Uzun saçta yanları ve arkaları kestirmek

Üstleri hiç kısaltmayacaksan yanlar ve arkaları makasla kısalttırabilir, ara makas attırabilirsin. Üstleri biraz kısaltacaksan da yanlar ve arkaları makineyle kısalttırabilirsin. Kişiden kişiye nasıl durduğu değişir tabi.
 
Hadislerde bir yeri kısaltıp bir yeri uzun tutmak lanetlenmiştir eğer ki kestireceğim diyorsanız tam kestirin.
İbni ömer radıyallahu anhümâ şöyle dedi:

"resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem başın bir kısmını tıraş edip bir kısmının (perçem olarak) bırakılmasını yasakladı." (buhârî, libâs 72; müslim, libâs 72, 113)

Yine ibni ömer radıyallahu anhümâ şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir gün saçının bır kısmı tıraş edilmiş bir kısmı bırakılmış bir çocuk gördü, aile fertlerini böyle yapmaktan menedip şöyle buyurdu: "ya hep tıraş edin ya hep bırakın!" (ebû dâvûd, tereccül 14)

Abdullah ibni cafer radıyallahu anhümâ şöyle dedi: Nebî sallallahu aleyhi ve sellem cafer (ibni ebû tâlib)'in çoluk çocuğuna üç gün yas süresi tanımıştı. Sonra onlara geldi ve:
"kardeşim cafer için bugünden sonra artık ağlamayın!" buyurdu. Sonra:
"bana kardeşimin çocuklarını çağırın!" diye emretti.
Bizi toplayıp getirdiler. Biz kendimizi annelerini yitirmiş kuş yavruları gibi hissediyorduk. Sonra:
"bana bir berber çağırın!" buyurdu.
Gelen berbere emretti, berber bizim başlarımızı tamamen tıraş etti. (Ebû dâvûd, menâsik 78, tereccül 13)
Ali radıyallahu anh şöyle dedi:

"resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kadının saçlarını tıraş etmesini, (saçlarını kökünden kestirmesini) yasakladı." (nesâî, zînet 4. ayrıca bk. Tirmizî, hac 75)

Saç tıraşı ile ilgili bu dört hadîs-i şerîfin her biri, resûl-i ekrem efendimiz (asv)'in bu konudaki tavrını ortaya koymak suretiyle bize yol göstermektedir.

birinci hadiste, Hz. Peygamber (asv)'in, çocukların başlarını gökyüzündeki bulutların dağılımı gibi yer yer kesip yer yer bırakmak suretiyle tıraş etmeyi yasakladığı bildirilmektedir. Bu yasağa başın büyük kısmını tıraş edip, meselâ alnın üstündeki perçem denilen saçları bırakmak da dahildir.

ikinci Hadis'te peygamber efendimiz (asv)'in, böyle saçının bir kısmı tıraşlı bir kısmı tıraşsız bir çocuk görünce, çocuğun anne-babasına, "çocuğun saçlarını ya tamamen tıraş edin ya da tamamen bırakın." tavsiyesinde bulunmuştur. Burada efendimiz (asv)'in, yarı tıraşlı olmayı o günün müşrik, yahudi ve fâsıklarının tıraşına benzettiği için olaya bizzat müdâhale ettiğini görüyoruz. Günümüzde de başka kültürlerin öngördüğü kılık kıyâfet şekilleri, modadır diye asla takip edilmemelidir. Her inançtan insanın kendi kültür dünyasını yansıtan bir kılık - kıyafeti olması pek tabiîdir. Öte yandan çocuk ve gençlerin öyle yarı tıraşlı dolaşmaları töhmet vesilesi de olabilir. Ailelerin çocuklarını böyle töhmetlerden koruyup kollamaları gerekir.

üçüncü hadiste ise, Hz. Peygamber (asv)'in, mûte savaşında şehid düşen cafer ibni ebû tâlib'in aile fertlerine babaları için üç gün üç gecelik bir yas süresi tanıdığını, süre bitiminde evlerine giderek, amcası ebû tâlib'in oğlu olduğu için "kardeşim" sözcüğünü kullanmak suretiyle, "bugünden sonra kardeşim cafer için artık ağlamayın!" buyurduktan sonra berber getirtip, erkek çocukların saçlarını tamamen tıraş ettirdiğini görüyoruz.

