Türkiye'de Bilgisayar ve Donanım Üretimi

Bildiğim kadarıyla Türkiye'de hiçbir yerli donanım parçası yok. İşlemci, Anakart, RAM, Ekran Kartı, Harddisk, SSD parçalarından bir tane bile üretmemişiz. Bu durumun sebebi nedir? Üretmemiz mümkün değil mi? Gelecek hayallerim arasında yerli parça üretimi var ama garipsediğim durum şu ki neden hiçbir girişimci böyle bir işe girişmemiş veya el uzatmamış?

Ekonomiye büyük katkı sağlayıp, ülkedeki bilgisayar kıtlığına da son verilmiş olur, asgari ücretle çalışan (bu sözü demekten bıktım) orta seviyeli bir bilgisayar alamaz, Başka bir şeylerde alamaz da o konu dışının dışına kaçıyor.

Ne düşünüyorsunuz?

Lise de bir hocamın anlattığı şu anıyı size de paylaşayım; sebebini görmüş olursunuz. Kendisi bundan uzun zaman önce yerli bir firma da mikroişlemci üretimi denemeleri yapan ekipte görev almış. Mikroişlemci gibi hassas donanımlar yaparken bırakın normal temiz bir yeri; "tek bir toz'un bile bulunmadığı kapalı" alanlar da yapılması gerekiliyor. Bu tür odalardan yapılması için devletten teşvik isteniliyor bildiğim kadarı ile, bir "badem bıyıklı MIT'de master yapmış bakanımız" var. Kendisine bu projeyi sunuyorlar. Bakanımız bu projenin çok gereksiz ve tuzlu olduğunu belirtiyor.

Şaka gibi ama o yıl Diyanet işlerine ayırılan bütçe bu işin yanında Eyfel kulesi gibi kalıyor...

Predator Titan dedi:

Lise de bir hocamın anlattığı şu anıyı size de paylaşayım; sebebini görmüş olursunuz. Kendisi bundan uzun zaman önce yerli bir firma da mikroişlemci üretimi denemeleri yapan ekipte görev almış. Mikroişlemci gibi hassas donanımlar yaparken bırakın normal temiz bir yeri; "tek bir toz'un bile bulunmadığı kapalı" alanlar da yapılması gerekiliyor. Bu tür odalardan yapılması için devletten teşvik isteniliyor bildiğim kadarı ile, bir "badem bıyıklı MIT'de master yapmış bakanımız" var. Kendisine bu projeyi sunuyorlar. Bakanımız bu projenin çok gereksiz ve tuzlu olduğunu belirtiyor.

Şaka gibi ama o yıl Diyanet işlerine ayırılan bütçe bu işin yanında Eyfel kulesi gibi kalıyor...

Genişletmek için tıkla...

Tübitakın reddettiği projelerden sonra buna fazla şaşırmamak gerekiyor diye "düşünüyorum". Garip ya ne diyeyim

Teknolojiye kafamız basmıyor çünkü biz geri kafalıyız. Biz teknoloji çağına ayar uyduramamıssız. Biz marsa gitmek yerine marsdaki suyu ilgi çekici bulmuşuz. Bir dünyanın dönmesini saçma bulan insanlarız. Uygulama yapmak yerine uber uygulamasını yapanlar dövmek gibi ata sporumuz var. Yazacak çok şey var ama bu tür konular benim umurumda değil.

Bu işler o kadar kolay olsaydı Dünya'da çok üst seviyede sadece iki tane işlemci üreticisi olmazdı. Şimdi mobil üreticiler de var ama bu konu biraz daha farklı. Yine Dünya'da kaç tane bellek üreticisi var?
Ufak tefek yongalar üretilebilir, zaten üretiliyor da ama bu seviyelerde üretim yapmak yakın gelecekte pek olası değil.

Asgari ücretliyi geç devlet yüzünden ben bile bilgisayar alamıyorum. Eve ayda giren tutar 7000TL. Yine de vatan sağ olsun(!).

