Yanış açıdan bakıyorsunuz.
son yazdığımı okuyup ona göre bir cevap yazınız
1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı, II. Abdülhamit padişah olduğu zamanın başlarına denk geliyor araştır.
Yıkılmakta olan bir devleti ağır baskıyla, yok edilmiş ekonomiyle, kaybedilen topraklarla, kaybedilen savaşlarla, verilen imtiyazlarla, kapitülasyonlarla ayakta tuttu. Sen buna başarı diyorsan senin ayıbın.
Başarı dostum izlediği yol doğruydu
Yönetimi sonda bozulmadı. Tahta zaten ittihatçıların meşrutiyet şartını kabul ederek çıkmıştı. Birkaç yıl tahtta kalıp çıkarını gözettikten sonra savaş bahanesiyle istibdat dönemine girdi ve yıllarca da çıkmadı. Saraydan dışarı adımını atamayan, halkın sorunlarını göz ardı eden, imtiyazlar veren, topraklar veren, halkın topraklarını üzerine alıp Rum bankerlere verip oradan yolsuzluk yaparak gelir alan(Sinan Meydan anlatıyor.) ve arsalarına arsa katan kişi benim için iyi iş çıkarmamıştır. Tek faydası da istihbarat teşkilatının temelini atmasıdır.(Onu da öldürülme korkusundan dolayı yapıyor. Aslında burada da çıkarını düşünüyor.
)
