NOT: Bu yazıyı 5 gün önce yazdım Bugün Blog olarak çevirdim.
Bugün 7 Nisan. Bundan tam 22 sene önce bugün Adana/Ceyhan'da yaşanan THY'ye ait bir Boeing 737-400'ün başına gelen olayları dile getireceğim özet olarak.
Tarih: 7 Nisan 1999, saat gece yarısı suları. Yaklaşık 1 saat önce yolcu getiren ve Cidde'den yolcu almak için o zamanlar 3 yıl 10 aylık olan T.C.-JEP tescilli THY'ye ait "Trakya" isimli Boeing 737-400 Cidde'ye gitmek için hazırlanmaktadır. Uçak boş olarak gidecektir. 4 kabin memuru ve 2 pilot olmak üzere toplam 6 mürettebat ile hazır bir şekilde bulunmaktadır. Tam o gece fırtına çıkmıştır. Kule görevlisi pilotlara "Kalkmanızı önermiyorum" demiştir. Ancak pilotlar dinlememiştir.
Sonra taksi yapmak için izin ister ve izin verilir ancak kule görevlisi yine uyarır. Sonra piste giriş ve kalkış için pilotlar izin ister. Kule izin verir ve yine "Kalkmanızı şiddetle önermiyorum" der. Pilotlar ise "Anlaşıldı, tamam" şeklinde cevap verir ve 7 Nisan 1999 saat 00:30'da Adana Şakirpaşa havalimanından kalkışını yapar. Yaklaşık 5 dk kadar kendisindedir iletişim frekansı. Sonrası için İncirlik'e devreder. Sonra İncirlik frekansına geçer ve İncirlik üssü hava durumu hakkında bilgi ister ve "4 tarafın kapalı." diye uyarır. Pilot da "Önümüzde hava karanlık ve kapalı ancak kuzeyde 20 mil uzaklıkta hava açık görünüyor" der ve (bu kısmından emin değilim) "Akdeniz'e çıkarsak kurtarırız" der.
Ancak sonrasında bir iletişim geçmemiştir. Uçağın arıza, emergency vs. gibisinden bir bildirim olmamıştır kuleye. Kule şüphelenmiştir ve çağrı yapmaya başlamıştır. 8-10 defa çağrı yapmıştır ancak uçak çağrılara cevap vermemiştir. Daha sonra Adana kule incirlik Kule'nin bu çağrılarını duymuştur ve Adana kule kendi frekansından çağrı yapmaya başlamıştır ve Incirlik'e "Radarda görebiliyor musun?" diye sorar. İncilik de "Göremiyorum" diye cevap verir.
Daha sonra Adana Şakirpaşa havalimanında yerde olan başka bir THY uçağının pilotları ise Adana kulenin çağrılarını duymuş ve onlar da kendi frekanslarından çağrı yapmıştır. Çağrılara yanıt gelmeyince Adana kuledeki kule görevlisi köylere veya tarlalara düşmüş olabileceğinden jandarmayı aramıştır ve nöbetçi çavuşa durumu anlatmış. "Eğer bir köyden patlama gibi bir ses gelmiş mi diye bir sorun bütün köylere" demiştir. Yaklaşık yarım saat sonra çavuş kule görevlisini aramış ve "Bir köyden ihbar geldi, patlama gibi bir ses duymuşlar acaba uçaktan mı gelmiş yoksa petrol hattından mı?" diye sormuş. (Bu arada oralarda bir petrol boru hattı varmış oralardan geçen.)
Daha sonra o da bilmediğini eğer bir gelişme olursa beni arayın demiş çavuşa. Gün ağardığında ise her şey ortaya çıkmış. Uçak Ceyhan ilçesinin merkezinden yaklaşık 4-5 km uzaklıkta olan Adatepe'de, o zamanlar Anap'ta millet vekili olan Mehmet Ali Bilici'nin tarlasına düşmüş. Tarlanın sahibi Bilici de o gün bir düğüne gitmiş ve havanın kötü olduğunu fark etmiş. Daha sonra sabah haberi alınca direkt olay yerine gitmiş ve gittiğinde İncirlik üssü komutanları, devlet erkanının bir kısmının ve halkın da olduğunu görmüş.
