Evet arkadaşlar. Tarih şu an 02/07/2021 saat 17:30. bu incelemede size oyunun hikaye akışı, karakterler, savaş mekaniği, tavsiyelerde bulunacağım. Uyarı olarak spoiler olabilecek kısımları sürprizbozan ile kapatacağım. Şimdiden uyarıyım. İncelememde oyunun kendisi, Hearts of Stone ve Blood and Wine bulunacaktır.
Şimdi huzurlarınızda The Witcher 3: Wild Hunt.
Oyunu çok büyük bir hevesle aldım ve önceden almadığım için çok pişmanım. Oyunu yaklaşık 35 saat civarında bitirdim. (sadece ana oyunu, DLC hariç) oyun beni kendine öyle bir çekti ki bırakamadım, aşık oldum, bayıldım, öldüm. İlk öncelikle oyunun hikaye ve görev akışı çok iyi olmuş. Öncelikle oyunu hikaye ve kılıç zorluğunda bitirdim. İlk başta çok ölüyordum ama anladım ki bir Witcher'ı Witcher yapan simya bilgisi ve yetenekleri. Yetenekleri doğru düşmana kullanmayı ve iksirleri öğrendim. Önemli bir tavsiye yolda gezerken yerdeki bitkileri genelde alın çünkü kılıçlarınıza uygulayacağınız yağlar ve iksirlerde bayağı işinize yarayacak. Oyundaki kombat ilk başta çok sıkıcı geldi ama karakteri geliştirme ekranında farklı hareketler olduğunu gördüğümde kombat biraz daha eğlenceli hale geldi. Canavar çeşitliliği bana göre yeterliydi ancak biraz daha boss olmasını isterdim. Oyunda canavarlarla savaş eğlenceli ama düşmanlar çok sıkıcı ve bir anda 10 kişi üstüne gelince igni at yananlara vur kaç Ingi'yi bekleye tekrarlaya dönmeye başladı benim için. O yüzden o kısmı beğenmedim. Bir de oyunda en çok canımı sıkan şey at kullanımı. At kullanmak çok zor. Bazen kendi kendine başka yollara giriyor. Hiçbir şey olmadığı halde duruyor falan. Tek ulaşımı at olan bir oyunda at için bu kadar uğraşmamaları kötü olmuş. Oyunda beni en çok üzen şeylerden biri de seçimleri. Genelde insanlara yardım eden insanları korumaya çalışan bir Geralt olmak istedim ancak bunu başaramadığım zaman çok üzüldüm ve oyunun ilk başlarında hiç bunlara önem vermedim. Bir örnekle olayı anlatayım.
Böyle durumlarda gerçekten çok üzüldüm. Bunun dışında beni oyuna aşık eden bir diğer unsur ise karakterlerin yaşıyor olması. Tüm karakterlerin bir hikayesi var. Bu yan görevde karşımıza çıkan bir adam da bile geçerli. Bu gerçekten yaşayan ve yaşamış olan bir ülke gibi geldi bana. Adamlar gerçekten tüm hikayeleri özene bezene yazmış. Baştan sağma olmamış. Oyun gerçekten çok güzeldi, oyunu galiba güzel sonda bitirdim. Kötü bir şey olmadı. Ama bir şey olacak diye çok korkmuştum.
Şimdi huzurlarınızda Hearts of Stone.
Oyunun başı aksiyonla başlayıp çok garip hikayelere sürüyor bizi. Tabi biz bir Efsungeriz ve başımız hep bela da. Bu ek pakette tüm karakterler yeni kişiler. Önceki oyundan pek kişiyi görmedim ama Yennefer veya Triss'i görmek isterdim. Bu eklenti biraz daha uzun sürseydi çok daha güzel olabilirdi. Hikayede bize eşlik eden yan karakterlerin hikayesi gerçekten çok ilgimi çekti ve bayağı güzel bir hikayesi vardı. Tek sevmediğim olay biraz kısa sürdü. Yaklaşık 10 saat sürdü.
Şimdi huzurlarınızda Blood and Wine.
Bu benim hayatımda gördüğüm en iyi DLC. Yepyeni bir harita yepyeni karakterler ve mükemmel bir şehir ekosistemi. Şehir gerçekten büyüleyici ve aşırı iyi. Bu DLC'nin hikayesi biraz daha merak uyandırıcı ve şüpheci. Ana oyunla yarışabilecek düzeyde bir hikaye ve karakter grubu. Bu oyunda en sinir olduğum şey oyunun sonu.
Bu oyunda gerçekten çok güzeldi. Oyunu yaklaşık 15-20 saat arasında bitirdim.
Şimdi sırada tavsiyeler:
-Oyunu eğer mümkünse gamepad ile oynarsanız çok daha güzel olur. Bana biraz daha rahat geldi.
-Oyunda iksirlere ve yağlara büyük önem verin ve yaratık külliyatından saldıracağınız düşmana etkili olan büyülere bakmayı unutmayın.
-Silahlarınızı ve zırhlarınızı onarmayı unutmayın hatta yanınıza ekstradan onarım kiti de alabilirsiniz.
-Oyuna başladığınız en kısa sürede bir heybe alın. Heybe envanter kapasitenizi arttırır. Bu da daha fazla eşya demek.
