Piyasadaki ağır hasarlı araçların çok büyük bir çoğunluğu, layığıyla topladığında astarı yüzünden pahalıya gelecek araçlardır. Alkollü kaza yapan ya da yüksek model arabaya kaskosuz binip kaza yapan birisinin aracını elden almıyorsanız durum büyük olasılıkla böyle.
Zira kaskolu bir araç hasar aldığında kasko şirketi şöyle bir hesap yaparak, en az zararlı çıkacağı durumu uyguluyor:
Hesap şu;
Aracın piyasa değeri 1 milyon. Araçtaki hasar tutarı da yetkili serviste diyelim ki 400 bin TL. Sigorta şirketi aracı hasarlı haliyle 600 bin TL'nin yukarısına satabileceğine inanıyorsa o aracı perte çıkartır. 600 bin TL'nin altına satabileceğine inanıyorsa onarım yolunu tercih eder. Tabii ki burada araç sahibi ile ikili ilişkilerin de önemi var ama o ancak böyle sınıra yakın rakamlarda işe yarar. Yoksa sigorta şirketi 500 bine satacağı 400 bin lira masrafı olan aracı sırf araç sahibi istiyor diye 100 bin lira ekstra zarara girip de perte çıkarmaz.
Yani bir araç perte çıkıyorsa, aracın kazalı haliyle onarım maliyeti aracın sağlamının değerini geçtiği içindir.
Ha siz aldıktan sonra sanayi usulü toplayacaksanız (Tamponu tamir et, tampon altındaki köpüğü koyma, davlumbazı yan sanayi al, klips yerine akıllı vida at vb.) anca o zaman ucuza mal edersiniz. Ancak o da ne kadar düzgün toplanmış olur orası da ayrı bir konu.
Yani gönlünüze sinecek şekilde toplamaya kalkarsanız aracın sağlamından çok para harcarsınız.