Paris'in Şişirilmiş Bir Balon Olması

Fransa'ya param olsa bile gitmem. Ha belki diğer ülkeleri gezmek bitmiştir, o zaman giderim ama önceliğim kesinlikle Fransa olmaz. Çok itici geliyor çok fazla abartıldıkları için.
 
Gitmedim ama gitmek istediğimde araştırma yapmıştım. Avrupa'da gezilebilecek gidip görmeye değecek ve binlerce lira harcanmaya değecek şehirler; Barselona, 'Córdoba (Endülüs)', Roma, Budapeşte, Prag. Fransa gibi gereksiz bir ülkeye harcadığın paranın acısı benden çıktı. Adamların dili bile kulak tırmalıyor. Bu gezinin sebebi %99 kız arkadaştır diye düşünüyorum, ben iyi ki o hataya düşmedim. Gelecek zaman diliminde bu konuyu hatırlayıp hiç düşmem. ^^
 
Son düzenleme:
Fransa insanları, genel olarak aşırı uyuz ve sinir bozucudur. Kendi dillerinin dışında 10 dil bilseler bile çok nadiren konuşurlar. Almanlar çok daha iyidirler ama kuşağa bağlı olarak çekiniklik var. Eski kuşak pek bilmez yabancı dil ama yine de yardımcı olmaya çalışırlar. Gençler bilirler ama çekinik davranırlar. Orta yaş ise, eski kuşağın dil bilen versiyonudur. Estonya'yı tavsiye ederim, ama yaz ayları gidin eğer soğuk sevmiyorsanız. Hava mayıs ayından itibaren yumuşamaya başlar, temmuz ayı gayet idealdir. Ve hiç İngilizce sorunu yaşamazsınız, hatta çok iyi konuşurlar.
 
Hocam kusura bakma ama Estonya nedir ya. Konya'ya gidip Mevlana türbesini gezip, etli ekmek yiyip dönsen en azından paran cebinde kalır. Hemen hemen aynı mantık.
 
Anlaşılan herkesin tüm tanıdık çevresi Fransızlardan oluşuyor. Yoksa başka türlü Fransızlar öyle böyle diye konuşulamazdı sanırım.

Tamam genelleme yapın ama genellemeyi yapmadan önce Fransızlarla iletişimde bulunmuş olun bari. Fransız arkadaşlarım, onların aileleri ve arkadaşları, tanıştığım kişiler, iş yaptığım şirket çalışanları, sohbet ettiğim hizmet sektöründeki kişilere baktığım zaman insan gibi yaklaşırsanız insan gibi karşılık alıyorsunuz. Bazı yaş aralıklarına göre iletişimde daha açık ya da daha muhafazakar olabiliyor sadece. Yabancı dil konuşmak istemiyorlar diye burunları havada, küstahlar gibi şeyleri demek temelsiz bir suçlamadan öteye gitmez.

Bir de Fransa'yı Paris'ten ibaret sananlar var sanırım. Jira'nın bu konuda söylediği şey Dünya'nın belki de en çok turist alan "şehrinin" aslında abartıldığı. Abartılan şey Fransa değil, başkenti. Cote d'Azur'ün güzellik anlamında İtalya'nın batı kıyılarından aşağı kalır hiçbir yanı yok, İspanya'dan ise daha gezilebilir durumda. Fransa'nın Provence Alpes, Aquitaine gibi bölgelerini görmeden İtalya'dan İspanya'dan örnek verip Fransa'ya Paris üzerinden çöp diyenler için ne desem bilemedim... Bir şey diyorsanız önce bir gidip görün, kötülediğiniz şeyi tecrübe etmiş olun bari.

Fransa'da Paris yerine gidilecek bir sürü yer var. Bu konuyu okuyup da Fransa'ya gitmek isteyenler olursa aklında bulunsun. Görülecek yerleri merak edip gezi planı hazırlayacak olan varsa beni konuya dahil edip sorabilir.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Konuyu actigima acacagima pisman oldum.

Dikkat ederseniz ben Fransa'yi beğenmedim değil, Paris'in o kadar turist almasına rağmen, çok da abartılı bir şekilde güzel olmadigini, beğenmediğini söyledim. Benim Fransa'ya bir şey deme hakkı yok. Çünkü başka şehirlerini bilmiyorum, gezmedim. Önemli 4-5 şehrini gezersem, o zaman Fransa hakkında bir şey diyebilirim.

Amerika'da birine how you doin, bro desen bu cümlen karşılıksız kalmaz. Ama Paris'de normal halkla iletişime geçerken Fransızca bilmiyorsanız, boş egosunu ve tepkisini görürsünüz. Bu kişiden kişiye değişir ama genel olarak böyle diyorum.

Bir seyler satmaya çalışan, turist çekmeye çalışan kişiler zaten sizinle super Ingilizce veya istediginiz dili konusuyor. Işleri de bu zaten takdir edersiniz ki.
 
Haklısın.
 
Konuyu cevapla
Menü
Giriş yap
Kaydol
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için çerezleri kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…