Üniversiteye Yeni Başlayanlara Tavsiyeler

Üniversiteli olun, lise 5'li değil.

Üniversite demek sadece derslere girmek, kütüphanede araştırma yapmak demek değildir. Çevrenin kültürünü de almaktır. Arkadaşlarınızla takılın. Bulunduğunuz şehirdeki veya üniversitenin yakınlarındaki yerleri gezin. O bölgenin hangi yiyeceği meşhur ise onu tadın. Spor yapın. Kulüplere katılın. Aşık olun (bazen her şeyi mahvediyor ama çok hoş.). Sinemaya gidin.

Erasmus yapın. Work and Travel yapın. Farklı şehirleri gezin. Lüks yaşamayın ama. Öğrenci işi yapın. Trene binin. En ucuz otelde kalın. Sırt çantanıza yemek depolayın.

Bunu iyi bir üniversite ve iyi bir bölümden mezun olmuş ama lise 5 gibi yaşamış biri olarak söylüyorum. İş hayatında kendi paramı kazanmaya başladığım zaman biraz daha rahat yaşıyorum. Ama o günler geri gelmiyor.
 
İlk başta üniversite sonuna kadar kafanıza uyan sağlam bir kaç arkadaş bulun. Kimseye güvenmeyin, etliye sütlüye karışmayın, sevilen bir tip olmaya çalışın. Yanınıza çıkar ilişkileri için yaklaşacak çok kişi olacak. Çalışkansanız notlarınıza yapışmaya kalkacaklar veya girmedikleri dersler için onların yerine imza atmanızı isteyecekler :) Çalışkan değilseniz kendinizi sevdirerek bu sefer kendi lehinize notları kapmaya bakacaksınız veya girmediğiniz dersler için imza attırmaya çalışacaksınız. Okul yönetiminin işleyişini iyi anlayın. Özellikle öğrenci işleri bölümü ile samimiyeti kurmaya bakın. Özel okulda okuyorsanız mali işler ile bu ilişkiyi kurmanız gerekecek. Arkadan konuşan bir tip olmamaya özen gösterin. İnanın ileride yaptıklarınız yüzünüze vurulacak. İlk 2 hazırlık döneminde abartmadan gezin, tozun fakat dersleri aksatmayın. Üniversitenin baş döndürücü ortamına kanıp, derslerden ödün verdiğiniz zaman ileride bunun acısını da çekiyorsunuz :) Hormonlarınız ilk başlarda biraz fazla olacak, bu yüzden aynı ortamda bulunmayan kızlar ile takılmaya çalışın. En önemli konu ise okul bittiğinde bağlarınızın kopmayacağı arkadaşlıklar edinmeniz. Gelip geçici çıkar ilişkisi üzerine kurulu arkadaşlıklar, okul bitince kendilerini gösterecek. Kendinizi her zaman sevdirin. Özellikle de öğretmenlere. Bu söylediklerimi yaşayıp, rayına oturttuktan sonra sıkıntısız bir üniversite süreci sizi bekler. Aksi halde işler b.ka sarabilir. Şimdilik bu kadar öğüt verebilirim :)
Zaten fazla arkadaş sevdalısı biri değilim biraz sosyapat bir tipim. Çıkar ilişkileri için yaklaşanlara ben hiç yaklaşmam söverim hatta kavga ederim kimseye notumu vermem imzamı atmam. Onu bende kafaya koydum öğrenci işleri ile kanka olmak.Hem çalışacağım hem sosyal aktivitelerde olmaya çalışacağım. Kızda pek gözüm yok zaten.Teşekkür ederim.
Bazıları klişe olucak ama:

-Ön sıralara oturun & hocalarla aranızı iyi tutun en azından sizi tanısınlar. (Bu sayede hoca iş bile bulabiliyor)

-Hangi bölüm olursa olsun ilk yıl notlarınızı yüksek tutun çünkü diğer dönemlerde ister istemez düşecek

-Pano veya üniversite sitesinde olan duyuruları takip edin mutlaka hoşunuza gidecek bir şey çıkacaktır, herhangi bir etkinlikte olsa katılın.

-Üniversitenizin Erasmus veya buna benzer değişim programları varsa kesinlikle değerlendirin. Bilhassa ülkemizde şu zamanlarda kaçırılmaz bir fırsat.

-En azından bilmiyorsanız Ingilizce öğrenin eğer biliyorsanız yanına başka bir dil koyun.

