Yani senin düşüncene göre kağıtta yazılan bir cümle bir varlık tarafından değil türkçe kurallarıyla oluşmuştur.Cok kavram kargasasi yasiyorsun, kaos ve duzensizlik tanimlamalarini yeniden okumalisin.
Kaos demek, formulsuzluk demek degil, duzensizlik demektir. Belirli kurallar dahilinde de bir sistem kaotik - yuksek entropili olabilir. Odanin daginik olmasi "kaos" tur, odanin daginik olmasi icin odandaki esyalarin yercekimi kurallarini ihlal etmesine gerek yok.
Kaos demek ozunde tahmin edilememezliktir. Kuantum mekaniklerinde oldugu gibi. Yarin guneste dev bir patlama olabilir ve biz bunu bilemeyiz. Yarin deprem olabilir ve biz bunu olcemeyiz. Evrendeki tum fiziksel kurallari analiz eden super bir bilgisayarimiz olsaydi yapabilirdik. ( Descartes'in determinizmi )
Evrende neden fizik yasalarinin oldugu sorusu bence cok mantiksiz. Bu yasalari bulan biziz zaten. "Neden paralel ve meridyenler var dunyada?" demek gibi bir sey bu.
Evreni gozlemliyoruz, paternleri inceliyoruz. Kendi olusturdugumuz matematiksel semboller ve metodlar dahilinde evreni aciklamak icin " X = y * z * q " gibi kuramlar ileri suruyoruz. Bunlarin bazisi yanlis, bazisi bazi durumlarda yanlis bir kismini da bilmiyoruz zaten.
Sen simdi tutup, kendi uydurdugumuz formuller ve kurallar butunune isaret edip, "Bunlar neden varlar?" diyerek kendi inandigin tanriyi legalize etme derdine dusmussun.
Bence tesaduf kavramina alerjisi olan insanlar tam tersi senin gibi tanrisini formullerle ispatlayabilecegine sanrisina kapilmis tipler. Bir seylerin rastlantisal ogelerle kendiliginden olusmus olabilme ihtimali sizi delirtiyor. Bilimsel verilere sirtinizi dayayarak mitolojilerinizi ispatlayamazsiniz, bos yere cabalamayin bence.
Mantıklı Cevap olmayınca böyle mantıklı cevaplar geliyor. Eğer fikrin varsa yaz. Eğer yoksa böyle cevap vermeniz mantıklı değil.Yıl olmuş 2021 hala böyle argümanlarBen bir yaratıcıya inaıyorum bu arada deistim, ama bu çok saçma kolay bir şekilde cevaplanabilir.
Yani senin düşüncene göre kağıtta yazılan bir cümle bir varlık tarafından değil türkçe kurallarıyla oluşmuştur.
Uzun uzun yazmadım ki. Oldukça kısa ve öz bir yazı.Uzun uzun yazmanız sizi haklı çıkarmanız. Kısaca cevap vereyim. Aşağıdaki paragraf iyice düşün ona göre cevap yazabilirsiniz.
Evet, yer çekimi bir yasadır (Newton'un evrensel kütleçekim yasası) ama bunun nasıl olduğunu açıklayan farklı teoriler vardır. Hiçbir teori kesinlikle ben doğruyum diyemez. Hepsi doğrudur fakat hiçbiri kesinlikle doğru değildir. Bilimin güzel yanı da budur.1. Önerme bugün gelinen nokta da bilimin nedenleri açıklıyormuş. Mesela taşı bıraktığmızda neden düşer? Yerçekimi olduğundan emin misiniz?
Bu işin anası fizik kanunlarıdır. Ama madem uzun yazı istiyorsun, biraz kendim yazarak; biraz kopyala yapıştır yaparak hallederim.Bu iki önerme de gördüğümüz gibi aralarındaki benzer bir olay var. Şimdi ikinci cümleye baktığımızda ne kadar gülünç bir durumu görüyoruz.
Mantıklı bir pencere ile baktığımda sizin aslında belli kalıpları ezberleyip bunu hakikat olarak göstermeye çalışıyorsunuz. Ayrıca kaos kelime anlamını araştırmanızı tavsiye ederim.Tam olarak hangi dedigimden boyle bir sonuca vardin?
Sen argumanlarini ezberleyip gelmissin, henuz ortaya atmadigim iddialari curutmeye calisiyorsun
Kagida yazi yazmak ornegi zaten yanlis, Turkce kurallari semantik kurallar; fiziksel yasalar degil.
Ben de anlattım. Ama anlamak istemiyorsun.Ayrıca kaos kelime anlamını araştırmanızı tavsiye ederim.
Evrendeki "kaos ve düzen" sözlük anlamındaki kaos ve düzenden farklı. Geçenlerde birine yazmıştım, oradan kopyalayıp atıyorum.
Düzen yok, tamam kaosun altında bir düzen yatıyor ama sözlük anlamındaki veya senin dediğin gibi bir düzen değil.
Evrendeki düzensizlik hala düzenden daha fazla hem de daha yüksek olasılıklı.
Entropi dediğimiz kavram da bu zaten.
Evet şu an görünen durumla determinizm sayesinde her şey neden-sonuca bağlı bir zorunluluk içeriyor ancak maddenin belirli hareketleri var. Kaos ve rastlantısallık yüzünden bu zorunluluk altında öngörülemez olaylar gerçekleşiyor.
