Arkadaş, dost hariç. Nedeniyle birlikte açıklarsanız sevinirim.
Evet bu mümkündür ama tahmin edilebileceği gibi çok az sayıda kişi bunu başarabilir. Meşhur bir örnek derviş ve şair Yunus Emre (1238-1328)'dir.
Günümüz şartlarında yalnız hayat yaşayabilmek için sizin kendinizin biraz yemek yapabilme, çamaşır yıkama gibi bazı ev işlerini bilmeniz gerekiyor böylelikle aile kurumundaki bayan eşe düşen görevi üstlenmeniz gerekiyor, yâni bir evdeki beslenme, temizlik gibi önemli işleri halledebilmeyi bilmeniz gerekiyor. Fakat toplumun verdiği aile kurma görevinden kaçmış gibi değerlendirilebilirsiniz.
"Her insanda varsayılan olarak bulunan cinsiyet rolunüzün gereğinden nasıl kurtulacaksınız?" sorusu ise en önemli sorudur. Bunun üstesinden nasıl gelinebileceği hakkında bir fikriniz muhtemelen yok gibidir.
Eşli yaşamak, cinsiyet rolünün zorunlu bir sonucu olduğuna göre ilk başta, o rolün aslında Yaratıcının kurguladığı hayat senaryosunun mantıklı bir gereği olduğunu anlamanız gerekiyor. İnsanın cinsiyetin aslında bir tür
rol-kostüm olduğunu ve insanın anatomik beden yapısına bağlı olduğunu ama insanın kişiliğinin yâni insanın ruhunun, insanın anatomik beden yapısına bağlı olmadığını çünkü onun fiziksel bir varlık olmadığını, dolayısıyla bir cinsiyet taşımadığını kabûl ederseniz, eşli yaşamanın çok mükemmel bir oyun olsa da terkedilebilmesinin mümkün olduğunu anlarsınız.
Aslında bilinmeyen yeni bir şey söylüyor değilim. Mesela filozof Aristo (M.Ö.384-M.Ö.322)'ya göre insan, ruh ve beden olmak üzere iki ayrı bileşenden oluşan bir varlıktır. Beden madde, ruh ise onu biçimlendiren, ona “insan” niteliği kazandıran madde ötesi bir varlık formudur. Bu nedenle yaşamın ilkesi olan ruh amaç, beden ise araç konumundadır. Filozof René DESCARTES (1596-1650) da benzer şeyleri söyler.
Yâni kısacası erkek-kadın aşkı veya aile ilişkisi denilen yaşantı, aslında çok mükemmel ve güzel bir oyundur ve insanlar kendilerini cinsiyet denilen
rol-kostümleriyle özdeş zannettikleri için bu şahane oyun, Hz. Âdem ve Hz. Havva'dan bu yana oynanmaktadır ve insan medeniyetinin sürdürülebilirliğinin sağlanması için bu gereklidir de. Ama oyuna katılmamak mümkün olsa da, bunu sadece Yunus Emre gibi kişiler,
işin özünü bilerek yapabilmiştir. (Bazı engelli veya sağlığı yerinde olmayan kişililer ise mecburen oyuna katılamamışlardır.)
Bu arada "oyun" kelimesi benim icat ettiğim bir benzetme değildir, "dünya hayatının bir tür oyun ve eğlenceden ibaret olduğu", bizzat Allah tarafından Kitabında bildirilmiştir.
Umarım faydalı bir cevap olmuştur.
(UYARI: Cevaba itiraz edecek üyeler olabilir ama itirazı olan varsa buyursun ciddî bir karşı cevap yazsın. Karşı bir cevap yazacak bir bilgisi olmadığı halde, kendince değersiz görüp küçümsemek amacıyla hiç gereği olmadığı halde cevabım için sadece
hahaha emojisi kullanmak isteyen kendini bilmez saygısız üyeler maalesef olabilir. Böyle üyelere önerim, bunun bir saygısızlık olduğunu farketmeleri ve bunun yerine olması gerekeni yâni sadece
üzgün emojisini kullanmalarıdır.
Lütfen ciddî olarak yazılmış konu cevaplarında ortada gülünecek hiçbir şey zaten olamayacağı halde, sırf kaba egolarını eğlendirmek için hiçbir üye,
hahaha emojisini kullanmasın. Bu çok itici ve saygısız ergen tavrını reddedelim, karşılaştığımızda ise ceza almaları için raporlayalım. Böyle bir üye ile başka bir forum konusunda maalesef karşılaştım ve ceza almasını da sağladım. Ne yazık ki, o üye aldığı cezanın haksız olduğunu hâlâ düşünebiliyor.)