Daha sonra olay yerine yakından bakınca tarlada 30 metre çapında, yaklaşık 15 metre derinliğinde bir krater açıldığını görmüşler. Etrafa baktıklarında sadece o krater ve uçağa ait çok ufak parçalar bulunmuş. Daha sonra olay yerine yaklaşık 250 metre yakınında ise kuyruğa ait parçalar bulunmuş. Daha sonra toprağı kazmışlar ve kara kutuları bulunmuş. Kutular incelenmek üzere İstanbul'a THY Teknik'e götürülmüş. Uçağın düşme sebebi 2 ihtimale dayandırılmış. Ya o yıllarda 737'lerin başına gelen rudder issues (yani kuyruk dümeni sıkışması) olayı ya da farklı bir arızadan dolayı düştüğü düşünülüyor. Hatta bu olayı duyan Boeing, ilk söylediğim ihtimali düşünerek suçlu duruma düşmemek için kara kutunun içindeki verileri silmeye çalıştırmış. Hatta bazı Amerikan uzmanlar THY Teknik'tekilere kara kutunun Databoard'ı üzerine alkollü mendil ile temizlemelerini söylemişler. Ancak yine de THY Teknik'tekiler kara kutunun kullanım kitapçığına baktıklarında "databoard'a alkol temas ettirilmemelidir!" şeklinde görmüş ve yapmamışlar.
Daha sonra kara kutu kayıtlarında uçağın göstergelerinin kalkarken düzgün yükseldiğini ancak göstergelerin hızı 260 knots civarından bir anda bir anda 45 knots civarlarına kadar düştüklerini gösteriyor. Ve pilotlar uçağın stall durumuna girdiğini düşündükleri için tırmanmayı azaltmışlar. Daha sonra kabin içi sesi kaydeden kara kutuda ise kabin görevlilerinin kokpitte olduğu duyuluyor. Daha sonra uçak bir anda dalışa geçtiğini gösteriyor.
Sonuç olarak uçağın düşmesinin sebepleri olarak hava şartlarının kötü olması, pilotların uçağın uçuşa hazırlık kontrol listesi (pre-Flight checklist)'te bulunan pitot statik sistemi (yani pitot tüplerinin donmaması için kullanılan sistem) aktif etmemeleri ve bundan dolayı stall durumuna girdiklerini düşündüklerinden tırmanışı durdurması: bu maddeye bağlı olarak uçağın göstergelerinin yanlış gösterdiklerinin farkında olmamaları, kabin görevlilerinin kokpitte olmasından dolayı pilotların dikkatinin dağılması ve diğer göstergelere dikkat etmeyip uçağı stabil hale getirememelerinden kaynaklanmaktadır. Uçağın fırtına bulutlarının içinde türbülansa girmesiyle birlikte uçak kontrolden çıkmasıyla ani bir dalışa geçerek; saatte yaklaşık 1200 km/h hız ile (yani ses hızına yakın bir şekilde) ve ses hızının üstünde dalıştan dolayı uçağın havadayken yapısal hasar almasına (ki uçağın kuyruk kısmına ait parçalar düştüğü yerin yaklaşık 250 metre uzağında bulunduğu bunu gösteriyor) neden olmuş ve bunun üzerine uçağın kuyruk kısmının havada parçalanmasına sebep olmuş. Uçağın gövde biçiminde tarlaya çakılmasına, neredeyse ses hızında çarptığından dolayı uçağa ait neredeyse hiç büyük parça kalmamasına ve çok küçük parçalara ayrılmasına neden olmuştur. Bu olaydan sonra THY bunun gibi olayların bir daha yaşanmaması için daha da disipline önem vermiştir.
Umarım bir daha böyle olaylar yaşanmaması dileğiyle. Allah rahmet eylesin.
Kaynaklar: THY uçağı Adana’da düştü
Ölüme uçtular
7 Nisan 1999 – THY Ceyhan Kazası
Ek olarak Kerem Gök'ün videosu.