-Her kardeşim diyenle arkadaşlık kurmayın arkadaş grubunuzu iyi seçin.

-Eğer biri size insanlık yapıp notlarını paylaşıyorsa cimrilik yapıp göstermemezlik etmeyin :)

-Yeri geldiğinde eğer maddi şartlar uygunsa okulu uzatmaktan korkmayın öyle bitirince elinize bir şey geçmiyor.

Şimdilik bunlar aklıma geldi, tüm arkadaşlara üniversite hayatlarında başarılar diliyorum.
Bende gidince nereye otursam diye düşünüyordum.
İlk yıl sırf burs ve ÇAP için yüksek tutmam lazım.
Her türlü etkinliğe katılırım ben.
Yurtdışı planlarım zaten var.
Umarım okulda İngilizce kursu vardır yoksa dışarıdan almak zorunda kalacağım.
Teşekkür ederim.
Yeni başladığınızda özgürlüğünüze bağlı olarak kişisel görünümünüzde veya tarzınızda değişiklikler yapmak isteyebilirsiniz. Bence aceleci davranmayın ve kendinize yakıştırmadığınız şeyleri takmayın, giymeyin, kullanmayın. Zamana bırakın.

En baştan herkesle samimi olmaya çalışmayın, kimseyi kendinizi sevdirmek zorunda değilsiniz ama ortamdan soyutlamayın kendinizi, yani ortayı bulun. İlk başlarda belki 5-10 kişi takılacaksınızdır veya birçok kişiyle arkadaşlık kuracaksındır ama dikkatli ol çünkü hiçbirinin henüz gerçek yüzünü bilmeyeceksin. %70'i teker teker hayatından çıkacak. Bunda da zamana bırakın.

Yapabildiğiniz kadar yaz aylarında Work and Travel yapın. 4 yıllık bir bölümde okuyorsanız yapabilirsiniz. Birkaç şartı daha var, araştırın. Hayat tecrübesi ve dil öğrenmeniz için çok yararlı.

Okurken aynı zamanda bir işe girmenizi tavsiye ederim, size ve maddi durumunuza kalmış ama her şekilde ben öneriyorum. Kazandığın parayı harcamak ve ailenin yükünü azaltmak çok önemlidir.

Zamanınız kalırsa mutlaka okulda kulüplere katılın, sevdiğiniz şeyler mutlaka olacak. Yüzme, basketbol, fotoğrafçılık... Olmadı okul dışı bir kursa yazılın, özellikle spor dallarından biri olabilir. Fitness, savunma sporları vb.

Ayrıca üniversiteyi veya en azından şehri belirtirsen ekstra tavsiyeler gelebilir. Başarılar :)
Dış görünüş benim için önemsizdir.
GFB buldum okulda. Ona bir katılmam var :)
Sınıf arkadaşlarına ilk seneden yürüme.
Sınıftan sevgili... Allah korusun, düşman başına.
Tavsiyeleriniz için teşekkür ederim.
Yurt konusunda da bir sorunum var ona da bakarsanız sevinirim.
 
Son düzenleme:
Hangi bölümde olduğuna göre değişir. Benim üniversite hayatım ot gibi geçmişti. Bölümü severek okudum orası ayrı.

Klasik olarak: Hocalarınla aranı iyi tut, bir de kendini bir konuda geliştir. En çok buna üzülüyorum. Keşke kendimi bir konuda gerçekten geliştirmiş olsaydım. Şu an bunlara ayıracak vaktim ne yazık ki yok.
 
Ölene kadar görüşeceğin, konuşacağın arkadaşlarının yarısını üniversite zamanında edineceksin, buna göre arkadaşlarını iyi seç. Siyasi olaylara girme, tarafını, düşünceni çok fazla belli etme. Öğretim görevlisi ve asistanlar ile ters düşme, unutma ki bu insanlar istedikleri takdirde üniversite yıllarını sana zehir edebilirler. Gez, dolaş, aşık ol. Hayatının en güzel yıllarının bu zamanlar olduğunu bilerek yaşa.
 
Sorumlu ol, saygılı ol, seviyeli ol, çalışkan ol, bol bol oku, okulun her köşesinden faydalan. Bunları yaparken ve kendini finallere kaptırmışken kendini ve zevklerini de unutma. Spor yap, en az 1 tane meşgalen olsun.