Laplace'ın şeytanı bu duruma güzel örnek, metaforik olarak ele alırsak.
Ayrıca kuantum dünyasını hala bilmiyoruz, indeterminist olabilir. Hatta evrenimiz bile olabilir.
Evrende maddenin belirli hareketleri olduğu için, bizim gözlemlediğimiz teoriler ve kanunlar dahilinde işliyorlar evet, kaosun altında bir düzen yatıyor mu evet. Ama hala çok kaotik bir ortam, öngörülemez. Zaten bir düzene oturamadan yok olması olası.
Yani evren "düzenli" olmalı, bunun için bir yaratıcıya gerek yok.
Ben de buraya video atabilirim. Yani size göre kağıtta bir cümle varsa bu varlık tarafından değil, dil kurallarıyla yazılmış.Uzun uzun yazmadım ki. Oldukça kısa ve öz bir yazı.
Evet, yer çekimi bir yasadır (Newton'un evrensel kütleçekim yasası) ama bunun nasıl olduğunu açıklayan farklı teoriler vardır. Hiçbir teori kesinlikle ben doğruyum diyemez. Hepsi doğrudur fakat hiçbiri kesinlikle doğru değildir. Bilimin güzel yanı da budur.
Bu işin anası fizik kanunlarıdır. Ama madem uzun yazı istiyorsun, biraz kendim yazarak; biraz kopyala yapıştır yaparak hallederim.
Bu videonun attığım kısmını izleyin, zaman ayarlı.
"Bilinçsiz atomların yapıları nasıl inşa ettiği" ile "Doğa yasalarının nereden geldiği" konularının farklı tartışmalar olduğunu görmek şart. İlki açıklandığında, ikincisine sığınıyorsanız, "Hedefi Kaydırma Safsatası" denen bir mantık hatasına düşüyorsunuz. Bu iki soru birbirinden ayrı konular. Biri, Evren içinde var olanları ilgilendiren bir konu; ikincisi ise Evren'in var oluşu sırasında olanları ilgilendiren bir konu. Doğa yasalarının neden bu şekilde olduğu ise halen araştırılmaktadır. Evren'in nasıl var olduğuna dair astrofizik ve kuantum mekaniği bilgilerimiz arttıkça, bu soruları da daha kolay yanıtlandıracağız. O zamana kadar tek söyleyebileceğimiz şey "Bilmiyoruz; siz de bilmiyorsunuz." Ama bilimin bir şeyi eksik kaldığı için cevaplayamaması bilimin yalan olduğu, uydurma olduğu anlamına gelmez. En çok düşülen hata budur.
Evren'in temel dokusu, belirli fiziksel olayları dikte ediyor. Bunlar kimya yasalarını, onlar da biyoloji yasalarını doğuruyor. Eğer Evren'in başlangıcının nasıl olduğunu anlarsak, yasaların da neden ve nasıl bu şekilde olduğunu anlayacağız. O zamana kadar geçerli ve bilimsel tek cevap var. Bilmiyoruz.
Felsefi olarak ister bu doğa yasalarının Tanrı koyduğunu (yani büyük patlamayı Tanrı'nın yaptığını) söylersiniz ister de büyük patlamadan önce maddenin başka bir form olduğunu ve bu doğa yasalarının kendiliğinden oluştuğunu söylersiniz. Size kalmış ama bu felsefi bir durum.
Doğa yasası dediğimiz kavram evrenimizin dokusundan kaynaklanır. Aynı evrende olduğumuz içindir. Çoklu evrenler gerçekse farklı davranabilirdi. Temel fizik, kimya, biyoloji yasalar nasıl oluştu veya neden bu şekilde bilmiyoruz. Kimse bilmiyor. Buradaki su damlası da oradaki su damlası da davranması gerektiğini bilmiyor. Evren'in temel dokusu, belirli fiziksel olayları dikte ediyor. Bunlar kimya yasalarını, onlar da biyoloji yasalarını doğuruyor. Eğer Evren'in başlangıcının nasıl olduğunu anlarsak, yasaların da neden ve nasıl bu şekilde olduğunu anlayacağız. O zamana kadar geçerli ve bilimsel tek cevap var. Bilmiyoruz.
Belki sorularınıza yardımcı olacak bir video olabilir:
Senin dediğin şey bilimsel bir kanıt değildir. Sadece cevabını bulamadık, o zaman kesin tanrı yapıyor deyip geçiştirmektir. Şöyle düşün, David Copperfield diye bir sihirbaz vardı eskiden, adam aynaları kullanarak uçuyormuş gibi yapıyordu biliyosundur bu ilizyonu muhtemelen, neyse işte o zaman bu adamın gösterilerini izleyen insanlar nasıl olduğuna cevap veremediği için, kesin bu adamın özel güçleri var demiştir, ama bu bilimsel bir kanıt değildir.Mantıklı Cevap olmayınca böyle mantıklı cevaplar geliyor. Eğer fikrin varsa yaz. Eğer yoksa böyle cevap vermeniz mantıklı değil.
Daha Türkçe konuşamayan adamlar gelmiş felsefe yapıyor.