@VP67@T21 Kuran Tevrat kopyası muhabbetini geçtim senin Mekke Kabe Yahudi be
PETRA bilmez , Nebati bilmez , Part bilmez Akad bilmez Asur bilmez Sami bilmez İbrani bilmez Obeyd bilmez Hassuna Halaf bilmez, Pers bilmez İskender bilmez Ahameniş bilmez zerre yoktur fikri, ama sırf çak lafı maksat Müslüman beğensin.
Oyyy, petraya inanıyor bir de. Bu saydıklarını sen bilmiyorsun bence. İki video izlemiş bir yerlerden iki bişey duymuş burada gerçek gibi anlatıyor Gerçekten sana çok üzüldüm şu mesajından sonra. Mesajları ekleye ekleye yazdığın için görmemiştim bu yazdıklarını
Dinler insanların adalete olan susamışlığından doğmuştur. Bütün dinlerde tanrı aynı zamanda bir yargıçtır. İyileri cennetle ödüllendirir, kötüleri cehennemle cezalandırır. Hinduizm ve budizm gibi dinlerde ise karma vardır. yine iyi insanlar üstün sınıfta tekrar doğarken, kötüler ise alt sınıf (köle,parya) doğarak cezalandırılır.
Var olan dinlerin ve inanışların büyük birçoğunluğunun temelinde dünyada'ki yaşantımıza göre ölümden sonra neler yaşayacağımızı kendimizin belirlemesi yer alıyor. İnsanların çoğuda ibadetlerini ve inançlarını ölüm sonrası hayatta karşlığını almak için yapıyor. (cennet vb.) Peki sizce bunlardan hiç bahsedilmeseydi ve ölüm sonrası sonsuz mutlak bir hiçlik olsaydı günümüzdeki din ve inançlar ne kadar güçlü olurdu?
Ben kendi görüşümü mensubu olduğum Müslüman'lık için yapacağım. Eğer cennet ve cehennem olmasaydı büyük ihtimal Müslüman'ların %90'ı ne ibadet yapardı ne de Allah'ın yasaklarına uyardı. Aynı şeyi diğer dinler içinde düşünüyorum. Belkide günümüze kadar unutulup giderdi. Çünkü insanın doğasında yapılan şeyin karşılığını almak var.
Herkes kendince bir sebep için inanıyor. Kimi öldükten sonra toprak mı olacağız bu kadar ezik bir varlık mıyız? sorusunun cevabını kabullenemiyor, kimi hayatı anlamlandıracak kadar yetkin olmadığı için kolaya kaçmak adına inanç sahibi oluyor, kimi hiç düşünmüyor bile ailesi hangi dine mensupsa bir kere bile sorgulamadan o inancı miras alıyor. Son bir örnek ile neden inanıyorlar sorusunun cevabını aramayı bırakıyorum; Savaş cebecinin %50 %50, ya sonsuz cehennem ya da cennet, ben bu riski almam diyerek gülmesi. Eminim Müslümanların yarısından fazlası dile getirmeye korksa da bu şekilde inanıyor.
Din toplumları kontrol altında tutmak için gelenekler, coğrafya, kültür gibi şeyler gözetilerek icat edilmiş şeylerdir, zırvadır. İnanmak isteyen inanır istemeyen inanmaz birbirine müdahale etmedikten sonra istediğini söylemekte de özgür olmalıdır. Mesela bana inançsız bilmem ne çocuğu derlerken sorun yok ben onlara budala dediğimde sıkıntı çıkabiliyor bu da aslında durumu özetliyor.
Örnek veriyorum, bir çikolatayı düşünelim. Çok güzel vs. Bu çikolatanın tadı herkes için farklıdır. Görünüşü herkes için farklıdır. Kokusu, texture'ü... Bunların bilgisinin tamamı bireylerin duyu organlarına bağlı şeyler. Bu sebeple gerçekle alakalı elde ettiğimiz bilgiler de bireysel çıkarımlar/gözlemlerdir. Nesnel gerçekliği açıklamaz. Çünkü duyu organlarımızla kısıtlanıyoruz. Bu sebeple Tanrı vardır. Çünkü, gerçekliği açıklayan/gören bireylerden bağımsız bir şey de olmalıdır. Ve bu Tanrı tek olmalıdır. Zaman ve mekandan bağımsız olmalıdır. Ve bu farkındalık, yanında inancı da getirecektir. Önemli olan ben kimim gibi ontolojik sorgulamaları yapabilmek. Çikolatanın güzel olduğunu, ben tattım güzeldi dışında açıklamanız gerekir ki din yahut Tanrı'dan bahsedemeyelim. Zaten dinler bu sebeple "dogmatik" görülüyor. Yani, senin algına göre de benim algıma göre de tek bir doğruyu anlatıyor.
Dinler yine insanlara varoluş anlamı katacağı için inanılır ancak bir ödül/ceza sistemi olmadığı için fanatik dincilik pek yaygın olmazdı diye düşünüyorum.
Sonuçları olmasaydı ibadet etmezdim ama yasaklarına uymaya devam ederdim. Bu sorunun cevabını ölene kadar hiç kimse bilemeyeceğine göre hayatımda hiçbir şeyi değiştirmeden devam edeceğim. İnanıyorum ve bu durumdan memnunum.
Sonuçları olmasaydı ibadet etmezdim ama yasaklarına uymaya devam ederdim. Bu sorunun cevabını ölene kadar hiç kimse bilemeyeceğine göre hayatımda hiçbir şeyi değiştirmeden devam edeceğim. İnanıyorum ve bu durumdan memnunum.
Sonuçları olmasaydı dünyaya gelmenin de bir anlamı olmazdı yaşamın da. Seni yaratan seni haşa boşu boşuna yarattı demek gibi bir yere varıyor bu söylediğin. Keza yaratan boş iş yapmaz. Aslına bakarsak soruda mantık hatası var biraz. Seni yaratan seni boşuna yaratmayacağı için sonuçlarının olmadığını düşünmek akla mantığa aykırı oluyor.
Sonuçları olmasaydı dünyaya gelmenin de bir anlamı olmazdı yaşamın da. Seni yaratan seni haşa boşu boşuna yarattı demek gibi bir yere varıyor bu söylediğin. Keza yaratan boş iş yapmaz. Aslına bakarsak soruda mantık hatası var biraz. Seni yaratan seni boşuna yaratmayacağı için sonuçlarının olmadığını düşünmek akla mantığa aykırı oluyor.
Hayır, olurdu. Anlam için bir sonuca da hatta tanrıya da ihtiyaç yok. Hâlâ tanrı olmasaydı yaşamın anlamı olmazdı minvalinde yargılarda bulunuyorsunuz. Bunun haricinde dediğim şeyi de doğru anlamamışsınız.
Hayır, olurdu. Anlam için bir sonuca da hatta tanrıya da ihtiyaç yok. Hâlâ tanrı olmasaydı yaşamın anlamı olmazdı minvalinde yargılarda bulunuyorsunuz. Bunun haricinde dediğim şeyi de doğru anlamamışsınız.
Sen beni yanlış anlamışsın. Anlamdan kastım, boşu boşuna yaratılmamak. Bizi yaratan bizi boşa yaratmayacağı için bu takribi kullandım.
Şu an yaptığımız ibadetleri de yaratanın rızası için ve rahatlamak için yapıyoruz. Yaratıcı olmasaydı belki rahatlamak için yapardık, ama bu tamamen kendi çıkarlarımız doğrultusunda olurdu. Yaratıcıya inanıyorsak bunun yanında ayrıca onun rızasını kazanmayı da ekleyebiliriz.