Jira tarafından oluşturulan blog girdileri
Bugün 28.03.2021.
Coronanın beni dört duvar arasında hapis ettiği ilk gün. Karantinaya alınıp elime saçma sapan ilaçların tutuşturulduğu ilk gün. Şimdiden sıkılmaya başladım bile. Ben iyiyim, başı uykusuzluktan her gün ağrıyan adamın Corona olduğunda başı bile ağrımıyor. Tepkim ağır geldi...
90'ların sonu ve 2000'lerin başında çocuk olan çoğu kişi bu cümleyi defalarca duymuştur.
Akşam olur, araba park edilir ve arabadan çıkmadan önce günümüzdeki gibi telefon vs. almak yerine ilk önce teyp alınırdı. Teyp eve götürülür, arabanın anahtarının yanına güzelce konulur ve arabaya takılmak...
Biz komando değiliz ki her dağda leşimiz olsun. Biz bahriyeli değiliz ki her limanda sevgilimiz olsun. Biz jandarma değiliz ki sırtımızda çantamız olsun. Biz havacıyız kızım bırak bizim de havamız olsun.
İnsan neye bakarsa o olurmuş. Ben sana baktım, biz bir bütün olduk. Aslında en başından beri böyleydi. Ay’ın farklı evreleriydik. Sen ilk, ben son hali. Evren, bizi sonsuz bir döngüyle birbirimize bağlamıştı.
İkimiz de aynıydık; bir bütünün farklı parçaları. Sen ilk hali ben son. Bizim yolumuzu...
Seni nasıl seviyorum biliyor musun? ''Ot yağmuru nasıl severse, ayna ışığı nasıl severse, balık suyu ve insan ekmeği nasıl severse, sarhoşun şarabı, şarabın billur kadehi sevdiği gibi, annenin çocukları, çocukların anneleri sevdikleri gibi, Lenin’in inkılâbı ve inkılâbın Marx’ı sevdiği...
İstanbul Avrupa'da yaşayıp da burayı bilmeyen yoktur. Aslında ilçe değildir, Bahçelievler'e bağlı bir mahalledir ancak çoğu ilçenin imkanında büyük bir altyapı ve çevreye sahiptir. Her türlü ihtiyacınızı en ucuza giderebileceğiniz bir yerdir en başında.
Kasaba mı ihtiyacın var? BİM'in...
Eğer mayısta doğmuş bir Türk evladıysanız, mayısı ayrı bir seversiniz. Bir de burç meselesi var değil mi? Sabaha karşı 5'de annemin uykusunu rahatsız ederek dünyaya gelme arzusuyla boğalığımı, yani burcumu bir kez daha kanıtlamışım herkese. Biliyorum, bir balık kadar ponçik değiliz ama bugüne...
Bir gün uyanıyorsun, yataktan kalkıyorsun ama kalkmakla kalıyorsun. Gözlerini yeni açan bir bebeğin dünyayı tanıma gayretinin hayranlığına ulaşmış gibi etrafına bakıyorsun, bakakalıyorsun. Yüzünü yıkamaya, aynanın karşısına geçip saç baş düzeltmeye mecalin kalmıyor. Cama çıkıyorsun; sokakta...
Şehir sadece gezilerek keşfediliyor. Gerçi küçük de. Buradan Kadıköy'e yürüsem daha uzun sürer herhalde.
Bir gün eve gelirken tesisatçıya uğradım, baktım içeride çıraktan başka kimse yok, dedim, ''Muhittin Usta yok mu?'' diyor ki; negatif!
Sanki İstanbul'un göbeğinde borucu değil, Suriye'nin güneyinde bordo bereli. PUBG oynamaktan beynini yakmış andaval. Tamam sonra uğrarım deyince de pozitif...
Kitap: Hayvan Çiftliği.
Bu kitabı sıradan bir çerez fabl öyküsü kategorisinden çıkarabilmek için karakterlerin tarihte kimlerin yerini tuttuğunu kavramak gerekiyor. Yazar, yarım asırdan daha fazla süre önce Stalin döneminin eleştirisini bu kitap üzerinden sembolik olarak yapsa da aslında...
30 masalı, küçük çaplı esnaf internet cafelerden hallice bir internet cafemiz vardı lisede. Bodrum katta bulunan, duvarları yıkık dökük, rutubetli, küçük camlı, kışları biraz serin geçen, çift kapısı olan bir mekandan bahsediyorum. Evet, arkadaşlarınızla dersi ekip CS 1.6 kapışmak için çok ideal...
Burası Heathrow, John F. Kennedy olsa beğenirdiniz ama burası ISL :)
Yıl 2012 ya da 2013 olması lazım, tam hatırlamıyorum. Güzel bir apron tozu bırakayım size.
Hidrolik sisteminde ilk defa çalışacağım bir uçak için oluşturulan ekibin içindeydim günlerden bir gün. Uçak yolcu uçağı değil, bir iş adamının özel jeti. Adamın hangarı yok tabi, parayı veriyor, bakımını sektörde olan şirketlere yaptırıyor.
Neyse yeni uçak, yeni mühendislik göreceğiz diye bana...
Bir civciv yumurtadan çıktıktan sonra 7-8 gün hiçbir şey yemeden içmeden yaşayabilir. Boyalı civcivler boyamak için toz boyalı suyla ıslatıldığından kurutulsa bile yaşamaları imkansızdır.
Peki nasıl boyuyorlar?
Civcivleri boyamak için toz boya alıp kazanlarda kaynatırlar ve biraz soğuduktan...
Frankfurt Havalimanı'nda 2 günden fazladır bütün bagaj sistemleri çöktü ve 50.000 kişinin bagajı uçaklara yüklenemedi. Yolcular habersiz, bagajlarını uçakta olduklarını sanarak seyahat ediyorlar, varınca haberi alıyorlar. Bu olay İstanbul'da olsaydı bütün halk ve medya, 3. dünya savaşı çıkmış...
Bir zamanlar Sabiha'da görev alırken :) Engine Run up da kısaca motor bakımı öncesi motorlar kapanmadan önce yapılan motor testidir. Tam bir çakma(!) mühendis tanımı oldu :)
Bugün Teknofes'deydim. 3 saat gibi bir süre takıldım etkinlikte. Çektiğim fotoğrafları paylaşayım, gidemeyenler ortamı görsün istedim.
Neler Yaptım?
F-16, Atak ve SU-35 gösterilerini izledim. Bunun dışında sadece stant gezdim. Zaten uçaklar her sene gelen aynı model uçaklardı. Fotoğraflarını...
Atatürk Havalimanı'nda yoğun bir gündü ve bu nedenle park yeri sıkıntısı çekiliyordu. THY'nin A321 uçağı arızası olmamasına rağmen hangarın önüne park etti. İnen yolcular otobüslerle terminale taşınacaktı.
Yolculardan biri bu durumdan mutsuz olur. İnmeden önce kabin amirine şöyle der...