Parti kurmak dışarıdan bakınca “bir şey yapıyorum” hissi verir ama gerçekte ülkeyi değiştirmek parti kurmakla olmuyor. Siyaset, kendi kuralları olan bir alan ve o alanın içine girdiğinde sen istesen de istemesen de bulunduğun ortama ayak uydurmak zorunda kalırsın.
Sen karşıt partileri düşman olarak görmesen bile, sistem seni onların rakibi hâline getirir. Halk da seni otomatik olarak bir tarafın temsilcisi olarak görür. Bu noktadan sonra mesele ülkeye hizmet etmekten çok, iktidar mücadelesine dönüşür. İktidara gelmek için ise pazarlık yapman, taviz vermen, kendini olduğundan farklı göstermen ve bazen kendi fikirlerini bile geri plana atman gerekir. Yani bir noktada “kendini satman” istenir.
Ayrıca bu iş birkaç idealist insanla, sosyal medya hesabıyla ya da afiş bastırmakla olacak bir şey değil. Çok geniş bir çevre, ciddi bir maddi güç, güçlü bağlantılar ve uzun yıllar sürecek bir örgütlenme gerekir. Bunlar yoksa, ne kadar haklı olursan ol sistem seni büyütmez.
Özetle: İstersen parti kurabilirsin, kimse buna engel olmaz. Ama şunu bilmek lazım ki bu yol aşırı zor, yıpratıcı ve çoğu zaman insanı kendi değerlerinden uzaklaştırır. Mevcut siyasi düzen içinde sadece iyi niyetle ve dürüstlükle başarılı olmak maalesef gerçekçi değildir.