Yoğun Bir Yalnızlık

Katılım
17 Nisan 2014
Mesajlar
1.001
Yer
İstanbul
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Meslek
Mimarlık öğrencisi - Tasarımcı
Herkese iyi sosyaller arkadaşlar. Yalnızlık göreceli bir kavramdır. Herkese göre değişir. Kimisinin sevgilisi olmayınca kimisinin ailesi olmayınca. Diye uzatabiliriz. Benden büyükler, küçükler ve yaşıtlarım olabilir, ben herkese arkadaş olarak hitap edeceğim yanlış anlaşılmasın teşekkürler.

Ben çok badireler atlattım arkadaşlar, çok zor günler geçirdim. Aklınıza gelebilecek her türden hemen hemen hepsi oldu diyebilirim. Genç yaşta olsam bile çok hızlı yaşadım diyebilirim. Hızlı yaşamayı ben seçmedim arkadaşlar buna mecburdum ama bu yaşantımda kimsenin kalbini kırmadım, kimseyi incitmeye çalışmadım. Ben insanlar hep mutlu olsun diye çabaladım. İnsanları iyiliği öğretmeye çalıştım ve sonuç alamadıkça nefret etmeye başladım, insanlar ile iletişimim iyi olmasına rağmen artık kimse ile konuşmak istemiyorum. Bu toplumumuzda yayılan bir sorun biliyorum. Hayat kimisine doğduktan sonra iyi, kimisine ise doğmadan kötü davranmaya başlar, şükürsüzlük olmasını istemem sanırım hayatın kötü davrandığı insanlardan birisi benim. Yıllardır hayal ettiğim şey, odamı kafama göre yapmaktı. Yaptım arkadaşlar ama bunun hiçbir öneminin olmadığını anladım. Bir şeyi çok isteriz ve olunca sıkılırız ya arkadaşlar, hani birisini çok severiz o bize gelmez ve biz onun gelmemesini esas alarak ona tutku ile aşık oluruz ama o gelince bütün büyü ve rüya bozulur onun gibi bir şeydi benimki.

