Evvela hiçbir kapalı kaynak hizmetin arka planında neler dönüyor bilemeyiz. Yani kimin haklı olacağı hiç kesin değil.
Keza hepimizin okumayarak geçtiği o kullanıcı sözleşmelerinde bir şekilde sizin istemediğiniz şeyleri yapacağını beyan ederlerse iş onlardan çıkıyor. Çok dikkatliysek oturup paşa paşa okuyacağız.
...polislere veriyordur illa.
Burada net konuşmayıp bir sonraki cümlenizde buraya dayanarak net konuşmuşsunuz. Burada hatanız var.
Ücretsiz oluşu bir şey değiştirmez. Polise IP verince gelir elde etmiyorlar. Ayrıca statik IP kullanılmadıkça şu an dünyadaki çoğu internet kullanıcısı öyle IP adresiyle ortaya çıkamaz.
Log tutmamaları ise mümkün. Zor bir şey değil.
Fakat burada Turbo VPN'den bahsediyorsunuz. Çok da prestijli bir hizmet değil. Arayüzünden bile veri sömürdüğünü hissediyorum.
Yani yukarıda dediklerim hâlâ geçerli. Ama dünyanın farklı farklı yerlerine hizmet veren bu sistemler durduk yere ücretsiz olmaz. Düşünsenize, başarılı bir VPN hizmeti yaptınız, serverlar dizdiniz ancak 1 kuruş geliriniz yok. Devam eder mi bu hizmet? Elbette hayır.
Geliriniz ya veri satma olur, ya da abonelikle. Burada da iki ihtimal kalıyor. Turbo VPN ya veri satarak ve abonelikle para kazanıyor. Yahut sunucu maliyetine ve ücretsiz kullanacak kullanıcı sayısını öngörerek buna göre bir abonelik fiyatı belirlemiştir, veri satmayarak, yalnızca abonelik gelirinden gelen parayla ücretsiz kullananların zararını absorbe ediyordur.
Tüm bunların dışında, internette güvenlik konusunda elbette dikkatli olmalıyız, güvenliğe dikkat etmeliyiz. Ama sizin bu bakış açınıza göre anladığım kadarıyla herkese düşmanmış gibi bakıyorsunuz. İnternet o kadar güvensiz değil. Keza IP'nin o kadar önemi de yok. Madem güvenlik konusunda tedbirli olmak istiyorsunuz, o vakit evvel sistemin nasıl çalıştığını tam olarak, sonra da bundan nasıl korunmak gerektiğini öğrenmelisiniz. Sadece IP saklamaya çalışmakla ele bir şey geçmez.