Anasayfa Makale MSN Messenger’a Ne Oldu? Baştan Sona MSN’in Hikayesi

MSN Messenger’a Ne Oldu? Baştan Sona MSN’in Hikayesi

MSN… Ya da halk arasındaki adıyla “mesene”. Sadece adını burada görmek bile eminiz ki birçoğumuzun yüzünü gülümsetmiştir. Bir zamanların efsanesi, aynı zamanda bütün Türkiye’nin çok uzun yıllar boyunca gözbebeği olmasının yanı sıra sunduğu birçok yenilikçi özelliğiyle de kendisine hayran bıraktıran bir mesajlaşma uygulamasıydı.

Peki MSN ne oldu da her şeyin zirvesindeyken aniden yok oldu? Bu kadar insan aktif olarak kullanıyorken neden Microsoft ani bir kararla her şeyi kapatma kararı aldı? İşte bu yazımızda geçmişten günümüze mesajlaşma programlarını ve geçirdikleri evrim sürecini inceleyecek, MSN Messenger’a ne olduğunu size anlatmaya çalışacağız.

Henüz 90’lı yılların sonuna dönelim. Henüz insanlık olarak internet dediğimiz şeyle yeni tanıştığımız ve hızla yaşanan baş döndürücü dijital devrim zamanlarına. Düşünün ki şimdileri uyurken bile baş ucumuzdan ayırmadığımız akıllı telefonlar o zamanlarda yok, hatta akıllıyı bırakın çoğu kimsede cep telefonunun kendisi bulunmamakta. Dolayısıyla mesajlaşma diye bir olgu da kimsenin aklında bulunmamakta.

İnternet tam da bu dönemde insanlara dünyanın neresinde olursa olsun bir bilgisayar ve modem aracılığıyla haberleşme imkanı sunuyordu. İnsanlar burada sosyalleşiyor, e-posta grupları ve çeşitli forum sitelerinde birbirleri ile tanışıp zaman geçiriyorlardı. Fakat bu tarz iletişim yapısı gereği yavaş işlediğinden sanki yüzyüze konuşuyormuşçasına bir his uyandırmıyordu.

Bunun için geliştirilmiş anlık mesajlaşma programları zaman içerisinde ortaya çıkmaya başladılar. İnternet ana akım bir iletişim organı olarak nihayet kabul gördüğünde pazarda 4 farklı şirketin ürünleri boy göstermeye başladı. İsrailli bir firmanın ürünü ICQ, Amerika’nın köklü servis sağlayıcılarından AOL (America Online) tarafından geliştirilen Instant Messenger, dönemin arama motoru devi Yahoo!’nun Messenger’ı ve Microsoft’un MSN Messenger’ı.

MSN’in Ortaya Çıkışı ve AOL ile “Chat Savaşları”

Msn
– MSN Messenger Version 2.2

Microsoft 1999’da piyasaya MSN’i sürdüğünde rakipleri çoktandır vardı. ICQ 3 senedir kısa takma adları ve kolay kullanımıyla herkesi kendisine çekiyor, AOL ise 1997’den bu yana AIM ürünüyle herkese meydan okuyordu.

Microsoft, MSN Messenger’ın ilk 1.0 sürümünü sadece mesajlaşma ve kişi listesi içerecek bir şekilde sundu. Bu sürümde Microsoft henüz kendi ağını değil, AOL tarafından desteklenen AIM’i kullanmak istedi. Böylece hem kullanıcıların tekrardan bir platforma üye olması gerekmeyecek, halihazırda var olan kitleyi kullanabilecekti. Ayrıca 1997’de milyonlarca dolara satın aldığı Hotmail’i programına entegre edene kadar zaman da kazanmış olacaktı.

AIM ağına bağlanan herhangi bir mesajlaşma programının bir versiyonunun olması gerektiğinden bu temel özellikli hali “MSN Messenger Version 1.0” olarak tanımlandı. AOL başlarda çok umursamasa da, ilerleyen zaman içerisinde bundan rahatsızlık duyacak ve Microsoft ile aralarında bir soğuk savaş başlayacaktı. Bu savaş daha sonra bir Microsoft çalışanı olan David Auerbach tarafından “Chat Wars” olarak tanımlanacaktı.

