Reayayı tanıyalım

telefonunugoster

Centipat
Katılım
2 Temmuz 2022
Mesajlar
929
Çözümler
1
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
@Cruslan @The Tribal Chief @LazJedi @cinar_yasarrr @ZCPS21 @Nizel G

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.


Yobaz - Liboş ya da Zübük - Liboş.

Celal Şengör'ün yazısında ifade ettiği Liboş ve yobaz ( Zübük ) ortaklığına bir değinelim.

Sam Harris'in İman sonu adlı eserine atıf olan bu yazıdan hareketle şunları belirtmekte fayda var elbet.

Ama ben hepinizin anlayacağı şekilde tarif etmek durumundayım.

Sol fraksiyonlar ve Sağ fraksiyonları ele alacaksınız.

Sağ fraksiyonun kara cahiline ve cehaletine = Yobazlık zübüklük

Sol fraksiyonun kara cahiline ve cehaletine = Liboşluk

Sağ fraksiyon ister muhafazakar deyin ister ırkçı faşist ya da ne derseniz deyin, bu takımın kara cahili olan Zübükler, geleneksel folklor ile güdülürler.

Sol fraksiyon ister sosyalist deyin ister komünist ister liberal ne derseniz deyin, bu takımın kara cahili olan Liboşlar, Modern folklor ile güdülürler.

Sağ fraksiyon ZÜBÜK, örneğin iman düsturunda şekillenirken, sol fraksiyon düsturun LİBOŞ motivasyon ile şekillenir.

Motivasyon konuşmacılığı, Kişisel gelişim zırvalıkları falan hep Bu Liboş muhabbetinden.

Lakin her ikisi de köledir, Sosyal kast piramidinin ihtiyaçlar skalasının herhangi bir yerinde bir yer edinebilmek için, kölelik ederler.

İşte En tehlikeli şey de, iki kara cahil sınıfın birleşmesi Türkiye'deki Zübük Liboş ortaklığıdır.


1688923947680.png


@Cruslan @The Tribal Chief @LazJedi @cinar_yasarrr @ZCPS21 @Nizel G

Ekleme :

Yani ZÜBÜK ve LİBOŞ'LAR güdülürken, MASLOW ihtiyaçlar piramidinden yararlanırız.

Bu arada, Şehirler de Reayalar için çiftliklerimizdir, günümüzde bunu prensip ederiz.

1688925504898.png

1688925578672.png

1688925645366.png

1688925707743.png
 
Son düzenleme:
Özet geçmek gerekirse bir üst tabaka(malik) ve bir alt tabaka(reaya/tebaa/halk) var. Bunlar da kendi içlerinde ideolojik olarak sağ ve sol olarak ayrılıyor. Liboş(sol gerici) sol akımların etkisinde kalıp sabit fikirli olanlardır, Zübük(sağ gerici) ise sağ akımların etkisinde kalıp sabit fikirli olanlardır. Malik, reaya'yı kontrol edebilmek için sürekli yeni çatışmalar yaratır. Liboşlar için günümüzdeki hayvan hareketleri, SJW ve Woke kültürü, Greta Tumberg gibi kağıttan okuyarak gündem yaratanlar vs. vardır, Zübükler içinse dinlerin çatışması genellikle tercih edilir. Bu çatışma sayesinde gerek Liboşlar ve Zübükler kendi içlerinde, gerekse birbirleri arasında sürekli üstünlük kurmaya çalışırlar. Bu üstünlük kurma yarışında malik gücüne güç katar, körüklenen ateş olduğunu farketmeden reaya birbirini yakar durur. Ateşten gelen ısıdan ancak malik faydalanır, reaya olduğu gibi kalır. Kıssa'dan hisse(ibret alınacak) hikayesi olmuş biraz. Gerçekten bir şey anlatmak istiyorsanız daha yaygın bir dil kullanmak lazım, gene söylüyorum bunu zaten okuyup anlayacak kişi biliyor ama ulaşmak istediğiniz tabaka bilmiyor. Eğer ulaşmak istediğiniz anlayacak kişiyse evet anlaşılabiliyor ancak bunu anlayacak kişi anca 80'ine gelmiş camda eceli bekler.
 
