Iori Yagami
Hectopat
- Katılım
- 29 Ocak 2022
- Mesajlar
- 1.449
- Çözümler
- 4
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
Türk halkının zeka seviyesini çok iyi anlatan bu manipülasyon kaynağı Türk halkının çoğunluğunun siyasi, toplumsal fikirlerini çok kolay bir sekilde yönlendirebiliyor. Diriliş Ertuğrul ile parlayan ve potansiyeli görülen bu manipülasyon kaynağı devletin çokça yararlandığı bir yol. Fazlasıyla da etkili bir yol.
Bakınız mesela "Payitaht Abdülhamid"den önce kimse 2. Abdülhamid'i tanımıyordu. Şimdi ise adamı peygamber ilan etmedikleri kaldı. Şu an büyük bir kitlede 2. Abdülhamid hayranlığı başladı. Bu filmden önce adamın padişah olduğunu bilmeyenler vardı ülkede. Dizide 2. Abdülhamid öyle bir anlatılıyor ki sanki hiç günahı olmadığını zannediyorsun. Bu diziden sonra sokakta "Atatürk ülkeyi yıktı, Abdülhamid'i o tahttan indirdi, Abdülhamid ülkeyi çok iyi yönetiyordu" gibi konuşmalar başladı. Bu büyük manipülasyonun sadece bir kısmı.
Sonra "Alparslan: Büyük Selçuklu" diye bir dizi yayımlanmaya başladı. Bu diziden sonra da halkta büyük bir Selçuklu sevgisi başladı. Ondan sonra Barbaros Hayrettin Paşa ile ilgili bir dizi yayımlandı. Ondan sonra bir başkası. Ondan sonra öbürü. Ondan sonra berikisi. Bu iş böyle böyle gitmeye devam ediyor. Evet insanların tarihini öğrenmesi gayet güzel bir şey fakat bunu objektif bir anlatımla öğrenmeleri lazım. Bu gibi diziler tarih öğretmek için değil manipüle etmek için yayımlanıyor. Objetiflikten uzak birer zırvadan ibaret bu diziler. Beyin yıkamak için yapılmış hepsi. Bu dizileri izleyen "koyun" Türkler'de cellat aşkı başlıyor. "Açlıktan sürünsek de devletimizi kaybetmeyiz" demeye başlıyorlar. Hükümete aşk beslemeye başlıyorlar. Devletle hükümeti bir tutuyorlar. "Abdülhamid'i kaybettik Reisi kaybetmeyiz" diyorlar. "Atalarımız 40 gün 40 gece sefer yaptılar, bu açlık bize devletimizi sattıramaz" demeye başlıyorlar.
Tüm bunlar da hükümetin işine geliyor. Her ay TRT 1'de yeni tarih dizisi çıkmasının nedeni bu. Belki biri tutarda milyonlarca oy getirir düşüncesi diye. Konuyu şairin ünlü dizesiyle bitirmek istiyorum.
"Celladına aşık olmuşsa bir millet
İster ezan, ister çan dinlet
İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet
Müstehaktır ona her türlü zillet."
Bakınız mesela "Payitaht Abdülhamid"den önce kimse 2. Abdülhamid'i tanımıyordu. Şimdi ise adamı peygamber ilan etmedikleri kaldı. Şu an büyük bir kitlede 2. Abdülhamid hayranlığı başladı. Bu filmden önce adamın padişah olduğunu bilmeyenler vardı ülkede. Dizide 2. Abdülhamid öyle bir anlatılıyor ki sanki hiç günahı olmadığını zannediyorsun. Bu diziden sonra sokakta "Atatürk ülkeyi yıktı, Abdülhamid'i o tahttan indirdi, Abdülhamid ülkeyi çok iyi yönetiyordu" gibi konuşmalar başladı. Bu büyük manipülasyonun sadece bir kısmı.
Sonra "Alparslan: Büyük Selçuklu" diye bir dizi yayımlanmaya başladı. Bu diziden sonra da halkta büyük bir Selçuklu sevgisi başladı. Ondan sonra Barbaros Hayrettin Paşa ile ilgili bir dizi yayımlandı. Ondan sonra bir başkası. Ondan sonra öbürü. Ondan sonra berikisi. Bu iş böyle böyle gitmeye devam ediyor. Evet insanların tarihini öğrenmesi gayet güzel bir şey fakat bunu objektif bir anlatımla öğrenmeleri lazım. Bu gibi diziler tarih öğretmek için değil manipüle etmek için yayımlanıyor. Objetiflikten uzak birer zırvadan ibaret bu diziler. Beyin yıkamak için yapılmış hepsi. Bu dizileri izleyen "koyun" Türkler'de cellat aşkı başlıyor. "Açlıktan sürünsek de devletimizi kaybetmeyiz" demeye başlıyorlar. Hükümete aşk beslemeye başlıyorlar. Devletle hükümeti bir tutuyorlar. "Abdülhamid'i kaybettik Reisi kaybetmeyiz" diyorlar. "Atalarımız 40 gün 40 gece sefer yaptılar, bu açlık bize devletimizi sattıramaz" demeye başlıyorlar.
Tüm bunlar da hükümetin işine geliyor. Her ay TRT 1'de yeni tarih dizisi çıkmasının nedeni bu. Belki biri tutarda milyonlarca oy getirir düşüncesi diye. Konuyu şairin ünlü dizesiyle bitirmek istiyorum.
"Celladına aşık olmuşsa bir millet
İster ezan, ister çan dinlet
İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet
Müstehaktır ona her türlü zillet."