Samsung Avrupa’daki İlk “A” Enerji Sınıfı Ekstra Geniş Alttan Donduruculu Buzdolabı Modelini Tanıttı

Ali Güngör

Genel Yayın Yönetmeni
Yönetici
Katılım
22 Haziran 2011
Mesajlar
52.967
Çözümler
17
Yer
İstanbul Türkiye
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Meslek
Technopat
Profil Kapağı
1523300036
Samsung A Enerji Sınıfı Ekstra Geniş Alttan Donduruculu Buzdolabı

RB6000D Alttan Donduruculu Buzdolabı, geçtiğimiz günlerde Paris’te les Pavillons des Étangs’da düzenlenen ‘Welcome to BESPOKE AI’ global lansman etkinliğinde tanıtıldı. Yüksek enerji derecesine sahip ürün, Wi-Fi özellikleri ve SmartThings AI Energy sayesinde benzer Samsung buzdolabı modellerine göre daha da fazla enerji tasarrufu sağlıyor. Samsung Electronics Başkan Yardımcısı ve Dijital Ev Aletleri Müşteri Deneyimi Ekibi Başkanı […]

Devamı: Samsung Avrupa’daki İlk “A” Enerji Sınıfı Ekstra Geniş Alttan Donduruculu Buzdolabı Modelini Tanıttı
Kaynak Technopat

Devamı için yukarıdaki bağlantıya tıklayın...
 
Telefonuma "Yumurta almayı unutma" mesajını halen bir insanın göndermesinin daha doğru olduğunu düşünüyorum, Wifi'yi n'apcak bu arkadaş? "Samsung aboneliğinizi iptal ettiğiniz için buzdolabınız olarak sizin buzluğunuzda sakladığınız tüm yiyecekleri 12 saat içinde çözeceğim, bu arada buzluk kilitli, istersen açmayı dene, polis çağırırım." Çok da uzak değil böyle Philip K. Dick kitaplarını okumuş insanlar için bu sinsi senaryoların gerçekliği.
 
Telefonuma "yumurta almayı unutma" mesajını halen bir insanın göndermesinin daha doğru olduğunu düşünüyorum, Wi-Fi'yi n'apcak bu arkadaş? "Samsung aboneliğinizi iptal ettiğiniz için buzdolabınız olarak sizin buzluğunuzda sakladığınız tüm yiyecekleri 12 saat içinde çözeceğim, bu arada buzluk kilitli, istersen açmayı dene, polis çağırırım." çok da uzak değil böyle philip k. Dick kitaplarını okumuş insanlar için bu sinsi senaryoların gerçekliği.

Abartmışsınız, bildirim atması gayet iyi benim için, ne kadar unuttuğumu hatırlayamıyorum bile.
 
*Abartmışsınız, bildirim atması gayet iyi benim için, ne kadar unuttuğumu hatırlayamıyorum bile.
Abartma şu olurdu, buzdolabı kendisi gidip alışveriş yapar.*
Azıcık abartma şu olurdu, buzdolabının ilgili bölmesi alışverişe gidip gelirdi.*
Az abartma şu olurdu, bozdolabı sipariş verir, robot-robot kapıda alışveriş tamamlanır*.
Daha az abartma şu olurdu, buzdolabı sipariş verir, robot eve girip yüklemeyi yapar ve alışveriş tamamlanır.*
Ultra abartma ise, buzdolabı alışverişi yaparken kendi iç yerleşimini düzenleyip senin hangi elektrikli araçla ne kadar yol aldığını, kolundaki saatin vücut sıcaklığı ve kalp verileri, tuvaletteki kimyasal algılayıcıların gaita ve çiş analizlerine göre sana ne yiyebileceğini ve içebileceğini kendisi belirleyip seni yetişkin olacak bir insan olarak değil, ortalama primat zekasında bir obje olarak çoban gibi güderdi. Yok aslında bu ultra abartma değil, yapılması için çabalanan bir senaryo. Cevap vermeden önce iyice, enine, boyuna, zamanınıa göre düşünmeni isterim: 15 dakikalık şehirlerde 1000'lerce kameranın çözemeyeceği şeyler olmayacak mı yoksa panopticon'un her şeyi çözmesi mi beklenir, yoksa ben istediğimi yapabilirim ve sen sadece benim dediklerimin dışına çıkamayacaksın - şu an olduğu gibi.**

Tabi kurbağalar canlıyken her zaman soğuk suda tencereye atılır ve ateşin altı yakılır.

* Kapı ve sistemlerin tamamı iletişimde, fiziki paran yok, gidip dağ başında kafa dinleyemezsin, her zaman gözleneceksin.
 
