Suvolta
Hectopat
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
Öncelikle buradaki durum sadece savaş ile ilgili değil. Rusya'nın olası bir baskısı dahi yeterli ki zamanında birçok defa yaşadık bunu. Bu ülkenin en zorda kaldığı zamanlar denge politikası izleyemediğim dönemlerdir. ABD ile limoni bir durumdayız olası bir Rusya baskısı karşısında Türkiye'ye çeşitli tavizler vermek zorunda kalacaktır.
Ermenistan meselesi çok ayrı bir konu. Rusya, Ermeniler'e resmen ceza kesti. Ek olarak sorgulamak gerekiyor bu durum ne ile nasıl sonuçlandı? Rusya garantör devlet olarak tarihte daha önce görülmemiş sayıda askerini bölgeye tüm dünyanın gözü önünde yerleştirdi.
Şunu da eklemek isterim ki Türkiye'nin dış politikadaki siyasetini genel olarak beğenen birisiyim. (mülticeler konusu dışında) Yurt içindeki siyaset ise halkın anlayacağı şekilde yani din, Atatürk ve abartılı konuşmalar üzerinden yürümeye devam ediyor ki buna hiç değinmeyeceğim. Türkiye gibi varlığını devam ettirmek için devletler arası mekik diplomasisi yürütmek zorunda kalan bir ülke, günümüzde bir taraftan çeşitli operasyonlar yürütmekte diğer taraftansa varlığını tehlikeye düşüren unsurlara karşı çıkmakta. Suriye operasyonları ile bölgedeki Türkmenlerin hakları garanti altına alındı. Bugün değil belki ama 10/15 yıl sonra olası bir barış müzakeresinde Türkiye koltuğa baş aktörlerden birisi olarak oturma hakkına sahip.
Yunanistan konusuna gelirsek çekişmemiz katlanarak devam edecektir. Ülkelerin çıkarları her şeyden üstündür. Adalar denizindeki mücadele yani Akdeniz üzerindeki mücadele her zaman olduğu gibi gelecekte de devam edecektir. Olası bir savaş sadece Türkiye ve Yunanistan'ı değil balkan coğrafyasındaki çoğu devleti etkileyecektir. En büyük etkisi ise NATO'ya üye olan iki devletin savaşması olacaktır. Yunanistan sorununun ana sebebi Kenan Evren'in yönetimdeyken karizma ya da yönetimsel eksiklik hissetmesinden dolayı Yunan'ların NATO'ya girişine yapılan vetoyu kaldırmasından kaynaklanmaktadır. Geçmişte yapılan hatalar günümüzü etkilemekte ve şekillendirmektedir.
Yunanistan ve Türkiye'nin güçlenmesi ticari, ekonomik ve askeri işbirliğinden geçiyor. Eski Yunan lideri Venizelos bunu anlamış olacak ki Atatürk'e el uzattı. Mevcut statikoyu korumak isteyen Atatürk ise bunu kabul ederek barış ortamını sağladı. Sonrasında da Venizelos Atatürk'ü Nobel'e aday gösterdi.
Ermenistan meselesi çok ayrı bir konu. Rusya, Ermeniler'e resmen ceza kesti. Ek olarak sorgulamak gerekiyor bu durum ne ile nasıl sonuçlandı? Rusya garantör devlet olarak tarihte daha önce görülmemiş sayıda askerini bölgeye tüm dünyanın gözü önünde yerleştirdi.
Şunu da eklemek isterim ki Türkiye'nin dış politikadaki siyasetini genel olarak beğenen birisiyim. (mülticeler konusu dışında) Yurt içindeki siyaset ise halkın anlayacağı şekilde yani din, Atatürk ve abartılı konuşmalar üzerinden yürümeye devam ediyor ki buna hiç değinmeyeceğim. Türkiye gibi varlığını devam ettirmek için devletler arası mekik diplomasisi yürütmek zorunda kalan bir ülke, günümüzde bir taraftan çeşitli operasyonlar yürütmekte diğer taraftansa varlığını tehlikeye düşüren unsurlara karşı çıkmakta. Suriye operasyonları ile bölgedeki Türkmenlerin hakları garanti altına alındı. Bugün değil belki ama 10/15 yıl sonra olası bir barış müzakeresinde Türkiye koltuğa baş aktörlerden birisi olarak oturma hakkına sahip.
Yunanistan konusuna gelirsek çekişmemiz katlanarak devam edecektir. Ülkelerin çıkarları her şeyden üstündür. Adalar denizindeki mücadele yani Akdeniz üzerindeki mücadele her zaman olduğu gibi gelecekte de devam edecektir. Olası bir savaş sadece Türkiye ve Yunanistan'ı değil balkan coğrafyasındaki çoğu devleti etkileyecektir. En büyük etkisi ise NATO'ya üye olan iki devletin savaşması olacaktır. Yunanistan sorununun ana sebebi Kenan Evren'in yönetimdeyken karizma ya da yönetimsel eksiklik hissetmesinden dolayı Yunan'ların NATO'ya girişine yapılan vetoyu kaldırmasından kaynaklanmaktadır. Geçmişte yapılan hatalar günümüzü etkilemekte ve şekillendirmektedir.
Yunanistan ve Türkiye'nin güçlenmesi ticari, ekonomik ve askeri işbirliğinden geçiyor. Eski Yunan lideri Venizelos bunu anlamış olacak ki Atatürk'e el uzattı. Mevcut statikoyu korumak isteyen Atatürk ise bunu kabul ederek barış ortamını sağladı. Sonrasında da Venizelos Atatürk'ü Nobel'e aday gösterdi.
Son düzenleme: