İnceleme The Last of Us 1 vs The Last of Us part 2 inceleme

mhmt.efe

Centipat
Katılım
5 Ağustos 2022
Mesajlar
16
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
The Last of Us hepimizin de bildiği üzere 2013 yılında adını efsaneler listesinde yazdıran birçoğumuz için özel bir oyun hatta daha da ötesi olan inanılmaz bir yapım. Last of Us hikayesinde yaşamın ne kadar ilginç sonuçlar doğurabileceğini gözler önüne seren bir olgu ile karşılaşmıştık. Büyük savaşlar, ekonomik yıkım, nükleer tehditler diye düşünüp dururken, insanlığın sonunu küçücük bir mantar türünün getirdiğine şahit olmuştuk. Kordiseps adı verilen bu mantar türünün insanlara bulaşması ile birlikte yıkım ve salgın da beraberinde gelmişti. İnsanlara bulaştığında önce öfke merkezini tetikleyen, daha sonrasında ise deformasyonlara neden olan mantarın etkileri The Last of Us part 2'de çok daha vurucu bir şekilde resmedilmişti. İlk oyunda da doğa ananın dünyayı tekrar ele geçirmesine tanıklık ediyorduk ama devam oyununda bu iş yılların da geçmesi ile birlikte birkaç basamak daha ileri taşınmıştı. İnsanların salgını durdurmak amacıyla bombalamak zorunda kaldığı yıkık dökük sokaklar, otlarla kaplanmış binalar ve tam anlamıyla ayvayı yemiş bir dünya kompozisyonu The Last of Us Part 2'de çok güzel bir şekilde resmedilmişti. Yani oyunun her anında bu mahvolmuş ve kıyamet sonrası hissiyatı yaşadığınızı söyleyebilirim. Ama tabii ki bu benim görüşüm bazılarımıza göreyse durum bambaşka ikinci oyunda gerek hikaye gerek sunum konusundan batmış, feci durumda oynanmayacak bir yapım olduğunu düşünenler de var. Herkesin kişisel görüşü ve ne bekleyeceğine bağlı bir durum.

Runner, clicker ya da Stalker gibi ilk oyundan da aşina olduğumuz enfeksiyonlulara yenileri de eklenmişti. Oyunun her anında karşılaştığınız bu enfeksiyonlular dışında daha çok dikkat etmeniz gereken düşman çeşidi ise insanlar olarak karşımıza çıkıyordu. Önlerine gelen her fırsatta tamahkarlığın dibine vuran insanoğlu, yine ne kadar acımasız olunabileceğini bizlere gösteriyordu. İlk oyunda küçük gruplar ve farklı oluşumlar halinde karşımıza çıkan insanlar, bu sefer daha büyük gruplara bölünmüş durumdaydı.

Peki sizce bu iki özel yapım arasından sizin favoriniz hangisi?
 
Hikaye tarafından gerçekçi buluyorum derken hocam? Anlamadım.

TLOU2'nin hikayesi bize biraz da oyunlar ve dizi film gibi kurgusal hikayelerde hep gözünden gördüğümüz, ilerlediğimiz karakterlerin iyi karakterler olmadığını gösteriyor. Gerçekten de öyle çünkü joelın sırf ellieyi kurtarmak için öldürdüğü birisi aynı zamanda genç bir kızın babası ve o genç kızın hayatını karartıyor bu hareketi. Daha sonra oyun yavaş yavaş abbyi işleyerek bize aslında başta nefret edip yok artık bir de bu karakterle mi oynayacağız dediğimiz karakterin aslında saf kötü olmadığını gösteriyor ki gerçekten de öyle. Asla abbyci değilim ilk oyunda kurduğum duygusal bağlar yüzünden hala abbyi sevmem fakat gerçekçi bakış açısıyla baktığımız da abbyi tamamen suçlayamayız. Oyun bize abbynin gözünden baktığımızda aslında joelın gözünden oynadığımzdaki abby karakterinin joel olduğunu göstermeye ve asıl villainin joel da olabileceğini bunun tamamen gözünden takip ettiğimiz karaktere göre değişeceğini anlatmaya çalışıyor. Gerçekçi hikaye
 
TLOU2'nin beğenilmemesinin sebebi, insanlarda "başrol ölemez" veya "başrol ölürse dizi biter" mantığının hakim olmasıdır. Bana karakter gelişimi/değişimi olarak her zaman GoW ve TLOU2 çok anlamlı gelmiştir.
 

Geri
Yukarı