2000'li yıllarda Kâbus 22'nin yapımcısı Kadir Demirden oyunu yaptiktan sonra bandrol için Kültür bakanlığı ile iletişime geçtikten sonra "oyun" olarak bandrol için izin istiyor ve Türkiye mevzuatında "oyun" diye bir şey olmadığı için film olarak gösteriliyor ve dünyaya satılıyor.(Bandrol olmadan yayın yapılamaz)
Bunu oyun anlayışının Türkiye'de hâlâ gelişmediğini vurgulamak için anlattım. Ortada bir oyun varsa buna müşteri lazım. Müşteri varsa bunun için destek ister, destek için de birkaç gayme görmek lazım. Türkiye de oyuna destek uğruna ne göreceksin?
"Oyuna para verilmez, internetten indir oyna" diyorsan yama istemeyeceksin. Yama istiyorsan bunu demeyip parayla satın alacaksın. Bu desteği görmeleri lazım.
Şuan ki döviz kuruna göre oyun almak insanı zorlayabilir. İşin içine döviz girince "Türkçe yapmaları için oyunu almalıyım" demek yerine protesto etmek daha akıllıca geliyor. Buna baş koymak yerine bu fiyatlara alışmak daha kolay geliyor. Alışmak istiyorsan laf atmayacaksın
Oyun fiyatları dövizle ilgili olduğu için "Oyunlar cog bahalı nasıl alalım yav" isyanı da aptalcadır. Zira 2018 seçimlerine kadar da dolar 8 liramıydı?
O zamanlar insanlar vermedikleri için, şimdilerde ise veremedikleri için isyan ediyor. Halbuki zamanında verselerdi ya da verseydik, bunun konusu bile açılmayacaktı. Şuan büyük yapımcılar arasında Türkiye'ye destek bağlamında kendisini direkt olarak belli eden CD Project'ten başka neredeyse yok. Rockstar Games baktığın zaman adamların hiçbir oyununda Türkçe yok. Rockstar Games, RDR2'ye yama yapılmasını bile çok şiddetli şekilde tepki gösterdi ve engel oldu. Bunun sebebi elbette yamanın belli fiyat karşılığında satılması oldu.
Sonuç olarak oyunlara destek olmazsak onlar da desteklemez. Desteklemezse yama yapmaz. Sonra crackwatch köşelerine bakar dururuz.