Sercan1096 dedi:

Bu işler o kadar kolay olsaydı Dünya'da çok üst seviyede sadece iki tane işlemci üreticisi olmazdı. Şimdi mobil üreticiler de var ama bu konu biraz daha farklı. Yine Dünya'da kaç tane bellek üreticisi var?
Ufak tefek yongalar üretilebilir, zaten üretiliyor da ama bu seviyelerde üretim yapmak yakın gelecekte pek olası değil.

Genişletmek için tıkla...

Dünyada az işlemci olması bizim yapamamamız için bahane değil. İmkansız olsaydı 2 tane de olmazdı. Okullarda fonksiyonlardan tut da grafiğe kadar her şeyi öğretiyorlar, sorun öğretilen şeyleri uygulamamaları. Ülkemiz üzülerek söylüyorum pek girişimci yetiştiren ülke değil. Eğitim sistemine şunu dayamışlar, biz bunlara akıllı tahta alalım, tablet, bilgisayar alalım girişimci olurlar. Olmuyor, hangi Anadolu lisesi tam anlamıyla kodlama, elektronik dersleri veriyor. Ben söyleyeyim mesleki eğitim okullar dışında hiçbiri. Akıllı tahtayla test çözünce de girişimci olunmuyor. Eğitime siyasetten daha çok önem verilmesi gerek, şöyle bir teknoloji gündemine bakınca en az bir tanesinin yerel olması lazım. Hep bakarım hiç mi yerel teknoloji gündemimiz olmaz. Gelişmekte olan ülkeyiz, ülkemi çok seviyorum, ama romantizmle bir yere kadar biraz real olmak gerek.

Konuya daha geniş bakacaksak tabi ki her şeyin başında eğitim sistemi geliyor. Bu konu ile alakalı daha önce bir kaç kez yazmıştım. Şimdi yine uzatmayayım da, bu konuda yapılması gereken çok şey var ve kısa ve orta vadede sistemin düzelebileceğini sanmıyorum. Bir süre daha böyle saçma sapan bir eğitim sistemi ile devam edeceğiz gibi duruyor. Adımlar bu gün atılsa, sonuçlarını almamızın 15-20 yıl sonra olacağı bir durum çünkü bu.

Üniversiteleri dolaşın bakın, kaç kişi idealist olarak seçtiği bölümü okuyor, bir anket yapın, tıp fakültesinden mühendislik fakültesine kadar. Acı gerçekleri görürsünüz. Ayrıca bırak microişlemci yapmayı, ne bileyim kaliteli matkap, kaliteli bir motor parçası, kaliteli parça üretebilsek de dünyanın parasını kazanabilsek. Daha arkadaşların dediği gibi, bu işler hiç kolay değil. Avrupa'da bile microişlemci, anakart başka bir şey üreten yok bildiğim kadarı ile, çoğu parça üretimi, makine üretimine odaklanmış durumda. Çok zor, imkansız denecek kadar zor. İlk önce tecrübe lazım. O da bizde yok.

"dıj mihraglar yabmamızı engelliyoğ yauv yeenim" diyip geçmek varken ne anlatmışsınız da anlatmışsınız arkadaşlar, lütfen...
Şaka bir yana, herhangi bir şey için kalifiye eleman çıkaramıyoruz, eğitim sistemimiz "düşünmeyi öğretmek" üzerine değil, "bilineni ezberlemek" üzerine (evet, tüm dünyada aşağı yukarı böyle fakat arada yine fark var). Orta-doğu ve Avrupa arasında sıkışmış bir ülkesin kardeşim, güçlenmen lazım, imalat ihracat yapman lazım, kurumları özelleştirerek, firmaları satarak ya da televizyonlara çıkıp din üzerinen rant yapınca gelişmiyor ülke. Eğitim sistemini düzeltmezsen, adam gibi okul yapmazsan, öğretmenlerini/öğrencilerini mutlu etmezsen, oturur ağlarsın "dıj mihraglar" diye.