AOL Microsoft’a Savaş Açıyor

AOL mühendisleri ve şirket başlarda Microsoft’u destekliyor gibi gözükürken, aldıkları kararla “MSN Messenger Version 1.0” üzerinden gelen bağlantıları kesmeye yönelik birtakım tedbirler aldılar. Kullanıcılar bu süre zarfında problemler yaşadı, kişileriyle konuşamaz hale geldi. Biriyle konuşurken birdenbire karşınıza “Bu bağlantıda lütfen yetkili bir AOL istemcisi” kullanın şeklinde bildirimler çıkıyordu.

Microsoft çalışanları buna neyin neden olduğunu anlamaya çalışırken, nihayet AOL tarafından MSN’in anlaşıldığını ve AIM ağından engellendiğini fark ettiler. Çalışanlar hızlıca aksiyon alarak bu farklılığa neyin neden olduğunu bulmaya çalıştılar. Ağ izlenerek veri paketleri kontrol edildiğinde America Online’ın (AOL) kendi istemcisinin büyük reklam paketleri indirdiğini fakat MSN’in bunu yapmadığını anladılar. Hemen kullanıcılara gözükmeyecek şekilde bu verileri de hedeften indirecek kadar bir yapılandırma yapıldı fakat başlarda işe yarasa da bu sefer mesajların bozulduğu fark edildi.

Bir sabah MSN geliştirme ekibinde yer alan David Auerbach, AOL sunucularından gelen bir veri paketinde “HI -MARK” (Merhaba, bu işaret.) şeklinde bir selamlama ibaresi gördü. Muhtemelen mühendislerden biri bu savaşa rağmen rakipleriyle ufak bir iletişim sağlamaya çalışıyordu.

Bu yaşananlardan hemen sonrasında AOL tarafından Microsoft’un AOL parolanızı isteyerek mesajlarınızı okuyacağı, verilerinizin güvende olmayacağına dair geniş bir basın kampanyası/kara propaganda faaliyeti yürütülmeye başlandı. Microsoft da PR ekiplerinin açıklamaları dışında geliştirici ekibe bu konu hakkında konuşulmasına izin vermeyecekti. MSN’in yavaş artan kullanıcı kitlesi bu olaylardan sonra biraz düşüşe geçse de zaman içerisinde insanlar yeni bir şeyi kullanmaya devam etmek istediler. Üstelik Microsoft gibi dev firmanın ürünü olunca insanlar pek umursamamaya başladılar.

AOL, Güvenlik Açıklarını MSN’e Karşı Kullanıyor

- AOL Instant Messenger

Yeni MSN sürümü çıktıktan sonra çok ilginç bir şey oldu. AOL artık AIM ağından Microsoft’u ve MSN’i engellemeyi bırakmıştı. Her şey sorunsuz çalışıyor, hiçbir tartışma veya herhangi bir kara propaganda saldırısıyla da karşılaşmıyorlardı. Microsoft MSN geliştirme ekibindeki çalışanlar savaşı kazandıklarını düşündüler. Bu birkaç hafta kadar böyle sürmüştü. Bir sabah tekrardan MSN’e girilmek istendiğinde bir gariplik fark edildi, program çalışmıyordu.

David Auerbach’ın anlattığı kadarıyla AOL sunucularından gelen birtakım anlamsız veriler olduğu dikkatlerini çekti. Veri paketinin ilk satırlarında normal AOL istemcilerinin haberleşebilmesi için gereken header bilgisi yer alırken devamında 4 adet 90 yer alıyordu. Bu x86 Assembly’de NOP (No Operation) adında bir opcode anlamına geliyordu. Burada ufak bir parantez açacak olursak, opcode’lar bilgisayarımızda programlarımızın işlemcide yürütülmesini sağlayan şeyler. Burada AOL, istemcilerine yönelik hiçbir işlem yapmayan 4 adet opcode gönderiyor, olayı daha anlaşılmaz hale getiriyordu. İnceleme yapıldığında bunun ne MSN ne de AOL kullanıcılarına normal şartlar altında gönderilen bir ağ paketiyle ilgisi olmadığını anladılar, burada özel bir farklılık söz konusuydu.