Gerek milletin biri biriyle ilişkileri etkileşimleri olsun, biri birine bozuklukları olsun, eylemsel ve davranışsal düzenlilikleri bozuklukları falan.

Milletin rutinleri pratikleri olsun, uzunca bir süredir gözlemliyoruz ama gel gör tek bir iyileşme belirtisi yok.

Liboşluk ve Zübüklük milletin içine işlemiş kanıksamış iyicene pekişmiş, Elbet bu bir tek bizim sorunumuz değil, Amerikan toplumunun da hem folklorik hem sosyolojik sorunu.

Biz de Türk Amerikan olunca, bizim de sorunumuz bu elbet.

Uzunca süredir araştırıyorum bunla alakalı, kaç tane Psikiyatr kaç tane Sosyolog hatta Pedagog sayamayacağım kadar çok alanda arkadaş da yardımcı oldu sağ olsunlar, okuduğum JOURNAL haddi hesabı yok, gözlemliyorum deneyini dahi yapıyorum bir nevi yok o da yok.

İnsan sekiz bin yıldır bir ilerleme göstermez mi göstermez elbet.

1688928974271.png



Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Özet geçmek gerekirse bir üst tabaka(malik) ve bir alt tabaka(reaya/tebaa/halk) var. Bunlar da kendi içlerinde ideolojik olarak sağ ve sol olarak ayrılıyor. Liboş(sol gerici) sol akımların etkisinde kalıp sabit fikirli olanlardır, Zübük(sağ gerici) ise sağ akımların etkisinde kalıp sabit fikirli olanlardır. Malik, reaya'yı kontrol edebilmek için sürekli yeni çatışmalar yaratır. Liboşlar için günümüzdeki hayvan hareketleri, SJW ve Woke kültürü, Greta Tumberg gibi kağıttan okuyarak gündem yaratanlar vs. vardır, Zübükler içinse dinlerin çatışması genellikle tercih edilir. Bu çatışma sayesinde gerek Liboşlar ve Zübükler kendi içlerinde, gerekse birbirleri arasında sürekli üstünlük kurmaya çalışırlar. Bu üstünlük kurma yarışında malik gücüne güç katar, körüklenen ateş olduğunu farketmeden reaya birbirini yakar durur. Ateşten gelen ısıdan ancak malik faydalanır, reaya olduğu gibi kalır. Kıssa'dan hisse(ibret alınacak) hikayesi olmuş biraz. Gerçekten bir şey anlatmak istiyorsanız daha yaygın bir dil kullanmak lazım, gene söylüyorum bunu zaten okuyup anlayacak kişi biliyor ama ulaşmak istediğiniz tabaka bilmiyor. Eğer ulaşmak istediğiniz anlayacak kişiyse evet anlaşılabiliyor ancak bunu anlayacak kişi anca 80'ine gelmiş camda eceli bekler.
 
Gerek milletin biri biriyle ilişkileri etkileşimleri olsun, biri birine bozuklukları olsun, eylemsel ve davranışsal düzenlilikleri bozuklukları falan.

Milletin rutinleri pratikleri olsun, uzunca bir süredir gözlemliyoruz ama gel gör tek bir iyileşme belirtisi yok.

Liboşluk ve Zübüklük milletin içine işlemiş kanıksamış iyicene pekişmiş, Elbet bu bir tek bizim sorunumuz değil, Amerikan toplumunun da hem folklorik hem sosyolojik sorunu.

Biz de Türk Amerikan olunca, bizim de sorunumuz bu elbet.

Uzunca süredir araştırıyorum bunla alakalı, kaç tane Psikiyatr kaç tane Sosyolog hatta Pedagog sayamayacağım kadar çok alanda arkadaş da yardımcı oldu sağ olsunlar, okuduğum JOURNAL haddi hesabı yok, gözlemliyorum deneyini dahi yapıyorum bir nevi yok o da yok.

