Yılın oyunu Red Dead Redemption 2 seçilmeliydi

RDR2 kadar abartılan bir oyun görmedim. Yabancılarda da bu durum böyle mi acaba yoksa bizim Türk milletin GTA sever yapısı mı merak ediyorum açıkçası.

RDR2, bir vahşi batı simülasyonu. Grafikleri, animasyonları, dünya etkileşimleri inanılmaz derecede gerçekçi yapılmış, oturun keyifli zaman geçirin, kendinizi o dünyada hissedin diye yapılmış bir oyun.

Ama RDR2, son zamanlarda ciddi anlamda konuşulan, "oyunlar bir sanat eseri midir?" tezi göz önünde bulundurulduğunda, yeni nesil oyun anlayışından ziyade, eski nesil oyun anlayışına uyan bir yapım. Dolayısıyla bu gibi ödüllerde her zaman geride kalacak bir yapım tipinde bana göre.

Biraz daha anlatayım. Artık özellikle de PlayStation Exclusive oyunlarında izlenen yol, oyuncuya aralıksız olarak bir hikaye, bir oyun deneyimi sunmak. Uzatılmış bir film gibi, her saniyesi özenle oyuncuya bir şeyler hissettirmek üzerine kurulu oyunlar yapılıyor artık. Bakın burası önemli, "her saniyesi". God of War, TLoU, Ghost of Tsushima gibi oyunlar, oynarken aynı bir kitap okuyor, film izliyor gibi bir deneyimi, size oyun oynayarak yaşatıyor. Oyun mekanikleri, sunulan hikayeyi pekiştirmek için kullanılıyor. Dolayısıyla yaşadığınız her an sizin hislerinize hitap ediyor, anılarınızda yer ediyor.

Diğer taraftan RDR2'de vurgu, oyunun mekaniklerinde. Bir simülasyon mantığıyla, size vahşi batıda yaşama imkanı sunuyor oyun. Tipik bir vahşi batı dünyasında yaşayabileceğiniz şeylerle bolca keyifli vakit geçirmeniz mümkün. Ama her ne kadar geçirdiğiniz zaman inanılmaz gerçekçi ve oldukça keyifli olsa da, RDR2'de yaşadığınız tecrübe, yeni nesil oyunlarda aktarılan deneyimin çok uzağında birçok açıdan. Hikayenin sonları ve Arthur çok etkileyici yazılmış da olsa, oyunun çok ciddi saatleri, herhangi bir hikayeden uzakta, sadece oyuncuya keyifli vakit geçirtmek üzerine kurulu. At sürün, avlanın, kanun kaçaklarını yakalayın, banka soyun vs. 200 saat oynayıp 1 sayfa kitap okumuş kadar hikaye tecrübe etmemeniz çok mümkün RDR2'de. Hakkını yemeyelim elbette, yan hikayelerinin bir kısmı ve ana hikayenin sonunda yer alan ufak bir bölüm gerçekten oldukça etkileyici yazılmış, insanı duygulandıran çok güzel bir oyun RDR2. Ancak bir bütün olarak bakıldığında, yeni nesil oyun anlayışını tam yakalayamamış, büyük ihtimalle yakalama niyeti de olmayan bir yapım.

Günün sonunda bu iki yapımı karşılaştırdığınızda, biri size oynadığınız 20-30 saat boyunca eşsiz hisler yaşatan ve bunu çok iyi mekanikler ile sunan, hiçbir dakikası boş geçmeyen GoW; diğeri ise oynadığınız 100 saatin 10-15'inde güzel hisler yaşadığınız, kalanında ise detayları mükemmelleştirilmiş bir oyun oynayarak keyif aldığınız RDR2. Böyle bir karşılaştırmada, benim açımdan hiçbir şansı yok RDR2'nin. Oyun otoriteleri ve oyuncu kitlesinin çoğunluğu da benzer düşünüyor olacak ki, zamanında ödül GoW'un olmuş.
Zaten bu tarz Sony oyunlarına oyun demek doğru değil. Çünkü bunlar oyun değil, interaktif film. :) Oynaması kolay olduğu için ve film gibi olduğu için direkt editörler tarafından yüksek puanlar çakılıyor. Film olarak değerlendirirsek çok iyi, oyun olarak değerlendirirsek ortalama kalır.
 
