Bundan 6-7 sene önce komşumuzun erik ağacına hayretle bakardım. Yaz bitmek üzereyken tüm eriklerini toplar, hoşaf yapardı. Bense sadece o tatlı eriklere bakmakla yetinirdim. Komşumuz bize verirdi ama benim gözüm hiç bir zaman verdiği ile yetinmedi.
Aradan 1 yıl geçti. Yeniden erikler çıktı. Bu sene kararlıydım. Ağaçtaki erikleri toplayacaktım. Yanıma mahalleden 3 tane arkadaşımı aldım. Herkesin elinde ikişer poşet bunları doldurmaya yemin etmişiz. 3 kişi ağacın tepesine tırmanmaya başladık. Hatta yarış bile yapıyoruz ilk kim toplayacak diye.
Neyse biz bir yandan toplayıp bir yandan yerken ağacın tepesindeki arkadaşım bağırmaya başladı: Sahip geliyor!! Diye. Hepimiz ağaçlara astığımız poşetleri yere atıp bir an önce inmeye çalışıyoruz. Ben de uyanıklık edip herkesten önce inip kaçmak için yere 2 metre kala atladım. Sonrasına kendimi burnuma bir bez ile hastanede buldum. O gün bugündür erik yemiyorum.
Aradan 1 yıl geçti. Yeniden erikler çıktı. Bu sene kararlıydım. Ağaçtaki erikleri toplayacaktım. Yanıma mahalleden 3 tane arkadaşımı aldım. Herkesin elinde ikişer poşet bunları doldurmaya yemin etmişiz. 3 kişi ağacın tepesine tırmanmaya başladık. Hatta yarış bile yapıyoruz ilk kim toplayacak diye.
Neyse biz bir yandan toplayıp bir yandan yerken ağacın tepesindeki arkadaşım bağırmaya başladı: Sahip geliyor!! Diye. Hepimiz ağaçlara astığımız poşetleri yere atıp bir an önce inmeye çalışıyoruz. Ben de uyanıklık edip herkesten önce inip kaçmak için yere 2 metre kala atladım. Sonrasına kendimi burnuma bir bez ile hastanede buldum. O gün bugündür erik yemiyorum.