İnsan sekiz bin yıldır bir ilerleme göstermez mi göstermez elbet.

Eki Görüntüle 1855185


Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
İyileşmeden beklentiniz nedir? Toplumun egemen olduğu komünist bir anlayış mı? Herkesin eşit olduğu bir sosyalist anlayış mı? Herkesin özgür olduğunu liberal anlayış mı? Herkesin becerisine göre, rekabete göre seviyesinin oluştuğu kapitalist bir anlayış mı? Yada bilgi, donanım, farkındalık olarak mı bir iyileşme bekliyorsunuz? Anaşist bir dünya toplumu mu görmek istiyorsunuz? Bir şeyin deney olabilmesi için deneyin amacının, aşamaların, koşulların ve sonuçların açıkça izahatlendirilmesi gerekir.
 
Bunla alakalı da bizler çalışma yaptık ama anlaşılırsa şöyle özet geçeyim.

Nöro Liberal davranışsal ekonomi modeli dahil tüm ekonomik modeller tümden ORWELL misali 84'Lük saçmalıklar süratle terk edildikten sonra:

İnsanların eylem ve davranışlarında, düzenlilik prensibi ele alınacak, düzenlik birinci koşul olacak ve insanlar sosyal alış ve verişlerde REFERE olarak insanı baz alacak, insanlar biri birine bozukluk icra etmeden sergilemeden, düzenli eylem ve davranışlarla hayat-i idame edecek.

Kaynak bazlı bir ekonomi modelin ele alınacak, Kati surette bir malın ederinden tutunda her endeks kaynak bazında değerlendirilecek.

Buna elbet insan nüfusundan devam et her şey girmektedir, Örneğin her bölgenin ne kadar nüfusu taşıma kapasitesi varsa o kadar nüfus gibi.

Hem lokal hem de küresel böyle bir ilke benimsenmekle beraber, bütün işte nesnel ve akademik fen ağırlıklı teknik yüreyecek.

Not : Bizim sistemde siyasetçi politikacı şu bu yok, bizde mühendis teknisyen tekniker var bir nevi, Keza zaten benim kafamda kabulde böyle, Bu dünyayı daha iyi bir yer yapmak mühendisin teknisyenin teknikerin işi, onlar kuruyorlar bu dünyayı elleriyle onlara da bırakmak lazım.

Bunun normalde planı da varda, @Cruslan

Bu planlar koloni çalışmalarında kullanılıyor ya da en fazla kurmay hareketlerinde.

Temelinde zaten sistemin hukuk otoritesinde ve idealizm de yani fikircilikte şekillenmesi lazım.

İyileşmeden beklentiniz nedir? Toplumun egemen olduğu komünist bir anlayış mı? Herkesin eşit olduğu bir sosyalist anlayış mı? Herkesin özgür olduğunu liberal anlayış mı? Herkesin becerisine göre, rekabete göre seviyesinin oluştuğu kapitalist bir anlayış mı? Yada bilgi, donanım, farkındalık olarak mı bir iyileşme bekliyorsunuz? Anaşist bir dünya toplumu mu görmek istiyorsunuz?
 
Bunla alakalı da bizler çalışma yaptık ama anlaşılırsa şöyle özet geçeyim.

Nöro Liberal davranışsal ekonomi modeli dahil tüm ekonomik modeller tümden ORWELL misali 84'Lük saçmalıklar süratle terk edildikten sonra:

İnsanların eylem ve davranışlarında, düzenlilik prensibi ele alınacak, düzenlik birinci koşul olacak ve insanlar sosyal alış ve verişlerde REFERE olarak insanı baz alacak, insanlar biri birine bozukluk icra etmeden sergilemeden, düzenli eylem ve davranışlarla hayat-i idame edecek.