Bu bilgiyi bize aktaran, efendimiz (asv)'in bizzat tıraş ettirdiği çocukların en büyüğü abdullah ibni cafer'dir. Abdullah, habeşistan'da doğan ilk müslüman çocuktur. Peygamber efendimiz (asv)'in kendisi hakkında "ca'fer'e iyi bir halef olması" için dua buyurduğu abdullah, babalarının şehid düştüğü haberini aldıklarının üçüncü gününde içinde bulundukları hali ve hissettikleri boşluğu "annesini yitirmiş kuş yavruları gibiydik" diyerek dile getirmektedir. Onlar bu halde iken peygamber efendimiz (asv)'in başlarını tıraş ettirmesi, "bugünden sonra cafer için ağlamayın" tavsiyesine uyulmasını fiilen sağlamak anlamına gelmektedir. Başları tıraş edilmiş çocuklar, ailenin artık yas tutmadığının, normal günlük hayata döndüğünün işâreti sayılmıştır.

Çocukların saç tıraşı konusunda resûl-i ekrem efendimiz (asv)'in belirleyip tavsiye ettiği şekli, bu olayda bizzat kendisinin uygulattığını görmekteyiz. Bu tavır, konunun önemini göstermektedir.

Başka bazı rivayetlerden öğrendiğimize göre (meselâ bk. Ebû dâvud, menâsik 78), peygamber efendimiz (asv), vedâ haccı esnasında kendisi, sağ taraftan başlamak üzere saçlarını tıraş ettirmiştir.

"canım, mesele tıraş olmak değil mi?" deyip işi basite almanın mümkün olmadığı, müslümanların saç tıraşı konusunda da kendilerine özgü bir tutum ve tavırlarının olması gerektiği efendimiz (asv)'in bu tavsiye ve davranışlarından çok açık bir şekilde anlaşılmaktadır.
 
Makineyle istediğin uzunluğa düşürür, şöyle bir şey olur.

Sac Kesimi Yanlar 1 Numara - Saç Modelleri Yeni
 
Hadislerde bir yeri kısaltıp bir yeri uzun tutmak lanetlenmiştir eğer ki kestireceğim diyorsanız tam kestirin.
İbni ömer radıyallahu anhümâ şöyle dedi:



Yine ibni ömer radıyallahu anhümâ şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir gün saçının bır kısmı tıraş edilmiş bir kısmı bırakılmış bir çocuk gördü, aile fertlerini böyle yapmaktan menedip şöyle buyurdu: "ya hep tıraş edin ya hep bırakın!" (ebû dâvûd, tereccül 14)

Abdullah ibni cafer radıyallahu anhümâ şöyle dedi: Nebî sallallahu aleyhi ve sellem cafer (ibni ebû tâlib)'in çoluk çocuğuna üç gün yas süresi tanımıştı. Sonra onlara geldi ve:
"kardeşim cafer için bugünden sonra artık ağlamayın!" buyurdu. Sonra:
"bana kardeşimin çocuklarını çağırın!" diye emretti.
Bizi toplayıp getirdiler. Biz kendimizi annelerini yitirmiş kuş yavruları gibi hissediyorduk. Sonra:
"bana bir berber çağırın!" buyurdu.
Gelen berbere emretti, berber bizim başlarımızı tamamen tıraş etti. (Ebû dâvûd, menâsik 78, tereccül 13)
Ali radıyallahu anh şöyle dedi:



Saç tıraşı ile ilgili bu dört hadîs-i şerîfin her biri, resûl-i ekrem efendimiz (asv)'in bu konudaki tavrını ortaya koymak suretiyle bize yol göstermektedir.

birinci hadiste, Hz. Peygamber (asv)'in, çocukların başlarını gökyüzündeki bulutların dağılımı gibi yer yer kesip yer yer bırakmak suretiyle tıraş etmeyi yasakladığı bildirilmektedir. Bu yasağa başın büyük kısmını tıraş edip, meselâ alnın üstündeki perçem denilen saçları bırakmak da dahildir.