Yıllardır istediğim farklı farklı şey oldu, çoğu oldu ama zamanından sonra olduğu için benim için çok fazla bir şey ifade etmedi. İş işten geçtikten sonra oldu diyebiliriz. Sevgili kelimesi sevdiğiniz kişiye diyebileceğiniz bir sözdür. Benim bir sevgilim, bir tane çıktığım kız oldu. Yani ilki 2. sınıfta onu saymazsak bir tane sevgilim oldu diyebiliriz. Çok sevdim, oda beni sevdi eminim ki. Uzun bir süre birbirimize destek, dost ve arkadaş oldu. Bilirsiniz ya hayat patavatsızdır evet patavatsızlık bir kere daha bana çattı ve istemediğimiz sebeplerden dolayı birbirimizden ayrılmak zorunda kaldık. Bu benim hayata karşı küsmeme neden olmadı elbette.
O gittikten sonra elbet üzüldüm ağladım, bazı delilikler yapmadım değil. Her şey yıllar geçtikçe içimde birikti, ben yıllarca sabrettim ve sonunda patlak verdim diyebilirim. Yaşadığım evde birisi var, kim olduğunun önemi yok elbette. Piskolojisi biraz bozuk birisi, belki samimiyetten dolayı artık bana öyle davranıyor. Odamda saatlerce konsantre olduktan sonra aniden kapımı açarak konsantrasyonumu bozabiliyor. Hani hayatınızda size kötü izlenim bırakan birisinin ismini duyunca içiniz bir şekil olur onun gibi bir şey. Yüzünü görmeye bazen tahammül edemiyorum bile. Ben o insan için çok savaş verdim, ona bağırmamasını, iyi olmasını ve düzenli olmasını söyledim. Saatlerce konuştuğumda oldu, ona gereksiz bilgiler ile beni meşgul etmemesini söyledim ve konuşmayı bitirdim, konuşma biter bitmez, gereksiz bir bilgi ile beni meşgul etti. Ona bulunduğum zor durumdan haberdar ettim onu defalarca kez uyardım ama bana hiç destek çıkmadı, geçmişte yaptığı şeyleri başıma kalktı.
Ben ona her insanın yaşadığı şeyin farklı olduğunu hiçbir insanın hiçbir insanı asla anlayamayacağını söyledikçe o bana evet seni çok iyi anlıyorum diye karşılık verdi. Ben merhametli olmayı seçtim ona karşı yıllarca arkadaşlar, ama o ben merhametli oldukça daha çok beni bozmaya çalıştı. Hayatımdaki çoğu şeyde bunun gibi git gide bozuldu diyebilirim. Ve durum o ki arkadaşlar, insanlara artık mutlu gözler ile bakmıyorum, baktığım insanlar eğer biraz açık dilli ise bana karşı "Dövecek gibi bakıyorsun dostum." diyor.
Kaşlarım her zaman çatık, sebebi ise benim insanlar için yaptıklarım ve onların benim için yaptıkları. Bu düşünce hiçbir zaman aklımdan gitmediği için içimdeki nefret, kin ve karamsarlık hiçbir zaman eksik olmuyor. 2 Gün üst üste uyumayıp ders çalıştığımı, ama ona rağmen hoşgörülü olduğumu biliyorum fakat o kişi bana ne var uyumuyorsun diye karşılık verdi bağırdı, bir şeyler fırlattı. Ona piskolojik destek çıkmaya çalıştım fakat benimde piskolojim bozuldu belki. Her şeyi içime attım, paylaşacak beni anlayacak insanlar hiç olmadı ve şu an bile sizler ile paylaşmadığım birçok sorunum var. Eğer ki beni anlamayacak insanlar ile paylaşımda bulunsaydım eminim ki benimle dalga geçecek beni anlamayacaklardı. Bu konuyu yalnızlık ile nasıl bağlayabiliriz diye düşünenler var eminim. O kadar yalnız kaldım ki arkadaşlar, milyonlarca insan arasındayım ama yalnızım.
Yalnızlığın insan ile alakası yok bence. Yalnızlık yıllarca biriktirdiğin derdi paylaşacak bir kişinin olmaması, yalnızlık yalnızlığını diyebileceğin bir kişinin olmaması gibi karmaşık bir durum. Yıllarca yalnız kaldım, yalnızlık sevgili ile giderilmez ya da insanlar ile giderilmez bence. O kadar yalnız kaldım ki arkadaşlar, mutlu olunca mutluluğumu paylaşacak kimseyi bulamadım. Kötü zamanımda derdimi paylaşacak kimseyi bulamadım. Ben bir çok kişiye dost oldum ama kimse bana dost olmadı arkadaşlar. Arada sırada sinemanın önünden geçerim ve herkes arkadaşı ile gider, ben hayatımda sayılı kez sinemaya gitmişimdir, hep yalnız. Asıl sorun bu değil elbette. Çok arkadaşım oldu benim, keşke olmasaydı dediğim arkadaşlarım, arkadaş demeye bile dilim varmıyor. Çok kişi öldü benim beynimde ve kalbimde.

Yalnızlığımı diyecek bir insan bile bulamıyorum. Bu durumdan memnunum ama ya sadece beni bir gram anlayan bir insan olsa, ama yok. Çok projeler yaptım ben, kimse bana destek vermedi. Yarışmalarda birinci oldum, lisans ve dereceler aldım. Ama kimse beni önemsemedi arkadaşlar. Ben olgun oldum her zaman. Benden büyüklerin olgunsuzluklarını olgunluk ile karşıladım. Ama hiç değerimi bilmediler. Değerimi bilenler olsa bile ben ölüyorum haberleri yok, ama olsalardı bilirdim zaten. 19-20 yaşındayım ve saçımda gereğinden fazla beyaz var.
O kadar yalnız kaldım ki arkadaşlar, hani kafamı yaslayıp ağlayacağım bir insan bile olmadı. Oturdum buz gibi duvara döndüm ağladım saatlerce. Duvarlar ile konuştum, yastığı koydum ben yanıma, yastığı dost bildim kendime. Evet yastık ve duvar beni anlamasa bile hiç yoktan anlamadıklarını pat diye yüzüme vurmuyolardı. Ben daha kaç kez yıkılıp tekrar tekrar ayağa kalkacağım? İnsanları motive eden ben, insanlara yaşama sevinci kazandıran ben neden kendime bir şey yapamıyorum. Doktor kendi yarasına çözüm bulamaz derler ondandır elbet. Dedim ya, yalnızlığımı diyecek bir insan bile yok
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Ben daha kaç kez yıkılıp tekrar tekrar ayağa kalkacağım?
İnsanlar ile muhatap olmak gerçekten zor. İnsansız olmuyor, insan sevdiğinin yanında en iyi haline çıkabiliyor fakat diğer insanlarla uğraşmak gerçekten zor. Ben artık onları yok saymayı tercih ediyorum. Zorunlu olarak yüz yüze gelinen insanlarla konuşurken gülümseyen bir maske takmak bile anlamsız.
 