Kaynak bazlı bir ekonomi modelin ele alınacak, Kati surette bir malın ederinden tutunda her endeks kaynak bazında değerlendirilecek.

Buna elbet insan nüfusundan devam et her şey girmektedir, Örneğin her bölgenin ne kadar nüfusu taşıma kapasitesi varsa o kadar nüfus gibi.

Hem lokal hem de küresel böyle bir ilke benimsenmekle beraber, bütün işte nesnel ve akademik fen ağırlıklı teknik yüreyecek.

Not : Bizim sistemde siyasetçi politikacı şu bu yok, bizde mühendis teknisyen tekniker var bir nevi, Keza zaten benim kafamda kabulde böyle, Bu dünyayı daha iyi bir yer yapmak mühendisin teknisyenin teknikerin işi, onlar kuruyorlar bu dünyayı elleriyle onlara da bırakmak lazım.

Bunun normalde planı da varda, @Cruslan

Bu planlar koloni çalışmalarında kullanılıyor ya da en fazla kurmay hareketlerinde.

Temelinde zaten sistemin hukuk otoritesinde ve idealizm de yani fikircilikte şekillenmesi lazım.
İdeal olarak teknokrasinin hakim olduğu bir egemenlik istiyorsunuz, sosyal anlayışta adalet > eşitlik felsefesini görmek istiyorsunuz. Bunlar çok uç fikirler ve istekler gerçekleşmesi açısından. Fikrinizi tam kapsamasa da Komünizm, Sosyalizm gibi sol akımlar defalarca denendi ancak bu amaçla yola çıkan her toplum ya çöküşe(SSCB, Küba vs.) gitti ya da başarı için sol düşünce adı altında mutlak monarşi temelinde sağcı kapitalist-emperyal sisteme geçti(Çin).

Rekabet, sınıf ayrımı, eşitsizlik olmayan yerlerde gelişim ve refah pek mümkün olmuyor. En başta evren çapında dahi düşünseniz kaynaklar sınırlı, biri birini yemeden refah zor. Çok toz pembe fikirleriniz, idealde görmeyi isteyebileceğim ancak gerçekleşmesine imkan dahilinde bakmadığım bir düşünce. Fıtratımızda var rekabet, anarşizm, başkaldırı. Kısacık bu hayatta ancak kendinizi düşünebilirsiniz ki hiçbirimizin bu düzeni yıkmaya ve fikrinizi uygulamaya yetecek gücü ve zamanı yok. Veya çok fazla olayın bir araya gelmesi sonucu çok düşük ihtimalle olabilecek bir şey. Atatürk'ün Türk tarihinde bir kez gelmesi, enkazı alıp arşa çıkarması gibi bir şey, bunu başarırsanız insanlık için bir Atatürk olabilirsiniz.

Davanız bence bir yere çıkmayacak ancak kararlılığınız hoşuma gitti. Ancak temenni duyabilirim ki gerçekleşeceğine pek inanmıyorum.
 
Gelişmişlikten ve Refahtan dolayı sürekli krizlere giren ve dünyanın da taşıma kapasitesinin çoktan aşıldığı bu yüzden de, kıtlıktan geberiklikten sefalet çukuru dünyada bildiğin boğulmaktan debelenmekten?

Ama pekiştiğin sürece mutlusun değil mi? Rutinler ve pratikler örneğin Maraş da Elli bin insan diri diri gömülendeki vahameti üstünden atıp pekala Bugün kim kiminle fingirdedi algısın seçiciliğini yapabiliyorsun? Bunu sana sağlayan sana Oksitosin Seratonin salgılattıktan sonra önemi yok diyorsun.

@Cruslan Sen anlayamıyorsun, ben sana Nesnel diyorum bilim diyorum sen bana akım diyorsun ideoloji diyorsun.

Bu yüzden seninle bizim bir ortak paydasın bulabileceğim nokta standart algıdır.

Sorunda bu ya zaten dünyada algısın manipülasyonla insanları ya düşük algılı ya da çok düşük algılı pozisyona getirip güdüyorlar.

