O zaman insanları istediğin gibi değiştirebilme ihtimalin varken onlara acı çektirme isteğinin sebebi nedir?
Tanrı algının yanlış olduğunu ve bunun da yanlış bilinen bilgiler olduğunu düşünüyorum.
Tanrı dediğin gibi bir şey yapacak olsaydı bunu bütün canlılara yapardı. Nitekim iradesi olmayan canlıların cennet/cehennem gibi acı çekme veya huzur bulma neticeleri yok.
Kaldı ki tanrı insana tercih yapma, iyi veya kötü olma hakkını vermiştir. Yanlış bilinen alın yazısı gibi kavramlar bu gibi yanlış düşüncelere yol açıyor.
Tanrının bize çizdiği hayatı yaşamıyoruz. Herkes kendi çizdiği kendi hayatını yaşıyor ve neticesinde ceza veya mükafat alıyor.
Dini inancı olanlar hayır deyip geçecek fakat bahsedilen Tanrı Sadist ve Narsisttir. Kuran'da bile cehennemde nasıl işkenceler yapılacağına dair bir sürü ayet var. Sizin bir insana asla yapamayacağınızı cehennemde Allah size yapacak(?). Bazı insanları da direkt cehenneme gitmesi için yaratmış. Tanrı bir insanın kaderini belirler, sizin bir günah işleyip işlemeyeceğinizi o belirler. Tanrı'nın istemediği bir seçeneği seçemezsiniz, kader kavramı ile birlikte özgür irade de yok sayılır. Ayetlerde Allah insanları ruhundan üflediğini söyler, bizim insanlık olarak sahip olduğumuz bütün duygular Allah'tan gelir (Sevgi, Hüzün, Nefret, Kıskançlık vs).
Cehaletten kaynaklı olarak yanlış bilgilerle kafanızı doldurmuşsunuz. Tanrı insanın kaderini belirlemez. İnsan kendi kaderini kendisi belirler. Bilgilerinizi check etmenizi öneririm.
İğrenç bir insan olup da bunun suçunu da tanrıya atmak çok gülünç.
Çok fazla Alvin Plantinga okumuşsunuz. İspat yükümlülüğü, her zaman iddia eden tarafındır.
Her zaman çürütülen düşünceler dogmatik düşünceler olmuştur. Mısır mitolojisi, Yunan mitolojisi, kabile inanışları, orta çağ inanışları, putperestlikler...... say say bitmez. Sıra İbrahimi dinlerde.
Sizin için kötü bir haberim var. Evrenin en temel yasalarından birisi olan entropi yasası bile tanrının varlığını kanıtlar.