Yazdıklarında kendimi gördüm, okurken boğazdım düğümlendi, canım yandı, elbet karanlık gecenin ardından güneş bizim içinde doğacak demi Ben artık insanlar ile bağ kurmayı bıraktım, onlar hak etmezken neden kendimi üzeyim ? Bence tek tabanca kal, yalnızlığın bile adabı var, insanların yok...
 
Böyle olmamizim nedenide biziz ama. Birbirimize saygi ve sevgi kalmadi.
 
Açık konuşmak gerekirse, bu Sosyal'de tonlarca yanlızlık konusunun arasında en gerçek yanlızlığı tanımladığını ve yaşadığınızı düşünüyorum. Umarım bu hayatın bir bölümüdür, ve umarım gelip geçicidir.
 
Bu hayatta en çok kendinizi sevin. Başkasının derdinden çok kendi derdinize düşün. Herkes geçici, kendi içinizdeki siz kalıcısınız. Nereye giderseniz oda oraya gelir. Sizi hiç yalnız bırakmaz. Mutluluğunuzu üzüntünüzü başkasıyla paylaşmak zorunda değilsiniz. Bunları kağıtlara dökebilir, şiirler yazabilir, kendinize anlatabilirsiniz. Kendinizi sizden iyi tanıyan biri yok ve en iyi ilacıda yine kendiniz vericeksiniz. Söylediğim şey size anlamsız gelebilir ama inanın bana mutlulukta sizde yatıyor coşkuda. Lütfen artık başkasına bakmayın sadece kendinize bakın ve yaralarınızı kendiniz sarın. Biz sadece sizin yarattığınız filmin izleyicileriyiz. Senaryo sizde.
 
@snrkaan haklı. Başkalarını takmayın bu kadar. Onlar o kadar değer verilmeye layıkta, siz değil misiniz?

Biraz onları ezen bir yapıda onlarla iletişim kurun. Bu, sizi onlar için değerli kılacaktır.

Genelde samimi ve içten olan insanlar, çabuk harcanabilir ve (ne hikmetse) değersiz görülür diğer insanlar tarafından.

Ama kendilerine baskı yapan, kendilerini umursamayan insanlara karşı ise (saygıya bağlı olarak) bir sevgi, muhabbet oluşuyor insanlarda.

Açıkçası bunun sebebini ben de bilmiyorum. Ama insanları gözlemlediğimde bu sonuçlara ulaştım.

Sanırım bu da, kişinin kendisini karşı tarafa sevdirme çabasının bir ürünü olarak ortaya çıkıyor.
 
Hele şükür be kardeşim. Yaz dur. Destur. You came back. @Selim C.
İsmet.
Her zaman umut vardır.
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 
İnsanlara asla yaranamazsın. Bu aralar cidden çok yalnızlık konusu açılıyor. Bizim nasihatlerimiz de senin derdine derman olmaz ama iyi hissettirdiğini düşünüyorum. Hiç hobin ya da aktiviten yok mu? Dışarı çık derin bir nefes al. Hayatı *** et, boşver (Umarım ban yemem). Ne olursa olsun içindekileri ve kafandakileri başka insanlar tam olarak anlamaz, anlamak istemez...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için çerezleri kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…