Abartma şu olurdu, buzdolabı kendisi gidip alışveriş yapar.*
Azıcık abartma şu olurdu, buzdolabının ilgili bölmesi alışverişe gidip gelirdi.*
Az abartma şu olurdu, bozdolabı sipariş verir, robot-robot kapıda alışveriş tamamlanır*.
Daha az abartma şu olurdu, buzdolabı sipariş verir, robot eve girip yüklemeyi yapar ve alışveriş tamamlanır.*
Ultra abartma ise, buzdolabı alışverişi yaparken kendi iç yerleşimini düzenleyip senin hangi elektrikli araçla ne kadar yol aldığını, kolundaki saatin vücut sıcaklığı ve kalp verileri, tuvaletteki kimyasal algılayıcıların gaita ve çiş analizlerine göre sana ne yiyebileceğini ve içebileceğini kendisi belirleyip seni yetişkin olacak bir insan olarak değil, ortalama primat zekasında bir obje olarak çoban gibi güderdi. Yok aslında bu Ultra abartma değil, yapılması için çabalanan bir senaryo. cevap vermeden önce iyice, enine, boyuna, zamanınıa göre düşünmeni isterim: 15 dakikalık şehirlerde 1000'lerce kameranın çözemeyeceği şeyler olmayacak mı yoksa Panopticon'un her şeyi çözmesi mi beklenir, yoksa ben istediğimi yapabilirim ve sen sadece benim dediklerimin dışına çıkamayacaksın - şu an olduğu gibi.**

Tabii kurbağalar canlıyken her zaman soğuk suda tencereye atılır ve ateşin altı yakılır.

* Kapı ve sistemlerin tamamı iletişimde, fiziki paran yok, gidip dağ başında kafa dinleyemezsin, her zaman gözleneceksin.

Sırf bu mesaj için bu kadar uzun bir mesaj yazmaya gerek var mıydı? Bence yoktu. Artık teknoloji gelişiyor, dediğin Ultra abartmanın son 5 10 yolda olacak olması çok muhtemel zaten. Her şey kolaylaşıyor. Bazı insanlar için kötü bir şey mi? Evet kötü bir şey, ancak genel olarak bu zamanı daha hızlı değerlendirmeye yol açıyor. Zaman nakittir. Ha istemiyorsan sen sadece "normal buzdolabını" alabilirsin. Param olsa ben akıllı bir buzdolabı almayı tercih ederdim. Param olsa her şeyimin akıllı olmasını tercih ederim.
 
@Mert Can Urcan bu kadar uyanık olmayın hocam. Aynı şekilde Philip K. Dick'in sizi kurbağa gibi pişirmediğini nereden biliyorsunuz?

Teknoloji bilinçli tüketildiğinde bal gibi de işe yarar ve hiçbir problem olmaz. Olay bilinçli olmakta.
 
Sırf bu mesaj için bu kadar uzun bir mesaj yazmaya gerek var mıydı? Bence yoktu. Artık teknoloji gelişiyor, dediğin Ultra abartmanın son 5 10 yolda olacak olması çok muhtemel zaten. Her şey kolaylaşıyor. Bazı insanlar için kötü bir şey mi? Evet kötü bir şey, ancak genel olarak bu zamanı daha hızlı değerlendirmeye yol açıyor. Zaman nakittir. Ha istemiyorsan sen sadece "normal buzdolabını" alabilirsin. Param olsa ben akıllı bir buzdolabı almayı tercih ederdim. Param olsa her şeyimin akıllı olmasını tercih ederim.
Vakit nakit değildir, kendiliğinden akan giden bir şeyin karşılığı olarak para kabul ediyorsun ancak paranla zamanını geri alabildiğinde olacaktır belki. Sence olmamasının sebebi ben değilim, sensin ve bu seni ilgilendiriyor biliyor musun, ben yazdım ve okuyan okuyor, 140 karakter, 15 saniye, beynin fiziki yapısı ve değişimleri, psikolojik etkileri... merak eden araştırıp öğrenebilir o yazıdan bir şeyler dışında başka şeyler de çıkartabilir. Paranla, senin her şeyinin akıllı olmasını bende isterim seni adına.

@Mert Can Urcan bu kadar uyanık olmayın hocam. Aynı şekilde Philip K. Dick'in sizi kurbağa gibi pişirmediğini nereden biliyorsunuz?

