Sorgulama Yeteneği

Çok değiştim ben. Kitaplarla. Her zaman bilginin gücüne inanan biri oldum ve kendimce bazı şeyleri şöyle tanımladım. Her şeyi sorgulamamamız gerektiğini örneğin. Düşünmenin insanı her zaman önde yapacağına. İnsanın düşünmesi gerektiğine ve çok sevdiğim bir söz vardır. Dünyadaki en büyük ziyan, sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyindir ve bakıyorum ülkemize, gerçekten sorgulamayı unutmuş bir sürü insan(!) topluluğu var.
Nihayetinde insan sorgulayan değil midir? Bunlar benim düşüncelerim arkadaşlar her hangi siyasi bir amacım yoktur. Peki siz nasıl düşünüyorsunuz?

Düşünmek bir kurtuluş yolu bulmak gibi bir şey.

Düşündükçe sorun bulunur, sorunu düşündükçe de çözüm. Bu şekilde hayatta kalmayı başardığımız gibi, teknolojik gelişmeler kaydetmeyi de başardık. Düşünmeyen insan insan değil, duyguları olan robottur.

Evet sorgulama önemli fakat iktidar teorisyeni Foucault'ya göre günlük hayatta ayık kalmamıza yarayacağını düşünerek edindiğimiz bilgiler bile bizleri yönetiyor. Tek tip vatandaş üretimine katkı sağlayan türden bilgiler. Yani bence sorgulama dediğimiz şey, çok dinamik bir şey olmalı. Vatana millete hayırlı evlat, kurallara uyan bir vatandaş veya hak hukuk bilen bir memur gibi insan beynini ve orijinalliğini bir prosedür dayatarak sınırlayan kalıplardan sıyrılabilmeli insan. Elbette vatanperver veya hakperest biri olabilirsin fakat bu kalıplar 20'li ve 30'lu yaş aralığında ancak kendini dinç tutabilen müddetli yaratıcılığınızı komple yaralıyor. Sorgulama öyle bir şey olmalı ki evlilik kurumunun bir demografi jokeri veya eğitimin devletin ideolojik aygıtlarına kendini teslim etmeyi arzu eden bireyler yetiştirmeyi amaç edinmiş bir kurum olduğunu görebilmelisin bir bakışta.

İnsan doğası gereği düşünür. Kendine dünyada olduğu için, yaşadığı için bir amaç arar. Düşündükçe kendine mantıklı cevaplar arar. Bu cevapların sonucunda yeni sorular türer. Bu soruları da düşünerek kendine göre cevaplar arar. Aslında her cevap yeni bir sorunun doğumunu gerçekleştirir. İnsanların kuşlara bakarak uçak gibi bir ulaşım aracını tasarlaması, tekerleğin icadından sonra dört ayaklı hayvanlardaki gibi bunları birleştirerek araba üretmesi hep düşünmenin sonuçlarıdır.

Düşünüyorum, o halde varım.

Yaşar Kemal'in bu konuda bir sözü vardı ama tam hatırlayamadım. "Düşünmek, insan olmayı gerektirir." gibi bir şeydi sanırım. Doğru dediği ortada. Fakat çok düşününce de ya kayışı koparıyoruz, ya da düşündükçe batıyoruz. Ama cahillik öyle değil, her durumda rahatsın ve mutlusun. Ben şu anlık kayışı koparmaya yakınım ama dengede tutmaya çalışıp, dozu ortalamaya çalışıyorum. Her şeyin bir nedeni olduğunu düşünüyorum ve bu nedenlerin de arkasını araştırmamız gerektiğini düşünüyorum. Fakat dediğim gibi tam ortaya yaklaşmaya çalıştığım için abartmadan düşünüyorum.

Paralel evren beni çok düşündürür mesela.

Ama düşünürken de objektif düşünmek ve ele geçirilen her bilgiyi incelemek gerekir. Yoksa ne tatmin oluruz, ne de doğruya ulaşırız. En başta adımı bu yönde atmak gerekiyor bence. Kendim de dahil objektif düşünemeyen çok insan gördüm. Doğamızda var galiba. Bazen imkansız olduğunu düşünsem bile bu durum yıkılabilir ve saflığa ulaşılabilir. Ben zorluyorum, bakalım yıllar sonra nasıl düşüneceğim.

Düşünmek, bir sorunu çözmenin tek yoludur. At gözlüğünü çıkarmazsa insan cehaletin içinde kaybolur gider. Fakat düşünmek aynı zamanda yeni sorunları da ortaya çıkarmaya başlar. Çünkü düşünmek insanda yeni ufukları açmaya ve yeni pencerelerden bakmayı sağlar.

İnsanın önünde iki yol var. Ya sorgulamayı yasaklayan bir dine mensup olup hayatını dogmalara inanarak yada işine geldiği gibi çevrilen naslara inanarak geçirecek ve dinin sorunsallarını görmezden gelecek yada tamamen sorgulamaya yönelik bir anlayışı benimseyecek. Sorgulamak dediğiniz şey bilimin yapmamızı istediği şeydir ve dinler her ne kadar bilim dostu gibi gözükse de işin aslının araştırılmasını istemezler. Çünkü her birinde açıklar vardır.

@Müzik Profili Kesinlikle bunu Kuran ve İncil'i okuduktan sonra ben de aynı kanıya vardim.

Inandığınız dini sorgulamak istemiyorsanız, körü körüne inanmak istiyorsanız ve öyle mutlu hissediyorsanız kendinizi, sorgulama yapmanızı önermem ziraa sorguladığınızda gerçekler yüzünüze çarpar.

Ne zaman küçük yaşlarda sorgulamaya başladım hayatım değişmeye başladı bir söz vardı sahibini hatırlayamadım ama "Düşüncelerini değiştir, hayatın değişsin." şimdi arkama bakıyorum da çok anlamlı. Sorgulamaya ilk din ile başladım sürekli tenis topu gibi git gel yapıyordum aklımda 3 yıldan uzun süre kabullenemedim gerçekleri belli bir olgunluğa geldikten sonra üstümdeki yükü atmayı başardım ama o zaman daha çok düşünmeye başladım yanında mutsuzluk, kararsızlık getirdi. Özgüven kazandırdı, kendi hayatımı istediğim gibi yaşayabileceğim (başkalarını kısıtlamadan) ve yaşamak için anlam aramaya başlattı. Daha o anlamı bulamadım ama olsun Sorgulamaya başladığın an duramıyorsun çekirdek gibi. İnsanlara bakıyorsun ne için yaşadıklarına saçma geliyor. Araştırmaya başlıyorsun. O zaman insan olduğunu anlıyorsun, asla sorgulamayı bırakma sorgulama diyenleride asla dikkate alma. Bir şekilde bu dünyada yaşıyoruz ve öleceğiz en azından ölürken pişman olmayalım.