Çevresin algı verimlilik ve sonuç odak noktamız teşekkürler.


İdeal olarak teknokrasinin hakim olduğu bir egemenlik istiyorsunuz, sosyal anlayışta adalet > eşitlik felsefesini görmek istiyorsunuz. Bunlar çok uç fikirler ve istekler gerçekleşmesi açısından. Fikrinizi tam kapsamasa da Komünizm, Sosyalizm gibi sol akımlar defalarca denendi ancak bu amaçla yola çıkan her toplum ya çöküşe(SSCB, Küba vs.) gitti ya da başarı için sol düşünce adı altında mutlak monarşi temelinde sağcı kapitalist-emperyal sisteme geçti(Çin).

Rekabet, sınıf ayrımı, eşitsizlik olmayan yerlerde gelişim ve refah pek mümkün olmuyor. En başta evren çapında dahi düşünseniz kaynaklar sınırlı, biri birini yemeden refah zor. Çok toz pembe fikirleriniz, idealde görmeyi isteyebileceğim ancak gerçekleşmesine imkan dahilinde bakmadığım bir düşünce. Fıtratımızda var rekabet, anarşizm, başkaldırı. Kısacık bu hayatta ancak kendinizi düşünebilirsiniz ki hiçbirimizin bu düzeni yıkmaya ve fikrinizi uygulamaya yetecek gücü ve zamanı yok. Veya çok fazla olayın bir araya gelmesi sonucu çok düşük ihtimalle olabilecek bir şey. Atatürk'ün Türk tarihinde bir kez gelmesi, enkazı alıp arşa çıkarması gibi bir şey, bunu başarırsanız insanlık için bir Atatürk olabilirsiniz.

Davanız bence bir yere çıkmayacak ancak kararlılığınız hoşuma gitti. Ancak temenni duyabilirim ki gerçekleşeceğine pek inanmıyorum.
 
Gelişmişlikten ve Refahtan dolayı sürekli krizlere giren ve dünyanın da taşıma kapasitesinin çoktan aşıldığı bu yüzden de, kıtlıktan geberiklikten sefalet çukuru dünyada bildiğin boğulmaktan debelenmekten?
Bahsettiğiniz "Reaya" ve "Malik" ilişkisinin bir sonucu. Rekabetin bir sonucu. Bu canlıların nevasından beridir var olan bir olgu. Rekabet ister istemez tüketimi doğuruyor.
Ama pekiştiğin sürece mutlusun değil mi? Rutinler ve pratikler örneğin Maraş da Elli bin insan diri diri gömülendeki vahameti üstünden atıp pekala Bugün kim kiminle fingirdedi algısın seçiciliğini yapabiliyorsun? Bunu sana sağlayan sana Oksitosin Seratonin salgılattıktan sonra önemi yok diyorsun.
Elbette derim, en başta kendim için varım, şu anki halimle ancak kendime uzanabiliyorum. Olayların sorumlusu ben değilim, Karadeniz kıyısı ve Erzurum-Hatay arasındaki yerlere yerleşim planı yapan, yumuşak zemine ev inşa eden, malzeme çalan ve bunlara izin veren. Bunların hepsi halkın birtakım seçimlerinin sonucudur dediğiniz gibi işin ehlinde olmadığı, işin ehlinde olmadığının farkında olunmadığı düzen söz konusudur. Bundan ancak ibret alınabilir, atıyorum kendi taşınmaz varlıklarınızın güvenliğinden emin olabilirsiniz. Toplu bir şekilde eylem olmadığı sürece su üstündeki yapraktan ötesi değiliz.
@Cruslan Sen anlayamıyorsun, ben sana Nesnel diyorum bilim diyorum sen bana akım diyorsun ideoloji diyorsun.
Dünya'da tek siz olsanız elbet dediğiniz olur. Ancak çoğul olarak insanlardan bahsettiğiniz zaman gruplar ve topluluklar oluşur. Bunlarla beraber ideolojiler yani gruplaşmaya toplumlaşmaya farklı bakış açıları oluşur. Çoğul olarak insanlardan bahsedersek, iki kişi bile olsa o iki kişiden biri üstün olacaktır. Sizin istediğiniz durum ise teknokrasidir. İşin ehli olan işi elinde bulundursun. İnsandan çoğul olduğu noktada ideoloji de tanımlı olacak bir kavramdır.
Bu yüzden seninle bizim bir ortak paydada bulabileceğim nokta standart algıdır.
Resme bütüncül olarak yaklaşmaya çalışıyorum. Belli başlı olarak bölümleri aldığımızda sorun çıkıyor. Siz genelde ideal ve dip gibi uç durumlardan bahsederken ben içerisinde bulunan diğer faktörleri de ele almaya çalışıyorum. Siyah-beyaz'dan öte griyi oluşturmaya çalışıyorum. Rekabetin fıtratımızda bulunması, rekabetin tüketime sebep olması ve üretilenin daha fazla tüketime sebep olması, kaynakların kısıtlı olması, bu çatışmalara karşı çözüm arayışı, doğan ideal çözüm arayışları ancak bu koşullar altında mümkün olmayan fikirler diye sayılabilir.
Sorunda bu ya zaten dünyada algısın manipülasyonla insanları ya düşük algılı ya da çok düşük algılı pozisyona getirip güdüyorlar.
Zaten var olan bir durum, bir çözüm önerisiyle gelmişsiniz, ideal durumda gerçekten çok güzel ancak uygulanması imkansız. Kendinizin uygulayabilecek bir durumu olmaması veya koşulların denk gelmemesi.
Çevresin algı verimlilik ve sonuç odak noktamız teşekkürler.
Yaptığımız işler gerçekten verimlilikten uzak ve israfa yönelik. Bu bizi genel olarak harap ediyor ama etki alanımız sınırlı, genişletmeye çalışsak bile çoğunluğun farkındalık eksikliği de engel olacaktır. İki ucu kirli* değnek misali.
 
