumak = para kazanmak olarak görülmesi gayet normal. Kapiltalist bir ülkede yaşıyoruz, patron sevici ebeveynler tarafından büyütüldük. Öğretmen maaşı belli, iş yükü belli, öğretmenlik sizin sandığınız kadar kolay bir meslek değil.
İyi kötü ebeveynlik bir yere kadar değil. Çocuğunu iyi eğitir, doğruyu yanlışı öğretirsen çevresinine o kadar uymaz. Gider çakal, uzi dinler ama birinden haraç kesmez, iyi bir ebeveyn olursan da çocuğunu yargılamadan dinlemeyi bilirsen çevresinin yanlışlarını sana söyler, onlara uyup yaptığı yanlışları sana söyler, onları sen de düzeltirsin.
Hocam peki ne kadar süre boyunca öğretmenlik yaptınız?Öğretmenlik benim sandığım kadar kolay bir meslek. Her mesleğin gibi zor tarafları var. Ayrıca normal olmasına bir şey demedim, bunun doğru bir zihniyet olmadığını belirtmeye çalıştım çünkü, "bir ülkede akıl ve sanattan çok servere değer verilirse bilinmelidir ki orada keseler şişmiş, kafalar boşalmıştır." ve, şu ebeveynlik konusuna siz buna nasıl karar verebiliyorsunuz? Hayır, ne kadar iyi yetişirse yetişsin o okul ortamında birisini kötü yola düşürmek aşırı ama aşırı kolay.