İlerleyen zaman içerisinde MSN kullanıcılarının buna benzer fakat daha kısa bir kodu AOL ağına gönderdiği fark edildi. Ne olduğu henüz anlaşılamamıştı. Sonra bütün parçaları bir araya getiren Microsoft çalışanları durumu nihayet kavramışlardı. Normal şartlar altında sunuculardan istemcilere gönderilen aynı zamanda istemciden de sunucuya giden veriler kod şeklinde değil “data” olarak gönderilir.

Araştırma sonucunda AIM üzerinde bir buffer overflow (arabellek taşması) güvenlik açığı olduğu fark edildi. Arabellek taşması, bellek yönetimli dillerle yazılmış programlarda eğer değişkenlerin arabelleğini ve girdiyi yeterince kontrol etmezseniz, verilen girdinin programın akışını tamamen değiştirmesine yarayan bir zafiyet.

Buradaki durum son derece korkunçtu. Güvenlik açığı kullanılarak AOL sunucularının AIM ağına uyumlu hazırlanmış istemcileri ele geçirebileceğini anlaşıldı. Bu güvenlik açığıyla her şey yapılabilirdi, sisteminizi kapatıp açabilir, bir şeyler yükleyebilir, dosyalarınıza zarar verilebilirdi.

AOL kendi programlarında yer alan bu güvenlik açığını bildiğinden, 4 adet 90 90 90 90 (NOP) göndererek buffer overflow güvenlik açığının düzgün çalışması için sonraki komuta kadar olan boşluğu dolduruyor, kendi istemcisini kullanmayan AIM kullanıcıları üzerinde zararlı kod çalıştırıyordu. Daha sonra izinsiz bir şekilde kullanılarak kullanıcıların bilgisayarının belleğinde yer alan bir adres aranıyordu. Bu adreste yer alan veriler daha sonra AOL uzak sunucularına gönderiliyor, rakiplerinden birisine aitse o bağlantı böylece engellenmiş oluyordu.

Bu haber el altından basına servis edildi. Güvenlik forumlarında uzun uzadıya tartışıldı ve cidden AOL istemcisinin ciddi riskler içerdiği ortaya çıktı. AOL birkaç sürüm daha ısrarla güvenlik açığını kapatan güncellemeyi göndermedi.

Microsoft, America Online’ın çok ileri gttiğini fark edince artık AIM ağını kullanmaktan vazgeçti. Tam 21 kez aralarındaki engelleme ve engeli aşma savaşı sürmüştü ve ürünü yeterince geliştirmeye bu yüzden odaklanamamışlardı. Farklı bir ağ ile ortaklık kurarak yollarına devam etme kararı aldılar.

Yükseliş Dönemi, Yahoo! ve Windows XP Hamleleri

– MSN Messenger Windows XP versiyonu.

Oldukça zorlu gerçekleşen bu ilk çıkış dönemi geride bırakıldıktan sonra MSN insanlar tarafından her şeye rağmen sevilmeye devam etti. Öncelikle sohbet arabirimini daha da geliştirdiler, pencereleri özelleştirebilme ve kullanıcıların birbirine dosya aktarabilmesini sağlayan yeni özellikler getirdiler. 2001 yılına gelindiğinde “MSN Messenger Service”in 29 milyondan daha fazla benzersiz kullanıcısı vardı.

Hotmail entegrasyonu yapılmış, insanlar var olan e-posta adresleriyle kolayca kayıt oluşturabilir hale gelmişti. 2001 yılında Windows XP piyasaya sürülürken MSN’i tam destekleyen bir ekosisteme sahipti. Programın adı yalnızca MSN Messenger olarak kısaltıldı. Birkaç yıl sonra Microsoft, Yahoo! ile bir anlaşmaya vardı. Bu anlaşma sayesinde Yahoo!’nun mesajlaşma ağında yer alan kullanıcılar MSN’i sorunsuz bir şekilde kullanıp birbiriyle sohbet edebilecekti. Bu hamle MSN’i yaklaşık 275 milyon kişinin kullandığı, dünyanın en büyüğü olan dev bir mesajlaşma platformu haline getirdi.