Dün istişarede bulunmuştuk hatırlıyor musunuz? @Framboğaz @Jiw @ZCPS21

Misal konsolidasyon tutunda kültürün folklor örnekler vermiştik.

Misal bizim muhabbetin tezahürü bir diğer vaka mecliste gözlemleyiniz.

Yeşil Sol Parti'li Berivan Güneş Altın mecliste Kürtçe ve Arapça konuşunca tansiyon yükseldi

@Jiw örneğin şurada paylaşmış olduğun kurgu infial sokak röportajı vardı servis edilen?

Bugün misal bunu inceleyelim istedim nesnel bilimsel teknik metodolojik olarak.

@Jiw @Framboğaz @ZCPS21 rica ederim sonuna kadar okuyunuz.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

" Suriyeli Genç ( 1 ) Tek Başına Bütün Ezberleri Bozdu..! ( 2 ) "Ben dilenci değilim hem çalışıyorum hem okuyorum. ( 3 ) "

Burada başlıkta TRİBALİZM ve Sosyal kimlik ( 1 ) üstünden, Asgari grup paradigması ile ajitasyon ve dezavantajlı grup yada birey ( 2 ) , Duygu durum ve duygu koşullama ( 3 )

Özetle aslında video başlığı oldukça ilkel uyaranlarla birlikte, maruz kalanda aralarından düşük algılı olanları manipüle etmek, onlarda zorlantı yaratmak amacıyla kurgusun ifade tasarlanmış.

THUMBNAİL açıklama :

Mutlaka izleyin ( Clickbait furyası ), Suriyeli genç ezberleri bozdu! ( Ajitasyon )

* İlk gözlem pekala ilgili içeriğin kurgu infial yaratmak adına tasarlandığını göstermektedir.

Suriyeli tanımında bir Dış grup figürün, özellikle de çocuk figürü tercih edilmiştir.

