Tanrı Sadist mi?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Peki, müslüman dostum benim. Yorumumu görmediysen tekrar bir kısmını yazayım senin için. Ufkunu biraz genişletip dininin sunduğu dar bakış açısından kurtulmak istersen: FizikoKimya, Evrimsel Biyoloji ve Kuantum Fiziği (mekaniği) alanlarında biraz okuma yapmanı tavsiye ederim.
Efecim, özür dilerim balım benim.
 
Son düzenleme:
Tanrı geleceği belirlemez sadece bilir. (Bazı durumlarda müdâhale edebilir) Tanrı'nın insani özellikleri yoktur insanlık hep antik dinlerde Tanrı'yı kişisellestirmiş insansı bir varlık sanmıştır.
Tanrı insanları sınamak için yaratır. "Tanrı istediğini yapmayanları değil, bu dünyada kötülük yapanları cezalandırır"
Yüce Tanrı'nın senin kulluğuna ihtiyacı yok aslında sadece seni sınıyor.
Nuh'un yedi yasasına göre:
1. Puta ve Tanrı'dan başka ilahlara tapmayın
2. Tanrı'nın ismini mübarek kılmak; bu isimle lanet etmeyin.
3. Cinayet işlemeyin (canlıları öldürmeyin)
4. Cinsel ahlaksızlık yapmayın.
5. Hırsızlık etmeyin.
6. Adil yargı sistemi oluşturmak ve uyulmasını sağlamak
7. Canlı bir hayvanın etini kopartıp yememek.
Bu yasalara uyanlar Yüce Tanrı'nın hoşnutluğunu kazanır.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Buna katılmıyorum. Domuk eti yemek haram, yemek kötü bir şey mi? Değil. Ama haram olduğu için yemek günah.
Domuz DNA'sı İnsan DNA'sı ile %84 oranında aynıdır.
Domuz, Maymun ve diğer primatları yemenin haram olmasının neden genetik benzerliktir. Ve Domuz etinin sağlığa zararlıdır bazı hastalıklara neden olur. Ve pis bir hayvandır.
Şunuda unutmamak gerek "Tanrı bağışlayan ve en merhametli olandır."
 
Sağlığa zararlı olması kötü bir şey olduğu anlamına gelmiyor. Ayrıca pis bir hayvan olması da haram olmasının sebebi değil. O zaman domuzu temiz yiyeceklerle besleyelim, domuz helal mi olucak? Hayır. Allah haram derse haramdır, helal derse helaldir. İnsan beyni Allah'la boy ölçüşemez ve Allah'ı anlayamaz.
 
"Soluduğunuz hava ile dışarı verdiğiniz hava birbirinden pek çok açıdan farklıdır." Bu şekilde yorumlamak doğru olmaz ancak zaten ben spesifik olarak İslam için değil olası bir tanrı varlığı ile ilgili olarak konuştum. Tanrısal yetilerle donatılmış olsak zaten Tanrıyı hiçbirimiz kabul etmezdik tıpkı Tanrının yaptığı gibi. İslam bu açıdan epeyce çelişkili aslına bakarsak ya da gerçekten bunu düşünenler Tanrı Sadistliğini kabul etmekte. Semavi dinler Tanrı'nın hem insandan en uzak hem de insani duyguların bazılarına sahip olduğunu kabul ederek epeyce mantıksızlaşıyor.

Gerçekten kafa karıştırıcı. Bir dediğim bir dediğimi tutmayabiliyor çünkü kendi kafamda varsayımlar yapıyorum ben böyle düşünsem ne derdim gibi. Tanrı aynı zamanda Sadist ve merhametli olamayacağından ötürü ya merhametli taklidi yapan bir Sadisttir ya da bahsettiğim üzere hiçbir duyguyla donatılmamıştır. Tanrı varsa da zamandan yoksun bir enerjidir, güç diyebiliriz sanırsam doğrudan. Kütle çekim kuvveti için maddenin çekip çekmeyeceğini düşünmesinin gerek olmadığı gibi Tanrı da kararlarını içselleştirmeden yapmalı. Tıpkı bir bilgisayar gibi. 0 ve 1lerden ibaret.

Tanrı dediğim gibi bir güç ise varlık değildir. Yani Tanrının yaratılmış olabileceğini ve insanın yaptığı gibi Ateist olmak suretiyle yokluktan gelme olduğunu düşünmek pek mantıklı olmaz bu süreçte. Güç her zaman vardır diyebiliriz. Varlıklara atfedilir. Bu suretle varlıklar değişir.

Peki gücün ilk bütünü neye aktarıldı da varlıklar bu denli çoğaldı?

Bizler Tanrının varsayımı olabiliriz. Sanal varlıklarızdır belki de. Somuttan öteye geçemeyen 1 ve 0lardan ibaret bir yapıya sahip olan gücün nasıl bir varsayımı olabilir kısmına gelecek olursak, sonsuz varsayımı olabilir. Sonsuz varsayımdan biriyiz biz. Zamanlı/Zamansız sonsuz varsayımdan bahsediyorum.
 