Ben de ilk 10 oyunum arasına koyarım, gerçekten muhteşem bir oyun bunu reddetmek mümkün değil.

Ama özellikle "şaheser, başyapıt, bir daha benzeri gelmez" tarzı yorumların fazlalığı açısından abartıldığını düşünüyorum. Bu şekilde değerlendiren insanlar mutlaka olacak, saygı duyarım, ancak bu kişilerin sayıca fazlalığı biraz şaşırtıyor beni.

Rockstar aynı mekaniklere Japonya makyajı ile benzer dramatik bir hikaye koysun, birazcık ayarlama yapsın, RDR2 Japonya çıkar, tamamen aynı keyifte, aynı tipte bir oyun olur. Bu açıdan biraz, süper kahraman filmlerine benzetiyorum RDR2'yi.
Sanırım aynı şekilde düşünüyoruz.
 
Zaten bu tarz Sony oyunlarına oyun demek doğru değil. Çünkü bunlar oyun değil, interaktif film. :) Oynaması kolay olduğu için ve film gibi olduğu için direkt editörler tarafından yüksek puanlar çakılıyor. Film olarak değerlendirirsek çok iyi, oyun olarak değerlendirirsek ortalama kalır.
Yani RDR2'nin herhangi bir zorluğu yok ki, hatta GoW da, TLoU da RDR2'den zor oyunlar (en kolay moda almazsanız tabi, ki o bile RDR2 ile eşit zorluk derdim).

Ayrıca kaçırdığınız bir nokta var, exclusive oyunları hiç oynamamış hep izlemiş olabilirsiniz belki sebebi budur.

Bu oyunlara interaktif film demek doğru değil, çünkü sadece oynayarak yaşayabileceğiniz hisler yaşatıyorlar size. Oynayan birini izlediğinizde güzel bir film izliyor gibi hissediyor olabilirsiniz, ama oynuyor olmanın verdiği his, hikayeyi taşıdığı nokta çok ayrı. Bu sebeple zaten bence sanat eseri olarak değerlendirmek doğru.

Kitap, film ve oyunları ele alalım. Hepsinin amacı, bir hikayeyi, bir fikri, bir duyguyu seyircisine aktarmak.

Kitaplarda yaşatılan deneyimi geliştirmek için sözcükler, benzetmeler ve hayal gücü kullanılıyor.

Filmler, kitapların olay örgüleri, diyalog ve sembolizm gibi özelliklerinin üstüne görsellik ve oyunculuk, özel efektler gibi araçlardan faydalanılıyor.

Oyunlar ise kitap ve filmlerdeki bu özelliklerin hepsinin üzerine, bir de "oynanış" isimli yeni bir araç ekliyor. Sadece oynayarak deneyimleyebileceğiniz hisler ekleyerek, sunulan hikayeye apayrı bir boyut katıyorlar. Şu anda oyunları sanat eseri olma yolunda ilerleten, "oyun" kavramını geleceğe taşıyan yol bu. RDR2'nin sahip olmadığı veya yetersiz kaldığı nokta da bu.
 
Son düzenleme:
Hocam ortalama 1 yıl geç mi onaylandı konu? Yine de sebepler mantıklı.
Anca kırıldı hocam oyun. İnanın korsan oynadığım için çok üzülüyorum. Param olsa da binlerce farklı Steam hesabından oyunu satın alabilsem de böylesine güzel bir oyunun satış sayısını arttırabilsem keşke. Belki daha fazlası yapılır diye. The Witcher 3'ü oynamadım, RPG türünü sevmiyorum ama gene de satın aldım duruyor öyle kütüphanede. Maksat oyunu satın almış olan Türk sayısının artması. Hem altyazı eklemişler hem fiyat uygun.
 

Geri
Yukarı