Kendi içimizde bir toplum kurmuş olsak bile kendi içimizdeki dinamikler doğa ile genel olarak aynı. "Hayatta kal ve üre" amacı hayatımızın bütün alanlarına farklı isimlerle de olsa var olmakta. Her zaman birileri tok olacak, birileri de aç olacak. İyilik yapmakla en fazla kendinizi ferahlatırsınız. Bu durum biz istemesek bile bu şekilde, sistemi değiştirecek kadar da gücümüz yok. Av yerine avcıya dönüşmek zorundayız. Gerekirse engeller kesilecek, birilerinin üstüne basılacak veya birileri kullanılacak. Bu durumda yapılabilecek tek şey bu. Aksi takdirde lokma oluruz.
Kendinize hayat amacı edinebilirsiniz, çok çalışıp elde ettiğiniz güçle genel yaşam şartlarını yükseltmeye çalışabilirsiniz. Ancak bu hayatta acımasız olmak zorundasınız, aksi taktirde lokmanızı elinizden alırlar. Aklınıza gelen ve etik olmayan bütün eylemleri yapmak zorundasınız. Ancak "mükemmel" insan ütopyasında mümkün, ben de çok isterim haksızlığın olmadığı, herkesin eşit olduğu, insanlığın sürekli gelişmeler katettiği ancak bu fikrin uygulanması birçok yan problemi yanında getirmekle beraber uzun sürecektir, dediğim gibi büyük bir gladyatör arenası içindeyiz ve çabalamak yapabileceğimiz tek şey.
Çok sevdiğim bir söz vardır; Şükretme, isyan et. Şükredersen yavaş yavaş elinden her şey kayar gider, isyan edersen ve elindekinin daha fazlası için çabalarsan sürekli gelir. İçinde bulunduğumuz durum bunu zorunlu hale getiriyor.