Üniversite hayatı güzeldir, ağır bir bölümde okuduğum için ben çok kendime vakit ayıramadım spor ve kız arkadaşı dışında ama yapmadığım birçok şey için pişmanım. Daha çok kariyer için zaman öldürdüm ben, sonunda o da fayda sağladı bana.

Mesela millet dışarıda çimenlere yatarken, ben bir elimde Teknik İngilizce sözlüğü, AMM çeviriyordum :) Dengeyi tutturursan hem kariyer olarak hem dersler olarak hem de kişisel zevkler ve hobiler olarak mutlu olabilirsin.

Üniversite, lise kadar sıkıcı değil. Arkadaş çevrene dikkat et, ünide çıkarcı tipler çoktur.
 
  • İlk hafta bırakmayı düşünebilirsiniz/isteyebilirsiniz. Dayanın ve vazgeçmeyin, girince alışıyorsunuz. :)
  • Tutumlu olun ve gereksiz harcamalardan kaçının
  • Öğrenci apartlarından uzak durun
  • KYK harici bir yerde kalacaksanız yemekli bir yer olmasına dikkat edin (Apartta kaldım ve aylık 550₺ veriyordum. Bunun üstüne neredeyse bir o kadar daha yemek masrafı gidiyordu. Bulaşık ve temizlik cabası. Kısacası apartlardan ve eve çıkalım kankaa diyenlerden uzak durun!)
  • Ulaşım kartınızı mutlaka çıkartın.
  • Arkadaş çevrenizi dikkatli seçin, ilk günden kırk yıllık arkadaş olunmaz unutmayın
  • Arkadaşlarınız alanınız ile ilgiliyse hem kendinizi geliştirirsiniz hem iyi anlaşırsınız hem de keyifli sohbetler dönebilir.
  • Otlakçı ve bilimum yiyici kişilere dikkat edin.
  • Unutmayın aileniz para göndermeyi aksatabilir veya hesapta olmayan sorunlar çıkabilir bu yüzden ay sonu geliyor harcayayım diye düşünmeyin tutumlu olun.
  • Apart konusunda tekrar uyarıyorum. Hesapta olmayan harcamalarınız çok çıkar. (Deterjanından süngerine kadar)
  • İlk ay harcamanız çok olur ve almayı unuttuğunuz şeyler mutlaka olur. (Alınacak şeyler ile ilgili araştırma yapın mutlaka)
 
Sözel ağırlıklı bir bölüm okuyorsanız sınav hatalarından bir hafta önce not çıkarıp ya da toplayıp çalışın. Ciddi çalışırsanız bir hafta dişiniz sıkarsanız kolay kolay ders bırakmazsınız. Bu şekilde üniversitedeki 6.senemde yani bu sene 21 ders verdim (Turizm İşletmeciliği). Tanışabildiğiniz herkesle tanışın selamlaşın çevreniz geniş olsun. Başlarda lise stili sürü halinde dolaşan gruplardan 3-4 kişilik gruplara ayrılacak sınıfınızdaki herkes. Siz de herkes gibi kendi arkadaş grubunuzu bulun asosyal olmayın yalnız kalırsınız. Çeşitli part-time işlerde çalışın kendi paranızı kazanmanın hazzını hissedin.

Bu tavsiyeler Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesi deneyimlerime dayanarak verilmiştir.
 
Derslerine gereken önemi ver ama full ders odaklı da üniversiteyi lise gibi kullanma derim. Sonuçta seneler geçip gidecek ve geriye dönüp baktığında keşke şunları yapsaydım deme bence. Dengeyi tutarsan güzel olur. Arkadaşlarını zamanla daha iyi tanırsın. Ona göre şekil verirsin hayatında olmalı mı olmamalı mı diye. Aktivitelere, kültür gezilerine vs imkanlar dahilinde katılmaya çalış.
 
Benim izlenimlerime göre başlarda daha kalabalık gruplar halinde takılıyor insanlar. Daha sonra yavaş yavaş bölünmeler başlıyor. Arkadaş grupları sürekli değişiyor. Bir kişiyle küs olan sonra kanka oluyor. Not alabilmek için yakınmış gibi davrananlar oluyor. Bunların haricinde bahçe kapısının önünde her zaman büyük bir sigara dumanı bulutu seni bekliyor olacak. Sınıfında lise 5'e geçmiş gibi davrananlar olacak.
 

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı