Sorgulamanın sorgusu

Andar Han

Megapat
Katılım
17 Aralık 2019
Mesajlar
8.078
Makaleler
3
Çözümler
54
Sormak, sorgulamak; aklı olan insanın, aklını az buz işlettiği vakit oluşan eylem. İnsanın doğal davranışına göre, her insan her eylemin üstesinden gelememektedir ama her insanın o eylemi ucundan kıyısından yapma potansiyeli mevcuttur. Misal her insan yazı yazabilir ama her insan hattat olamaz, her insan ifadelerini yazıya dökebilir ama her insan yazar olamaz. Sorgulama için de bu geçerli olamaz mı? Her insan soru sorabilir ama her insan, sorgunun faydalı olmasını sağlayamaz.
 
Sormak, sorgulamak; aklı olan insanın, aklını az buz işlettiği vakit oluşan eylem. İnsanın doğal davranışına göre, her insan her eylemin üstesinden gelememektedir ama her insanın o eylemi ucundan kıyısından yapma potansiyeli mevcuttur. Misal her insan yazı yazabilir ama her insan hattat olamaz, her insan ifadelerini yazıya dökebilir ama her insan yazar olamaz. Sorgulama için de bu geçerli olamaz mı? Her insan soru sorabilir ama her insan, sorgunun faydalı olmasını sağlayamaz.
Hocam ben katılmıyorum. Neden diyecek olursanız da cevabım şudur: Saydığınız özellikler ( Hattatlık, yazarlık vb. ) insanların belli bir yeteneğe mensup olmasıyla alakalıdır. Hatta bir bilim insanı da, insanları gruplara ayırmıştı. Örneğin, sayısala zekâsı baskın olan, sözele baskınlığı, görsel yeteneği vesayre vesayre.
Ama beyin her insana verilen bir özelliktir, nimettir. ( Akıl hastaları vb. kişileri hariç tutuyorum. ) Keza inandığım inanca göre, yani İslam'a, Allah "Hiç düşünmez misiniz" demiştir. Buradan da aklı başında her insanın sorgulaması gerektiğini görebiliriz. Sorgulamak, düşünmek belli bir gruba verilseydi belki haklı olunabilirdi.
İnsanlar bu sorguyu, düşünmeyi, vicdanın "sesini" dinlemeyi doğru bir şekilde yapabilirlerse, göreceğiz ki sorgulayabiliyoruz. Yeter ki çalıştıralım, biraz yorulalım :)
Eğer ki, doğru anladıysam nedenim bu şekilde.
 
Hocam ben katılmıyorum. Neden diyecek olursanız da cevabım şudur: Saydığınız özellikler ( Hattatlık, yazarlık vb. ) insanların belli bir yeteneğe mensup olmasıyla alakalıdır. Hatta bir bilim insanı da, insanları gruplara ayırmıştı. Örneğin, sayısala zekâsı baskın olan, sözele baskınlığı, görsel yeteneği vesayre vesayre.
Ama beyin her insana verilen bir özelliktir, nimettir. ( Akıl hastaları vb. kişileri hariç tutuyorum. ) Keza inandığım inanca göre, yani İslam'a, Allah "Hiç düşünmez misiniz" demiştir. Buradan da aklı başında her insanın sorgulaması gerektiğini görebiliriz. Sorgulamak, düşünmek belli bir gruba verilseydi belki haklı olunabilirdi.
İnsanlar bu sorguyu, düşünmeyi, vicdanın "sesini" dinlemeyi doğru bir şekilde yapabilirlerse, göreceğiz ki sorgulayabiliyoruz. Yeter ki çalıştıralım, biraz yorulalım :)
Eğer ki, doğru anladıysam nedenim bu şekilde.
Baktığınız şekilde de anlaşılabileceğini siz ifade edince gördüm. Niyetim sorgulamayı ayrıcalıklı bir hale sokmak ya da bazı kişilerce yapılabileceğini düşündürmek değildi. Nasıl ki hattalık, yazarlık ya da diğer insani eylemler yetenekle beraber azimli ve programlı bir çabaya ihtiyaç duyuyorsa, bu durum sorgulama eylemi için de geçerli diye düşünmüştüm. Herhangi bir konuda, rastgele ve kısır, faydasız, oyalayıcı hatta ikilik yaratan sorulardan kaçınmak da sorgulama yeteneği olan aklın, zamanla edindiği ya da edinmesi gereken bir beceri değil midir? Zannımca, sorgulamalar birleştirici olmalıdır.
 
Uyarı! Bu konu 5 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Yeni konular

Geri
Yukarı