Gene gereksiz tartışmaların döndüğünü düşündüğüm için yorumları okumadım ama doğrudan konuya yönelik konunun İslam açısından boyutuna dair bildiklerimi yazmak istedim.

Başkalarına acı çektirmekten hoşlanan insana sadist denir evet, bu Allah içinde böyledir yani Allah'da böyle insanları sadist olarak görür ve cezalandırır. Ayırt edilmesi gerken konu Allah yanı tanrı ve insan arasındaki ilişki ve farktır. Her dinin tanrı kavramı farklı olabilir, konu dinler bazında ele alınabilir ancak İslam'a göre tanrı yani Allah, yarattığı hiçbir varlığa kesinlikle benzememektir. Bu fark en başta şeklen olmakla birlikte aynı zamanda Allah insanların tabi olduğu yer çekimi, zaman gibi fiziksel olgular ve manevi kurallara da tabi değildir.

Konu tanrının manevi yönden insandan farkıyla alakalıdır. Bir insanın başka bir insana acı çektirmesi ve bundan zevk almasıyla tanrının bir kulunu cezalandırması aynı şekilde ele alınmamalıdır zira tanrı ve insan farklıdır. Bu farkları kısaca yazarsak:
1- En başta İslam dininde tanrının yani Allah'ın kullarına eziyet çektirmekten hoşlanmadığı bilinmelidir. İslam dinine göre Allah, sonsuz merhamet sahibidir ve yarattığı kullarına karşı en çok sevgiye de yine Allah sahiptir. Kuranda buna örnek olarak annenin evladına olan sevgisi ve Allah'ın kuluna olan sevgisi örnek gösterilir. Cevap uzamasın diye teferruatına girmiyorum.
2- İslama göre tanrı yani Allah haricinde insanların başka bir insanı cezalandırma yetkisi yoktur. Dünya düzeninin işleyebilmesi için insanlar Allah'ın koyduğu kuralları doğrudan uygulayarak yada bu kurallarla çelişmeycecek şekilde zamanın şartlarına uygun ürettikleri kuralları, kural doğrudan yada temelde Allah'ın kurallarına bağlandığı için uygulayabilmektedir. Burada hüküm koyucu Allah olduğu için insanların onun kurallarına göre hükmetmesinde bir sorun yoktur.
3- İslam dinine göre tanrının yani Allah'ın adaleti mutlak ve tamdır, dolayısıyla Allah'ın cezalandırdığı bir insanın cezayı hak edip etmediğine dair herhangi bir kuşku aranmaz, o insan cezalandırılmayı hak etmiştir.

Neticede bir insanın başka bir insana haksız yere zulmetmesi veya hak ederek ceza çeken bir insanın çektiği acıdan zevk duymasıyla tanrının yani Allah'ın bir insanı cezalandırması aynı durum olarak kabul edilmemelidir. Bir insan başka bir insana haksız yere acı çektirip zalim olabilir yada bundan zevk alıp sadist olabilir ancak Allah asla bir insana haksız yere zulmetmez ve cezayı hak eden bir insanın acı çekmesinden de zevk almaz.

Bunlar kısaca konunun İslam'daki yeridir. Kişilerin bunlara inanıp inanmamasından bağımsız olarak konu hedef alınan dinin temellerine göre ele alınmalıdır. İslam dini özelinde "tanrı sadist midir" diye sorulduğunda buna verilen cevapta İslam dininin öğretilerine göre olmalıdır, aynı şekilde örnek olarak Hristiyanlık özelinde bir konu ele alınıyorsada o dinin temellerine göre ele alınmalıdır aksi halde dinleri değil kendi şahsi fikirlerimizi tartışmış oluruz ve bu yanlış olur. Dinler dogmatiktir yani kuralları değiştirilemeyecek şekilde nettir, zaten kişinin hür iradesiyle bir dini seçmeside dinleri kendi kurallarına göre değerlendirerek mümkün olabilir.

Bu açıdan bakıldığında zaten bu konunun "İslam dini özelinde" mantıksız olduğu anlaşılıyor. Sadistlik yani birilerine acı çektirmekten zevk almakla ilgili olduğundan ve Allah'ın da kullarına acı çektirmekten hiçbir zaman zevk almamasından dolayı aslında sadistlikle bağdaşlaştırılması konun özünde mantıksızdır zira bir insanı cezalandıran ama zevk almayan insanlar dahi sadistlikle suçlanamazken hak eden bir insanı hak ettiği için cezalandıran ve bundan da katiyyen zevk almayan Allah'ın sadistlikle suçlanması konuyu başlı başına mantıksız yapmaktadır.
 
Kısaca: "Allah sadist değildir." yazmış arkadaş fakat neden sadist olmadığını açıklamamış.
 
Son düzenleme:
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için çerezleri kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…