Çocuk figürü üstünden, çocuk figürün maruz kaldığı muamele üstünden izleyicide zorlantı yaratmak, izleyiciler arasından düşük algılı olanlarıysa sinirsel açıdan uyarmak ve koşullamak için tasarlanmış bir içerik olarak göze çarpıyor.

İçerik ve içeriğin nihayetinde sunduğu fikrin, temanın ve mesajın tamamen yanlış olduğu tartışılmaz ve nesnel bilimsel bir gerçek. Çocuk figürün iradesi de çocuk figürün iradesine karşıt olan tali figürlerin ( kalabalığın ) iradesi de tamamen yanlış. Keza tümden video boyunca karşımıza çıkan bütün figürlerin buna çocuk figürü de dahil, icra ettikleri ve sergiledikleri irade kendilerinin iradesi de değil.

Video boyunca icra edilen ve sergilenen eylemler ve davranışlar, eylemsel ve davranışsal bozukluklar, sözlü ifadeler tümden incelendiği zaman?

Popülizm ve Tribalizm görülür, Tümden bu figürler ya mensubu oldukları grupların iradelerini yansıtmaktadır, daha doğrusu mensubu oldukları grupların gelenek karizmatik otorite figürleri olan ve dahi seçkin olmayan seçkinlerin iradelerini yansıtmaktadır, yahut irade sergilemekten aciz ve irade koymaya çekinik bireyler olarak, parladıklarını ve sivrildiklerini gördükleri bir güçlü irade koyduğu izlenimine kapıldıkları figürlere, iradelerini tahvil ederek kabaca gruplaşarak bir irade sergiledikleri görülür. Oldukça ilkel hatta Zoolojik bir durumdur.

Sosyal kimlik ve terör yönetimi kuramı, Aracılı durum kuramı, Törecilik kuramı, uyum kuramı gibi kuramları inceleyebilirsiniz.

@Jiw @Framboğaz @ZCPS21

İlgili videoda : bir yanlış üstünden diğer bir oldukça dezavantajlı konumda zayıf olan yanlış, video boyunca kötü ve kötücül muameleye tutularak, doğru kabul ettirilmeye çalışılmaktadır.

Bu amaçla tasarlanan işbu kurgu infial içerikte, hedef alınan izleyici kitlede ve sosyal gruplarda kimliklenme yani konsolidasyon amacıyla, işbu sosyal grupları manipüle etmek amacıyla tasarlandığı görüldüğü gibi, bu gruplar üstünden toplumsal infialleri de yönlendirmek gelişimine seyrine yönelimine oluşumuna müdahalede bulunmak, bu vesileyle de çıkar yarar fayda ve gelir sağlamak amacı taşır. Ya toplumsal mukavemete karşı mukavemet yapılır, ya da ilgili gruplarca mukavemet istekler ve talepler doğrultusunda yönlendirilir.

@Jiw TECHNOPAT sokak röportajı ortamı değil mi? Bu arada kurgu sahipleri Liboş.

Videoyu baştan aşağıya izleyiniz, bütün sözleri dinleyiniz. Sonrada benim şu an söyleyeceklerimi bir okuyunuz arkadaşlar.

@ZCPS21 @Framboğaz @Jiw

Suriyeliler ifadesi ile tanımlanan demografik grup sığınmacı statüsünde olan gruptur ve bu nüfusun protokoller gereği kamplarda yada kontrollü şekilde bazı yerleşkelerde iskan edilmeleri gerekir.

Çünkü Suriye'deki sorun çözüldüğünde, ilgili nüfusun protokoller gereği Suriye topraklarına tahliyesi sağlanmak zorundadır.

Her ne kadar bayram ziyaretleri adı altında günü birlik yada nispeten uzunca bir süre, bölgeye geçişler sağlansa da, ilgili nüfusun T.C memalik-i dediğimiz ülke topraklarından tasarruf etmeye ve istifade etmeye hiçbir hakkı yoktur.

Bu demografi Suriye'ye aittir, Suriye topraklarından tasarruf ve istifade edebilirler.