Bugün 7 Nisan. Bundan tam 22 sene önce bugün Adana/Ceyhan'da yaşanan THY'ye ait bir Boeing 737-400'ün başına gelen olayları dile getireceğim özet olarak.
Tarih: 7 Nisan 1999, saat gece yarısı suları. Yaklaşık 1 saat önce yolcu getiren ve Cidde'den yolcu almak için o zamanlar 3 yıl 10 aylık olan T.C.-JEP tescilli THY'ye ait "Trakya" isimli Boeing 737-400 Cidde'ye gitmek için hazırlanmaktadır. Uçak boş olarak gidecektir. 4 kabin memuru ve 2 pilot olmak üzere toplam 6 mürettebat ile hazır bir şekilde bulunmaktadır. Tam o gece fırtına çıkmıştır. Kule görevlisi pilotlara "Kalkmanızı önermiyorum" demiştir. Ancak pilotlar dinlememiştir.
Sonra taksi yapmak için izin ister ve izin verilir ancak kule görevlisi yine uyarır. Sonra piste giriş ve kalkış için pilotlar izin ister. Kule izin verir ve yine "Kalkmanızı şiddetle önermiyorum" der. Pilotlar ise "Anlaşıldı, tamam" şeklinde cevap verir ve 7 Nisan 1999 saat 00:30'da Adana Şakirpaşa havalimanından kalkışını yapar. Yaklaşık 5 dk kadar kendisindedir iletişim frekansı. Sonrası için İncirlik'e devreder. Sonra İncirlik frekansına geçer ve İncirlik üssü hava durumu hakkında bilgi ister ve "4 tarafın kapalı." diye uyarır. Pilot da "Önümüzde hava karanlık ve kapalı ancak kuzeyde 20 mil uzaklıkta hava açık görünüyor" der ve (bu kısmından emin değilim) "Akdeniz'e çıkarsak kurtarırız" der.
Ancak sonrasında bir iletişim geçmemiştir. Uçağın arıza, emergency vs. gibisinden bir bildirim olmamıştır kuleye. Kule şüphelenmiştir ve çağrı yapmaya başlamıştır. 8-10 defa çağrı yapmıştır ancak uçak çağrılara cevap vermemiştir. Daha sonra Adana kule incirlik Kule'nin bu çağrılarını duymuştur ve Adana kule kendi frekansından çağrı yapmaya başlamıştır ve Incirlik'e "Radarda görebiliyor musun?" diye sorar. İncilik de "Göremiyorum" diye cevap verir.
Daha sonra Adana Şakirpaşa havalimanında yerde olan başka bir THY uçağının pilotları ise Adana kulenin çağrılarını duymuş ve onlar da kendi frekanslarından çağrı yapmıştır. Çağrılara yanıt gelmeyince Adana kuledeki kule görevlisi köylere veya tarlalara düşmüş olabileceğinden jandarmayı aramıştır ve nöbetçi çavuşa durumu anlatmış. "Eğer bir köyden patlama gibi bir ses gelmiş mi diye bir sorun bütün köylere" demiştir. Yaklaşık yarım saat sonra çavuş kule görevlisini aramış ve "Bir köyden ihbar geldi, patlama gibi bir ses duymuşlar acaba uçaktan mı gelmiş yoksa petrol hattından mı?" diye sormuş. (Bu arada oralarda bir petrol boru hattı varmış oralardan geçen.)
Daha sonra o da bilmediğini eğer bir gelişme olursa beni arayın demiş çavuşa. Gün ağardığında ise her şey ortaya çıkmış. Uçak Ceyhan ilçesinin merkezinden yaklaşık 4-5 km uzaklıkta olan Adatepe'de, o zamanlar Anap'ta millet vekili olan Mehmet Ali Bilici'nin tarlasına düşmüş. Tarlanın sahibi Bilici de o gün bir düğüne gitmiş ve havanın kötü olduğunu fark etmiş. Daha sonra sabah haberi alınca direkt olay yerine gitmiş ve gittiğinde İncirlik üssü komutanları, devlet erkanının bir kısmının ve halkın da olduğunu görmüş.
