İnsan düşünen ve sorgulayan bir varlıktır, yaratıldığı günden bugüne dek sürekli bir şeyleri sormuş, cevabını aramıştır. Bunları sormak gayet normal şeyler, sınırı ve durulacak yeri bilindiği sürece.
Burada kimseye karışacak yahut inancını sorgulayacak değiliz elbet, ki olamayız da.
Şimdi şöyle bir durum var, mesela benim inandığım dine göre (Müslümanlık) ahiret var. Ben bunu kesin bir şekilde inkar edersem dinden çıkarım lakin sorgularsam (ki bu benim hakkımdır) bir sorun yok.
Bir de şöyle bir durum var ki, bize (Müslümanlara) göre uydurma dinler var, yani Allah'ın emretmediği veya insanların inanacak bir şey aramaları sonucu ortaya çıkan dinler (Kesinlikle hepsine saygım var uydurma kelimesi farklı anlaşılmasın), bu dinlerin kimisi yok olup gideceğimize, kimisi de tekrar gelip sürekli kısır döngü olacağını öne sürüyor.
Bunun tek cevabı var, hangi dine inanıyorsan ona göre vardır ya da yoktur.
Demek istediğim Tek tanrı, yaratıcısı olduğuna inanılan dinlerde ahiret ya da bizim mükafat alacağımız veya ceza alacağımız yerler var. Kimisi de bir dine yahut bir inanca mutabık olmaz o zaman da inanmaz ve ona göre yoktur.
Bunun cevabını da yaşayan bir insandan kanıtlanmış bir cevap duymanız pek mümkün görünmüyor.