ikinci Hadis'te peygamber efendimiz (asv)'in, böyle saçının bir kısmı tıraşlı bir kısmı tıraşsız bir çocuk görünce, çocuğun anne-babasına, "çocuğun saçlarını ya tamamen tıraş edin ya da tamamen bırakın." tavsiyesinde bulunmuştur. Burada efendimiz (asv)'in, yarı tıraşlı olmayı o günün müşrik, yahudi ve fâsıklarının tıraşına benzettiği için olaya bizzat müdâhale ettiğini görüyoruz. Günümüzde de başka kültürlerin öngördüğü kılık kıyâfet şekilleri, modadır diye asla takip edilmemelidir. Her inançtan insanın kendi kültür dünyasını yansıtan bir kılık - kıyafeti olması pek tabiîdir. Öte yandan çocuk ve gençlerin öyle yarı tıraşlı dolaşmaları töhmet vesilesi de olabilir. Ailelerin çocuklarını böyle töhmetlerden koruyup kollamaları gerekir.

üçüncü hadiste ise, Hz. Peygamber (asv)'in, mûte savaşında şehid düşen cafer ibni ebû tâlib'in aile fertlerine babaları için üç gün üç gecelik bir yas süresi tanıdığını, süre bitiminde evlerine giderek, amcası ebû tâlib'in oğlu olduğu için "kardeşim" sözcüğünü kullanmak suretiyle, "bugünden sonra kardeşim cafer için artık ağlamayın!" buyurduktan sonra berber getirtip, erkek çocukların saçlarını tamamen tıraş ettirdiğini görüyoruz.

Bu bilgiyi bize aktaran, efendimiz (asv)'in bizzat tıraş ettirdiği çocukların en büyüğü abdullah ibni cafer'dir. Abdullah, habeşistan'da doğan ilk müslüman çocuktur. Peygamber efendimiz (asv)'in kendisi hakkında "ca'fer'e iyi bir halef olması" için dua buyurduğu abdullah, babalarının şehid düştüğü haberini aldıklarının üçüncü gününde içinde bulundukları hali ve hissettikleri boşluğu "annesini yitirmiş kuş yavruları gibiydik" diyerek dile getirmektedir. Onlar bu halde iken peygamber efendimiz (asv)'in başlarını tıraş ettirmesi, "bugünden sonra cafer için ağlamayın" tavsiyesine uyulmasını fiilen sağlamak anlamına gelmektedir. Başları tıraş edilmiş çocuklar, ailenin artık yas tutmadığının, normal günlük hayata döndüğünün işâreti sayılmıştır.

Çocukların saç tıraşı konusunda resûl-i ekrem efendimiz (asv)'in belirleyip tavsiye ettiği şekli, bu olayda bizzat kendisinin uygulattığını görmekteyiz. Bu tavır, konunun önemini göstermektedir.

Başka bazı rivayetlerden öğrendiğimize göre (meselâ bk. Ebû dâvud, menâsik 78), peygamber efendimiz (asv), vedâ haccı esnasında kendisi, sağ taraftan başlamak üzere saçlarını tıraş ettirmiştir.

"canım, mesele tıraş olmak değil mi?" deyip işi basite almanın mümkün olmadığı, müslümanların saç tıraşı konusunda da kendilerine özgü bir tutum ve tavırlarının olması gerektiği efendimiz (asv)'in bu tavsiye ve davranışlarından çok açık bir şekilde anlaşılmaktadır.
Klasik hurafe hadisler. Bunlara inanan var mı ya hala ?


Bence yanları makasla kısalttırabilirsin. Kötü gözükeceğini sanmıyorum.
 
Makineyle istediğin uzunluğa düşürür, şöyle bir şey olur.

Sac Kesimi Yanlar 1 Numara - Saç Modelleri Yeni
Böyle saçları sevmiyorum. Saçımı kaldıran biri değilim, kısayken bile kalkmıyor. Saçım hep yatık durumda.
Yarın kısatıcam. Kısaltınca yazarım nasıl olduğunu. Umarım Okan Abi'ye sövmek zorunda kalmam.
Ekleme: İçine etti saçın. 3'e vurdum.
 
Son düzenleme:

Yeni konular

Geri
Yukarı