Türkiye Mülki idareyle yönetilen bir ülkedir, Memalik içindeki bütün mülki birimler, yani iller ilçeler köyler mecralar vesaire, bunların hepsinde otoriteler ve tüzel varlıklar Türk nüfusun vatandaşların kütüğe kayıtlı vatandaşların malikliğinde yani mülk sahipliğinde, Türk nüfusun olması gerekir.

T.C anayasası bunun teminatı olduğu gibi, aykırısın bir durumda ise şayet mütekabiliyet devreye girdiği gibi, T.C vatandaşlarının da ilgili ülkelerde denk tasarrufunun olması gerekir.

Lakin bunların hepsinin ihlal edilmesi gibi bir durumla karşılaştığımız gibi, Neredeyse birçok şehirde doğu illerinin bir çoğunda tüzel varlıklardan tutunda otoriteler tümden bahsi edilen demografik dış grupların tasarrufuna geçmiş görülmektedir.

Bir çok Metropol şehirde de örneğin İstanbul bazı semtler ve dahi bir çok mahalle tasarrufun ve istifadenin ilgili demografik gruplarca olduğu görülmektedir.

Bu hem meşruiyet sorunu doğurduğu gibi, hem de apaçık beka tehdidi olarak değerlendirilir hale gelmiştir.

Hükumet ise bunu Paki Afgan Arap gibi İslami unsurlarla, iktidarını devam ettirmek adına, Ümmetçilik İslam FARS Ve ARAP konsolidesi şeklinde sürdürmektedir.

Fakat bu da Türkiye'deki demografiyi sosyokültürel yapıyı tümden değişmeye uğrattığından mütevellit, Türkiye'nin karşısında apaçık bir beka tehdidi ve dağılma çözülme zayıflama ya da çökmeye doğru gittiğine dair amereler görülür.

Ayrıca mütekabiliyetin ihlal edildiği durumlar sadece bahsini ettiğimiz demografik gruplara değil, aynı zamanda mülk satışlarında arazi satışlarında yada yapı malikliğin de sayısız yabancı tasarrufun ve istifadenin olduğu görülür. Buna karşında Türk vatandaşlarının ne o ülkelerde bir tasarruf izni bulunmaktadır? Ne de Türk vatandaşları ilgili mülki birimlerden tasarruf edebilmektedir. Kiracı gibi bir durumda olmakla birlikte de çoğu semtte Türk vatandaşları baskı ve istibdada sürülmeye bırakılmakta yada oldukça düşük gelir sahibi avantajsız duruma sokulmaktadır.

Tümden ülkenin tüzel varlıklarında ve otoritelerindeki pay dağılımında apaçık görülen ani ve oldukça büyük değişimlerin, işbu demografik sorundan ve mütekabiliyet sorunundan olduğu görülmekle birlikte.

Türk vatandaşlarının büyük bir bölümünün tasarruf ve istifadeden dışlandığı apaçık görülür.

Oldukça düşük gelirli ve dezavantajlı olarak zor şartlarda hayatlarını idame ettirmeye çalışan Türk vatandaşları, Otoritelerden ve tüzel varlıklardan istifade ve tasarruf etmekten ziyade?

İlgili otoritelere ve tüzel varlıkların sahiplerine hizmetle mükellef bir sınıf haline gelmiştir.

İlgili grupların demografisindeki hızlı artış ve Türk nüfusun demografisindeki hızlı azalma, ileride ilgili grupların demografisinin o topraklarda söz hakkının olduğu gerçeğini de açığa çıkarmakla birlikte, Referandumlar düzenlenebileceği gibi ya da ilhaklar olabileceği gibi, üstüne üstlük ilgili gruplar meclis gibi karar organlarında da söz hakkın olacak bir sarmalın içine düşecektir Türkiye?

Yani apaçık bir çözülme tehdidininde olduğunu pekala söyleyebiliriz.

 
Son düzenleme:

Yeni konular

Geri
Yukarı