Teknoloji bilinçli tüketildiğinde bal gibi de işe yarar ve hiçbir problem olmaz. Olay bilinçli olmakta.
İnsanlığın bilinçli kısmının 1800-1940 arası gelişimiyle 1940-2024 arası gelişimlerine oranlamanı rica edecektim ama... Zira -12.000 ve -4000'deki (zaman hesaplarımız teorik hala) mimari yöntemlerin sonuçlarının yanına bilinç, insanlık, doğa ve doğal kuvvetleri (deprem, yağmur v.b) yaklaşamadığımızı da konuya katmanı isterdim diye devam ederken tekrar kullandığın kelimeye dikkat ettim; "tüketici". Günümüzün en gözde objesi, malı ve bilinci. Hatta şu an "content creator" kelimesini düşündükçe gülüyorum, tam bir sinir bozucu şey. 15 yıl önce internet bu halde değilkeni hatırladım, sonra 25 yıl önce BBS'leri. "Quality over quantity" ile milyonlarca dolar, onlarca zaman, binlerce like ve merak, bekleyen insanların heyecanı ve duyguları, sonuç; hüsran malesef. Bunun değişmesi için geçmişe gömülmek değil, gelecekle geçmişin bağını kurmak nasıl bir fikir olur acaba.

Reklamları ve kullanım algoritmalarına izin vermediğinde çalışmayan, güncellemesini kabul etmezsen çalışmayan televizyonlar mevcut bu yıl itibariyle. Buzdolabı, klima, bulaşık ve çamaşır makineleri, mikrodalga fırınlar, fırınlar, temizlik robotları... youtube bile ad-block/reklam engelleme ile insanların canını sıkıyor - TR ekonomisinden bahsetmiyorum bile - bu diğer arkadaşları reklam karşılığı kiralamak ve tüketmek, kullanıcıdan tüketiciye oradan da mala çevirir teknik durumda insanı. Buzdolabını açıyorum, hoka polaaaa reklamı gözümde/kulağımda/telefonumda/vr'ımda mesela...
 
Vakit nakit değildir, kendiliğinden akan giden bir şeyin karşılığı olarak para kabul ediyorsun ancak paranla zamanını geri alabildiğinde olacaktır belki. Sence olmamasının sebebi ben değilim, sensin ve bu seni ilgilendiriyor biliyor musun, ben yazdım ve okuyan okuyor, 140 karakter, 15 saniye, beynin fiziki yapısı ve değişimleri, psikolojik etkileri... Merak eden araştırıp öğrenebilir o yazıdan bir şeyler dışında başka şeyler de çıkartabilir. Paranla, senin her şeyinin akıllı olmasını bende isterim seni adına.

İnsanlığın bilinçli kısmının 1800-1940 arası gelişimiyle 1940-2024 arası gelişimlerine oranlamanı rica edecektim ama... Zira -12.000 ve -4000'deki (zaman hesaplarımız teorik hala) mimari yöntemlerin sonuçlarının yanına bilinç, insanlık, doğa ve doğal kuvvetleri (deprem, yağmur vb) yaklaşamadığımızı da konuya katmanı isterdim diye devam ederken tekrar kullandığın kelimeye dikkat ettim; "tüketici". günümüzün en gözde objesi, malı ve bilinci. hatta şu an "content creator" kelimesini düşündükçe gülüyorum, tam bir sinir bozucu şey. 15 yıl önce internet bu halde değilkeni hatırladım, sonra 25 yıl önce Bbs'leri. "quality over quantity" ile milyonlarca dolar, onlarca zaman, binlerce like ve merak, bekleyen insanların heyecanı ve duyguları, sonuç; hüsran maalesef. Bunun değişmesi için geçmişe gömülmek değil, gelecekle geçmişin bağını kurmak nasıl bir fikir olur acaba.

Konuyu nereden getirdiniz, vakit nakittir derken zamanın önemli olduğuna ve teknolojinin her şeyi daha basit hale getirdiğinden bahsetmeye çalışmıştım. Her teknolojik alet kötü amaçla yapılmıyor. Yapılış amacı düzgün olan aletler yarardan başka bir şey değil.
 
@Mert Can Urcan bizler insanız ve aciziz. Kafamızda birkaç yüz gramlık, belki 1 kiloluk bir tuzlu et parçası mevcut. Mutlak bir akıla sahip değiliz. Düşündüğümüz şeyler %100 doğru olacak diye bir şey yok. Bu benim için de geçerli, Philip K. Dick için de. Onun düşünceleri artık her ne ise, belki size mantıklı gelmiştir ama size. Nesnel bir şey olduğunu söyleyemeyiz.

Bahsettiğiniz şeylerin hepsi aşılabilir şeyler. Gelecekte belki işler değişebilir fakat işin evrildiği noktayı şu an kestirmek biraz zor.

Ayrıca bizim bir şeylere ihtiyacımız var ki tüketiyoruz. Çünkü aciziz, eksikliklerimiz var, yetersiziz, bazı şeylerde zorundayız.

Kimi bu eksiklikleri kötü emelleri için kullanır, kimisi sadece ticaret yapar. Bu konuda yapacak bir şeyimiz yok.
 

Geri
Yukarı