Benim de çocukluk hayalim oyun yapmaktı. Şu an yazılım mühendisliği 1. sınıf öğrencisiyim.
Olay şu ki ben kötü bir üniversitede okusam da ODTÜ'de İTÜ'de okumuş insanlarla da konuştum. Okulda öğrendiklerinin hayatlarına katkılarını %10 olarak falan değerlendirdiler. Ben de bu düşünceye katılıyorum.
Sen bu işi seviyorsan, ölene kadar bu işi yaparım diyorsan o bölümü oku. Öbür türlü okuma. Yurt dışına gideceğim, iyi para kazanacağım diye okuduğun okuldan pek hayır gelmez bence. Çünkü işini severek yapan adam her zaman senden bir adım önde olacak.
Onun dışında yurt dışında bir iş istiyorsan zaten üniversiteye bakmazlar. Amerika'daki adam muhtemelen ODTÜ'yü de bilmiyordur Pamukkale üniversitesini'de bilmiyordur. Onlar için harvard, MİT gibi yerlerde okumadıktan sonra pek önemi olmaz. Adam senin okuduğun bölüme göre senin bilgili olduğunu varsayar mülakta çağırır sorular sorar. Ama Türkiye'de öyle işlemez çoğu zaman.
Okulda işverenlerle, sektördeki kişilerle anket yaptık. %90'ı diplomanın önemli olduğunu söyledi.
Son olarak bölüm seçmede biraz geç kalmışsın bence. Ben oyun oynamayı seviyordum. 7-8 yaşımdan beri oyun yaratmak istemiştim. Lise zamanında da birkaç küçük şey yapmıştım. Ondan sonra kararım kesin oldu.
Fakat oyun dizaynı yapmak, kodlamasını yapmak çok ayrı şeyler. O yüzden önceden bir şeyler yapıp karar verseydin iyi olurdu. Bizim sınıfta çok insan var parası iyi diye, kolay iş diye, yazılım iyidir diye tercih yapıp pişman olan, beceremeyen insanlar.