Ayrıca geliştiriciler sürekli insanların hoşuna gidebilecek, chat deneyimini iyileştirebilecek yeni özellikler eklemeye devam ediyordu. Görüntülü sohbet özelliğinin eklenmesi, kısa ses kayıtları gönderebilme, emojiler ve hepimizin çok sevdiği animasyonlar ile “dürtme” özellikleri. Arkadaşınızla konuşurken bir tuşa basarak onun penceresinin ses çıkararak titremesini sağlayabiliyordunuz. Yazar olarak bunların yaşandığı dönemde oldukça küçük yaşlardaydım, dürtme/titreştirme özelliğini kullanmanın çok hoşuma gittiğini itiraf etmeliyim.

Program yenilenmiş arayüzü ve daha modern bir görünüm ile 8. sürümünü piyasaya sundu. MSN’in adı Windows Live yazılım ve web hizmetlerine uyum sağlamak adına Windows Live Messenger olarak değişti. Bir süre Microsoft bu hamleyle yanlış bir şey yapmıyormuş gibi gözüktü fakat evdeki hesap ne yazık ki çarşıya uymamaya başladı.

Çöküş Dönemi ve Yanlış Stratejiler

– Yeni Görünümüyle Windows Live Messenger

MSN’in adı Windows Live Messenger olduktan sonra Microsoft ilginç bir şekilde programdan bazı özellikleri çıkarmaya başladı. Yeni platformda bariz hatalar vardı ve güvenliği defalarca kez sorgulanır hale gelmişti.

Windows Live Messenger 9.0 sürümüne gelindiğinde varsayılan durumlar seçeneği kaldırıldı, artık profilinizde başkalarının görmesi için meşgulüm, işteyim, beklemedeyim gibi durumlar belirleyemiyordunuz. Ayrıca görüntülü konuşmalar için kamera ayarları özelliği de devre dışı bırakıldı, artık herhangi bir ayar yapmadan doğrudan konuşmaya bağlanıyordunuz.

Microsoft’un bu kararları alırken ne yapmaya çalıştığı anlaşılamamıştı. Windows Live Messenger 2009 RC sürümüne gelindiğinde özel oturum açma sesi özelliği de programdan çıkarılmıştı. Ayrıca yazılım devi 2012’de aldığı kararla Windows Vista ve Windows 7 kullanıcılarını Messenger’ın güncel sürümlerini kullanmaya zorladı. Eski sürümler artık kullanılamıyordu. Aynı yıl halen oldukça popüler olan Windows XP desteği kesilince işler daha fazla kötüye gitmeye başladı. MSN ya da yeni adıyla Windows Live Messenger oldukça büyük bir kullanıcı kitlesini kaybetmişti.

Hemen hemen aynı zamanlarda Skype, Microsoft tarafından satın alındı fakat artık zaman değişmişti. Sosyal medya ve akıllı telefonlar yaygınlaşmış, insanların iletişim ve mesajlaşma için bilgisayar kullanmasına artık gerek kalmamaya başlamıştı. Şirket aksiyon alıp iOS, BlackBerry ve Windows Phone başta olmak üzere birçok platforma yönelik Windows Live istemcileri yayınlasa da bu durumu kurtarmaya yetmedi. Kullanıcıları halen sistemde tutabilmek için Facebook entegrasyonu bile dahil edildi fakat artık işe yaramıyordu. Bu özelliği hatırlıyorum, nispeten güzeldi. Sürekli Facebook ile MSN arasında gidip gelmenize gerek kalmıyordu. Hepsini tek yerden mesajlaşma amacıyla kullanabiliyordunuz.

Bir kumar oynandı, bu durumun çözümü Skype diye düşünüldü fakat o da istendiği gibi gitmeyecekti.