-Ama ha ama sadece ana görevlerden gitmeyin. Yan görevleri de yaparsanız hem leveliniz arttığı için ana görevlerde daha rahat ilerlersiniz hem de bu yan görevler ana görev kalitesinde. Bakmayı unutmayın.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Evet arkadaşlar. İncelemem bu kadardı. Yakında God of War ve Half-Life 2 ve Episode'larını incelemesini yapmayı planlıyorum. Umarım incelememi beğenmişsinizdir. İnceleme hakkında önerileriniz yazarsanız çok memnun olurum. İyi sosyaller.
Şimdi huzurlarınızda The Witcher 3: Wild Hunt.
Oyunu çok büyük bir hevesle aldım ve önceden almadığım için çok pişmanım. Oyunu yaklaşık 35 saat civarında bitirdim. (sadece ana oyunu, DLC hariç) oyun beni kendine öyle bir çekti ki bırakamadım, aşık oldum, bayıldım, öldüm. İlk öncelikle oyunun hikaye ve görev akışı çok iyi olmuş. Öncelikle oyunu hikaye ve kılıç zorluğunda bitirdim. İlk başta çok ölüyordum ama anladım ki bir Witcher'ı Witcher yapan simya bilgisi ve yetenekleri. Yetenekleri doğru düşmana kullanmayı ve iksirleri öğrendim. Önemli bir tavsiye yolda gezerken yerdeki bitkileri genelde alın çünkü kılıçlarınıza uygulayacağınız yağlar ve iksirlerde bayağı işinize yarayacak. Oyundaki kombat ilk başta çok sıkıcı geldi ama karakteri geliştirme ekranında farklı hareketler olduğunu gördüğümde kombat biraz daha eğlenceli hale geldi. Canavar çeşitliliği bana göre yeterliydi ancak biraz daha boss olmasını isterdim. Oyunda canavarlarla savaş eğlenceli ama düşmanlar çok sıkıcı ve bir anda 10 kişi üstüne gelince igni at yananlara vur kaç Ingi'yi bekleye tekrarlaya dönmeye başladı benim için. O yüzden o kısmı beğenmedim. Bir de oyunda en çok canımı sıkan şey at kullanımı. At kullanmak çok zor. Bazen kendi kendine başka yollara giriyor. Hiçbir şey olmadığı halde duruyor falan. Tek ulaşımı at olan bir oyunda at için bu kadar uğraşmamaları kötü olmuş. Oyunda beni en çok üzen şeylerden biri de seçimleri. Genelde insanlara yardım eden insanları korumaya çalışan bir Geralt olmak istedim ancak bunu başaramadığım zaman çok üzüldüm ve oyunun ilk başlarında hiç bunlara önem vermedim. Bir örnekle olayı anlatayım.
Oyunun başında Keira Metz adlı bir büyücü ile karşılaşıyoruz ve birlikte görev yapıyoruz. İşimiz bittiğinde yollarımız ayrılacak ve ben bir yere gideceğim dedi. Bende tama sonra görüşürüz dedim ve oyunun sonunda bam. Keira bir kazığa çakılmış.
Şimdi huzurlarınızda Hearts of Stone.
Oyunun başı aksiyonla başlayıp çok garip hikayelere sürüyor bizi. Tabi biz bir Efsungeriz ve başımız hep bela da. Bu ek pakette tüm karakterler yeni kişiler. Önceki oyundan pek kişiyi görmedim ama Yennefer veya Triss'i görmek isterdim. Bu eklenti biraz daha uzun sürseydi çok daha güzel olabilirdi. Hikayede bize eşlik eden yan karakterlerin hikayesi gerçekten çok ilgimi çekti ve bayağı güzel bir hikayesi vardı. Tek sevmediğim olay biraz kısa sürdü. Yaklaşık 10 saat sürdü.
Şimdi huzurlarınızda Blood and Wine.
Bu benim hayatımda gördüğüm en iyi DLC. Yepyeni bir harita yepyeni karakterler ve mükemmel bir şehir ekosistemi. Şehir gerçekten büyüleyici ve aşırı iyi. Bu DLC'nin hikayesi biraz daha merak uyandırıcı ve şüpheci. Ana oyunla yarışabilecek düzeyde bir hikaye ve karakter grubu. Bu oyunda en sinir olduğum şey oyunun sonu.
Kraliçe'ye yapma dedim, etme dedim ama dinletemedim. Göz göre göre gitti kadın.
Şimdi sırada tavsiyeler:
-Oyunu eğer mümkünse gamepad ile oynarsanız çok daha güzel olur. Bana biraz daha rahat geldi.
-Oyunda iksirlere ve yağlara büyük önem verin ve yaratık külliyatından saldıracağınız düşmana etkili olan büyülere bakmayı unutmayın.
-Silahlarınızı ve zırhlarınızı onarmayı unutmayın hatta yanınıza ekstradan onarım kiti de alabilirsiniz.
-Oyuna başladığınız en kısa sürede bir heybe alın. Heybe envanter kapasitenizi arttırır. Bu da daha fazla eşya demek.
-Ama ha ama sadece ana görevlerden gitmeyin. Yan görevleri de yaparsanız hem leveliniz arttığı için ana görevlerde daha rahat ilerlersiniz hem de bu yan görevler ana görev kalitesinde. Bakmayı unutmayın.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Evet arkadaşlar. İncelemem bu kadardı. Yakında God of War ve Half-Life 2 ve Episode'larını incelemesini yapmayı planlıyorum. Umarım incelememi beğenmişsinizdir. İnceleme hakkında önerileriniz yazarsanız çok memnun olurum. İyi sosyaller.