Daha sonra olay yerine yakından bakınca tarlada 30 metre çapında, yaklaşık 15 metre derinliğinde bir krater açıldığını görmüşler. Etrafa baktıklarında sadece o krater ve uçağa ait çok ufak parçalar bulunmuş. Daha sonra olay yerine yaklaşık 250 metre yakınında ise kuyruğa ait parçalar bulunmuş. Daha sonra toprağı kazmışlar ve kara kutuları bulunmuş. Kutular incelenmek üzere İstanbul'a THY Teknik'e götürülmüş. Uçağın düşme sebebi 2 ihtimale dayandırılmış. Ya o yıllarda 737'lerin başına gelen rudder issues (yani kuyruk dümeni sıkışması) olayı ya da farklı bir arızadan dolayı düştüğü düşünülüyor. Hatta bu olayı duyan Boeing, ilk söylediğim ihtimali düşünerek suçlu duruma düşmemek için kara kutunun içindeki verileri silmeye çalıştırmış. Hatta bazı Amerikan uzmanlar THY Teknik'tekilere kara kutunun Databoard'ı üzerine alkollü mendil ile temizlemelerini söylemişler. Ancak yine de THY Teknik'tekiler kara kutunun kullanım kitapçığına baktıklarında "databoard'a alkol temas ettirilmemelidir!" şeklinde görmüş ve yapmamışlar.
Daha sonra kara kutu kayıtlarında uçağın göstergelerinin kalkarken düzgün yükseldiğini ancak göstergelerin hızı 260 knots civarından bir anda bir anda 45 knots civarlarına kadar düştüklerini gösteriyor. Ve pilotlar uçağın stall durumuna girdiğini düşündükleri için tırmanmayı azaltmışlar. Daha sonra kabin içi sesi kaydeden kara kutuda ise kabin görevlilerinin kokpitte olduğu duyuluyor. Daha sonra uçak bir anda dalışa geçtiğini gösteriyor.
Sonuç olarak uçağın düşmesinin sebepleri olarak hava şartlarının kötü olması, pilotların uçağın uçuşa hazırlık kontrol listesi (pre-Flight checklist)'te bulunan pitot statik sistemi (yani pitot tüplerinin donmaması için kullanılan sistem) aktif etmemeleri ve bundan dolayı stall durumuna girdiklerini düşündüklerinden tırmanışı durdurması: bu maddeye bağlı olarak uçağın göstergelerinin yanlış gösterdiklerinin farkında olmamaları, kabin görevlilerinin kokpitte olmasından dolayı pilotların dikkatinin dağılması ve diğer göstergelere dikkat etmeyip uçağı stabil hale getirememelerinden kaynaklanmaktadır. Uçağın fırtına bulutlarının içinde türbülansa girmesiyle birlikte uçak kontrolden çıkmasıyla ani bir dalışa geçerek; saatte yaklaşık 1200 km/h hız ile (yani ses hızına yakın bir şekilde) ve ses hızının üstünde dalıştan dolayı uçağın havadayken yapısal hasar almasına (ki uçağın kuyruk kısmına ait parçalar düştüğü yerin yaklaşık 250 metre uzağında bulunduğu bunu gösteriyor) neden olmuş ve bunun üzerine uçağın kuyruk kısmının havada parçalanmasına sebep olmuş. Uçağın gövde biçiminde tarlaya çakılmasına, neredeyse ses hızında çarptığından dolayı uçağa ait neredeyse hiç büyük parça kalmamasına ve çok küçük parçalara ayrılmasına neden olmuştur. Bu olaydan sonra THY bunun gibi olayların bir daha yaşanmaması için daha da disipline önem vermiştir.
Umarım bir daha böyle olaylar yaşanmaması dileğiyle. Allah rahmet eylesin.
Kaynaklar: THY uçağı Adana’da düştü
Ölüme uçtular
7 Nisan 1999 – THY Ceyhan Kazası
Ek olarak Kerem Gök'ün videosu.