Skype’ın Gelişi ve Bir Devrin Sonu

– Skype 5.3 (2011) sürümü. Görsel Kaynağı: WinFuture.de

2011 yılının ortalarında Windows Live’daki kötü gidişatın farkına varan MS, telekomünikasyon amacıyla geliştirilmiş Skype’ı 8.5 milyar dolara satın aldı. Skype en başlarda mesajlaşma amacıyla kullanımı çok yaygın bir servis değildi, daha çok telefon hizmeti için tercih ediliyordu.

Kısa bir süre sonra Windows Live Messenger kullanıcılarının Skype kullanarak birbiriyle konuşabilecekleri bir entegrasyon sunuldu fakat insanlar eski alışkanlıklarını terk edemediğinden çoğu kişi Skype’a geçiş yapmadı. Bunun üzerine Messenger’ın bağımsız sürümünün artık sonlandırılması gerektiği düşünüldü. Nisan 2013’te aşamalı olarak Windows Live Messenger hizmeti kapatılmaya başlandı, Çin pazarından ise Ekim 2014’te çekildi.

Skype daha sonraları insanlar tarafından çok sevildi ve kullanılmaya başlandı. Temiz arayüzü, çeşitli bireysel ve kurumsal kullanım özellikleri oldukça hoştu fakat Microsoft her nedendir bilinmez Skype’ı bir türlü yeterince geliştiremedi, atıl bir proje haline getirdi. Düzgün bir şekilde değerlendirilse yeterince sağlam olacak bir proje şu anda neredeyse unutulmuş bir vaziyette.

Eminiz ki Microsoft her şeyi düzgün bir stratejiyle yeniden yapma fırsatına sahip olsaydı, MSN’in mobil cihazlarda rahatlıkla en büyük oyunculardan biri olma ihtimalini kaçırmak istemezlerdi. Ellerinde çok sağlam bir marka vardı ve günümüzün belki de WhatsApp’ı, SnapChat’i gibi olabilirlerdi. Hatta daha da ileri gidecek olursak, MSN’in etkisiyle bu programlar hiç çıkmayabilirdi de. Fakat kötü yönetim, başarısız bir strateji ve Windows Live ile yapılmak istenenin bir türlü gerçekleşememesi nedeniyle MSN teknoloji mezarlığında yerini aldı. Skype ise maalesef can çekişmeye devam ediyor.

Sonuç

Günümüzde halen baktığımızda MSN Messenger’ın etkisinin birçok mesajlaşma yazılımında yer aldığını görüyoruz. İnsanların içinde halen MSN’e özgü bir özlem var ve halen modern mesajlaşma yazılımları şahsen yazar olarak bana aynı tadı verebilmiş değil. Eski olduğundan nostaljik mi düşünüyorum bilmem, araştırırken yalnız olmadığımı fark ettim.

Bir grup bilgisayar meraklısı, MSN’i mezarından çıkarmak ve ara sıra nostalji yapmak için Escargot adında garip bir proje başlatmış. Bu proje MSN Messenger ve Windows Live Messenger sürümlerinin Microsoft tarafından ilgili sunucular kapatılmış olmasına rağmen alternatifler üzerinden halen çalıştırılmasını sağlıyor. Tabi bilgi akışı “Escargot” üzerinden gerçekleşiyor bu nedenle “eski yeni MSN”i deneyimleyebilmek için burada bir hesap açmanız gerekiyor. Ne kadar güvenilirdir bilinmez, Technopat olarak kullanmanız durumunda herhangi bir sorumluluk kabul etmiyoruz lakin sanal makineye kurup eski zamanları yad etmek için çok güzel olduğu söylenebilir.

Umarım sizler için çeşitli kaynaklardan derleyip yeniden yazdığımız bu hikayemizi beğenmişsinizdir. Sizin de MSN, Skype ve mesajlaşma uygulamaları ile ilgili paylaşmak istediğiniz bir anı varsa yorumlara yazın hep beraber okuyalım. İnternet kafeler, garip saç kesimleri ve Samsung E250’ler ile birbirimize MSN adreslerimizi gönderdiğimiz zamanlara bir “flashback” yapalım. Sevgilerle.