Başlık biraz alakasız. Okursanız ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. İnançsız arkadaşların cevaplarını özellikle bekliyorum.
Bizi yaşamda tutan nedir, öleceğimizi bilmemize rağmen bu kadar uzun süreli planlar yapmamız, bulunduğumuz yerden yükselmeye çalışmamız niye? Ölümden sonra hayatla mı kendimizi kandırıyoruz? İnsan ölmeyi, yok olmayı, noktalanmayı kabullenemiyor. Sığınacak birisine ihtiyaç duyduğundan tanrıyı sürekli yanında hisseden insan belki de onun gibi, ölümden sonra hayata da hayattan kopmak istemediği için inanıyor. Bizi yaşama motive eden nedir? Neden yaşıyoruz? Mutsuzken, depresifken, daha iyi bir yere gelmeyeceğimizi bildiğimiz halde neden yaşamaya devam ediyoruz? Bazen fark ediyorum, özellikle yazları çok sosyalleşiyorum, arkadaşlarımla eğleniyorum, filmler izliyorum, kendime bolca vakit ayırıyorum hayattan zevk alıyorum, neden yaşadığımı sorgulamak aklıma bile gelmiyor, gelse de "hayattan zevk alıyorum neden yaşamayayım ki?" diyebiliyorum. Ama kalan zamanda sosyalleşemedikçe, uğraşı bulamadıkça depresifleşmeye başlıyor ve sorgulamaya başlıyorum ve daha da karamsar -aslında gerçekçi- düşünüyorum ve hayatımın kalanının istediğim gibi mutlu olmayacağını biliyorum. Sürekli aklıma bu soru geliyor. Neden yaşamaya devam ediyorum?
Kimse sonraki hayat için tanrıya inanmıyor. Bakış açınız hatalı. Yaşama zevkini ararken sadece ölüme bakmışsınız. Neden farklı kavramları aramayı denemiyorsunuz?Başlık biraz alakasız. Okursanız ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. İnançsız arkadaşların cevaplarını özellikle bekliyorum.
Bizi yaşamda tutan nedir, öleceğimizi bilmemize rağmen bu kadar uzun süreli planlar yapmamız, bulunduğumuz yerden yükselmeye çalışmamız niye? Ölümden sonra hayatla mı kendimizi kandırıyoruz? İnsan ölmeyi, yok olmayı, noktalanmayı kabullenemiyor. Sığınacak birisine ihtiyaç duyduğundan tanrıyı sürekli yanında hisseden insan belki de onun gibi, ölümden sonra hayata da hayattan kopmak istemediği için inanıyor. Bizi yaşama motive eden nedir? Neden yaşıyoruz? Mutsuzken, depresifken, daha iyi bir yere gelmeyeceğimizi bildiğimiz halde neden yaşamaya devam ediyoruz? Bazen fark ediyorum, özellikle yazları çok sosyalleşiyorum, arkadaşlarımla eğleniyorum, filmler izliyorum, kendime bolca vakit ayırıyorum hayattan zevk alıyorum, neden yaşadığımı sorgulamak aklıma bile gelmiyor, gelse de "hayattan zevk alıyorum neden yaşamayayım ki?" diyebiliyorum. Ama kalan zamanda sosyalleşemedikçe, uğraşı bulamadıkça depresifleşmeye başlıyor ve sorgulamaya başlıyorum ve daha da karamsar -aslında gerçekçi- düşünüyorum ve hayatımın kalanının istediğim gibi mutlu olmayacağını biliyorum. Sürekli aklıma bu soru geliyor. Neden yaşamaya devam ediyorum?
Anlamıyorum, bilgisayarım beni neden yaşama tutsun? Bağ mı kurduk aramızda?Bir antik japon felsefesi der ki; seni yaşama tutan şeyi bulmak istiyorsan at kendini bir göle. Çaresiz hissettiğinde ilk aklına gelen şey seni yaşama tutan şeydir.
Denediniz yani intihar etmeyi?Anlamıyorum, bilgisayarım beni neden yaşama tutsun? Bağ mı kurduk aramızda?
Evet, yani sayılır.Denediniz yani intihar etmeyi?
Kendimi düzgün ifade edemedim sanırım. İnsan tanrıya inanınca, onu yanında hissedince kendini daha huzurlu hisseder. Çaresiz hissettiğinde az da olsa yardımı dokunur bu inancın. Ölümden sonraki hayata inanmak da insanın yok olup gitmeyeceğini düşünmesi, sonsuz bir yaşam daha yaşayacağına inanması onu hayattan kopmamasına, hayata biraz aha tutunmasına yardımcı olur ve biraz huzur verir. İkisi de aslında insana bir miktar huzur verir yaşarken, yaşama bağlar.Kimse sonraki hayat için tanrıya inanmıyor. Bakış açınız hatalı. Yaşama zevkini ararken sadece ölüme bakmışsınız. Neden farklı kavramları aramayı denemiyorsunuz?
Haklısınız. Bakış açınız olumlu değil ama doğru. Ölümden sonra bir başka hayat olur mu olmaz mı bilemeyiz. Ama insanı hayata sadece ahiret inancı bağlamaz. Hayata tutunmak için iyi bir insan olmak da gerekmez diye düşünüyorum.Kendimi düzgün ifade edemedim sanırım. İnsan tanrıya inanınca, onu yanında hissedince kendini daha huzurlu hisseder. Çaresiz hissettiğinde az da olsa yardımı dokunur bu inancın. Ölümden sonraki hayata inanmak da insanın yok olup gitmeyeceğini düşünmesi, sonsuz bir yaşam daha yaşayacağına inanması onu hayattan kopmamasına, hayata biraz aha tutunmasına yardımcı olur ve biraz huzur verir. İkisi de aslında insana bir miktar huzur verir yaşarken, yaşama bağlar.
Yaşama zevki kalmayınca bunu düşünebiliyorum ancak. Ne de olsa öleceğim, şu anda da zevk almıyorum. Bu kadar ileriye dönük planlar yapmak niye? Sizlerin fikrini merak ediyorum. Mevcut sıkıntılarımdan kurtulabilirsem belki biraz olsun zevk almaya başlarım yine, şu an için fazlasıyla sıkılıyorum hayattan.