Bazı profesörlerin egosu. Üninin ilk yılı, herkes ortamda yeni.
Üniversitede sınıf tahtaları kat kattı. Profesör tahtaya yazdı, yazdı, yazdı... Doldurdu. Sonra çözdük soruları. Arkadan biri ''hocam tahtayı silecek misiniz'' dedi. Profesör uzaktan tahta siliciye mi benziyorum? dedi. Çocuk estağfurullah deyip sustu. Cevap verse takacak çocuğa, bırakacak.
Bir de taktıkları öğrenciye takıyorlar, dönemi geçememesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Prof olmuşlar ama adam olamamışlar işte diyorum.
Sert, kadın bir profesörümüz vardı. Finalde 10 dakika önce herkes sınıfta olsun, geç kalanı ''yazılı'' mazereti yoksa almayacağım dedi. O gün ne hikmetse derslere geç kalmayan ben finale geciktim, idaredeydim. Birkaç arkadaşla birlikte bizi sınıfın ortasına aldı,
''Eşek kadar adamsınız, bir sınava yetişemiyor musunuz evladım'' dedi. Gidip mazeret aldık, 10 dakika sonra başlattı sınavı. Biz neleri yaptık, 10 dakika finale geç başlamışız, koyar mı be hocam, saygılar
Geçtim tabii ki sınavı