not: Yazdıklarım kendi fikirlerimdir, lütfen linç etmeyin. Sizlerin ne düşündüğünü merak ediyorum. Amacım kimseyi aşağılamak değil, fikirlerimi paylaşmak. hadi yazın fikirlerinizi:
Bazen odanızın penceresinden dışarı bakıp kendinize şu soruyu sordunuz mu?: Ben bu hayatta ne için varım, bunca emek ne için? Lise bitince rahatlarsın diyorlar, lise bitti. Üniversitede çalışmazsan iş sahibi olamazsın diyorlar. Üniversite bitsin rahatlarsın diyorlar, üniversite bitti. Ömür boyu çalış dur, emekli olunca rahatlarsın diyorlar, diyorlar da diyorlar: Aha da öldün. Açıkçası eğitim sistemine güvenerek yola çıkarsanız, bu yazdıklarım olacak. Kimse eğitim sisteminden memnun değil. Amaçları bizi robot gibi yetiştirmek, bilgiyi beynimize yükle Allah yükle.
Bu ırkçılık denen şey neden var? Türk'üz diye ne üstünlüğümüz var, bu kibir niye? Biz de kemik et parçasıyız, onlar da öyle... Bu bitmek bilmeyen savaşlar niye niçin, ne geçecek elimize? 70 yıllık ömrümüzü sevgili yapıp, kahrını çekmekle harcıyoruz. Ömrümüzün yarısı okulda oturarak geçiyor. Neyimiz var ki; tecavüzler, kadın cinayetleri, ırkçılık daha neler neler. Bunlar neden artıyor?
Şimdi daha iyi anlıyorum, bu savaşların hepsi üstünlük için. Küçük kuzenim, televizyonda tozkoparan diye dizi var, orada gördüğü çocuğa aşık olmuş. Bir de çukur, söz vesaire var, evde ki büyüklerim ağzı açık izliyorlar. Ekrana iki kadın görünce kilitleniyorlar. Aman bu kız ne güzel, yok şu erkek çok yakışıklı, şu bu... Şimdi diyorsunuz bunun üstünlükle ne alakası var? Bir insan niye yakışıklı veya güzel olmak ister? Kendi cinsinden üstünlük sağlamak için. Ama ne yazık ki hiçbir insan kusursuz yaratılmamış. Televizyondaki insanların kusursuz olduklarını düşünen bir nesil yetişti. Sırf onlar gibi olamadıkları için onlara özeniyorlar. Özendikleri şey bari düzgün bir şey olsa. Ahlaksız edepsiz diziler, doğruların arasına yanlış şeyler katılarak alttan alttan beyinlerimizi yıkadılar. Herkes kahraman olmak istiyor, bu başlı başına yalan. Amaç kahramanlık değil, ünlü olmak, herkes takdir etsin, başkaları bize özensin istiyoruz.
Bir de din konusu var. Ya arkadaşlar herkes istediği dini seçebilir. İnsanız biz insan. Bu din ayrımı neden var, diğerlerinde kalp yok mu, vicdan yok mu, merhamet yok mu söyler misiniz? Benim dinim İslam. Sorun şu ki ülkemizin çoğunluğunun müslüman olmasına rağmen etrafta müslüman görememek. Müslümanız, AF edersiniz ama dinsiz gibi yaşıyoruz. Hemen sen milletin dinine ne karışıyorsun demeyin, öyle bir şey yapmıyorum. Genelleme yaptığımı varsayın. Bir elektrikçi olduğunuzu ve elektrik firmasında çalıştığınızı düşünün. Elektrik firmasında elektrikçiler çalışır. Ama hiçbir elektrikçi işini yapmazsa o firma batmaz mı? Bunun gibi... İnşallah anlatabiliyorumdur.
Okul hayatımda hep başarılı olan öğrencileri kayırdılar. Sanki dersleri kötü olanlar insan değilmiş gibi. Ortaokulda hocamız şöyle derdi: Eğer çalışmayıp lise sınavında kötü not alırsanız, kötü liseye gidersiniz, liseden sonra zaten bir şey olamazsınız, doğru sanayiye... Ama gördüğüm şu ki; dersleri başarılı olan öğrencilerin çoğu çok iyi yerlere gelmiş ama sevmediği işi yapıyor (para için). Dersleri kötü olanların bir kısmı, zamanında öğretmenleri özgüvenlerini bitirdiği için sefil yaşıyor, bir kısmı da bir yolunu bulup hayatını kurtarmış. (Örneğin; Microsoft'un kurucusu, bill gates) ortaokul yıllarımda arkadaşlarımın hepsinin çıktığı bir sevgilisi vardı. Hatta okulda ki bütün kızlara yavşayan, gözümüzün içine soka soka orada burada öpüşen çocuklar, neler gördüm bir bilseniz. Ama bir karar verdim, liseyi düzgün bir okulda okumak istedim. Bunun üzerine ailem beni imam hatip lisesine gönderdi. Aynı insanlar orada da vardı ve büyüdüklerinde; birçoğu eskiden nasıllarsa hayatlarına öyle devam ettiler. Şunu anladım ki anne babalar çocuklarına küçük yaşta ahlak, dürüstlük ve en önemli edep in ne olduğunu öğretmedikleri sürece ırkçılık, tecavüzler, cinayetler devam edecek. Gerçek eğitim ailede başlıyor. Elbet bu kötülükler son bulmayacak ama en azından bunlara engel olacak insanlar yetişecek. Artık dünya da ki tek amacım dinime göre yaşamak, ileride iyi bir eşle yuva kurup dünyayı dize getirecek evlatlar yetiştirmek olacak. Şunu unutmayın ki ahlaksızlık sadece davranışla değil, giydiğiniz kıyafetle, söylediğiniz sözlerle alakalıdır. Ha birisine küfretmişsin ha haksız yere insanlara zarar vermişsin. Dünyanın neresinde olursa olsun, yarı çıplak şekilde etrafta gezip, dürüstlüğü ve ahlakı savunan insanlar var. Biri de çıkıp demiyor ki bu ne ahlaksızlık. Herkes istediği gibi giyinebilir takibi. Dediğim gibi genelleme düşünün. Siz uygun olmayan ortamda müziğin sesini fazla açarsanız başkalarını rahatsız edersiniz. Gidip de kızların kısacık pantolon giymesini, erkeklerin göğsünü cümle aleme açmasını vesaire ahlaksızlık değil diye savunanlara söylüyorum. Bir çocuk düşünün, mayosuyla deniz de geziyor, çok normal bir şey; ama o mayoyla alışveriş merkezinde gezerse sizce bu terbiyesizlik olmaz mı?
Anlayacağınız, birileri gençliğimizi kullanıyor. Saflığımızı ve masumiyetimizi bozmaya çalışıyorlar. İşte soğuk savaş dedikleri şey bu: Doğruların arasına yanlış şeyler sokarak beynimizi yıkıyorlar. Bana ne olacak demeyin; emin olun bu yaşananlar sizin evliliğinize, ailenize, en önemlisi kendinize zarar verecek. En sonunda da kendimizi; kafamızı duvara vura vura niye bu duruma geldiğimizi düşünürken bulacağız.
Sonuna kadar okuduğunuz için teşekkürler. Vaktinizi aldım, hakkınızı helal edin...