Unutulan Kut'ül Amare zaferimiz ve Halil Paşa

Merhabalar, bugün ne yazık ki pek fazla bilmediğimiz, yakın tarihimizin büyük zaferlerinden olan Kut zaferini harita eşliğinde anlatacağım. Bu bu blog adamakıllı, özenerek yazdığım ilk bloğum. Değerlendirirseniz sevinirim.

Kut'u Nasıl Kazandık?
Yıl 1915 sonları. Halil Paşa Erzurum'dan, 13. kolorduyu kumanda ederek Irak cephesine hareket emri alır. Bağdat önemlidir, cephede General Charles Townshend emrinde olan İngilizler ilerlemekte, Albay Sakallı Nureddin Paşa emrinde Türkler ise çekilmekte. Derken Halil Paşa gelir, ikisi de albaydır fakat Nureddin Bey daha kıdemli olduğundan Halil Bey onun emrine girer.
Halil-Pasa-3-Colorized-Enhanced.jpg
611-Colorized-Enhanced.jpg
95145563_10158189366558875_182475516681388032_n-1-Colorized-Enhanced.jpg
Türk ordusu Selman-ı Pak'a kadar çekilmiştir ve 22 Kasım 1915'te Selman-ı Pak muharebesi kendini gösterecektir. Muharebe başlar, İngilizler Dicle nehrinin sol sahilinden taarruza geçer.

Adsız.png


Bu arada Halil Paşa 5 taburunu çölden sürerek İngiliz ordusunu soldan yakalar. Kanlı muharebeler sonucu Türk ordusu zafer kazanır. İngilizler 4500'en fazla kayıp vererek ricata (geri çekilme) başlar. Fakat Türk ordusunun da zayiatı ağırdır. Nureddin Bey verdiği kayıpları düşünerek Bağdat üzerine çekilme kararı vermiştir. Halil Paşa, ricat edenlerin biz değil, onlar olduğunu, düşmanın meydanı boşaltacağını, meydan-ı harbi İngilizlere bırakmamalarını ister. Nureddin Bey durumu kabul eder ve ikinci bir emirle geri çekilme emrini değiştirir. Ertesi gün tahmin edildiği gibi düşman, meydanı boş bırakmıştır. Bu savaşın lehimize gelişen en büyük yanı İngilizlerin Kut şehrine çekilmesidir.

Bu sırada Halil Paşa'ya "Dicle Grup Komutanlığı" verilir. Albay Nureddin artık cephelerden yorulmuş ve hali kalmadığı için cepheden ayrılır.

Selman-ı Pak savaşında bozguna uğrayan İngilizler Kut'a sığınır. Bu arada ordu ancak 1916 Martında toparlanıp savaşa hazırlanabilir. General, Kut'tan çıkmak için yollar arar. Çünkü Halil Paşa şehri kuşatmıştır. Bunun için çıkan savaşlara "Felahiye muharebeleri" denir. Sanırım dört kere oluyordu bu muharebeler. General Dicle'nin Türklere göre sağ kısmından saldırır, Halil Paşa ve ordusu muharebeleri kazanır. Bu muharebeler bu şekilde devam eder.

Başarılı olamayan İngiliz General ve ordusunun akıbeti karanlık görünüyordur. Erzak sıkıntısı yaşayan İngilizlere, uçakla erzak yardımı sağlanmaya çalışılır. Fakat bu uçaklar hep Türk siperlerinde düşürülür veya hasar alır. Erzaklar da Türklerin eline geçer. İngilizler bundan da sonuç alamayınca Dicle üzerinden savaş gemisi ile erzak sağlamak isterler. Halil Paşa daha önceki muharebelerde İngilizlerden eline geçirdiği 2 "sahra topu"nu konuşlandırır. Geminin kontrol merkezi vurulunca gemi etkisizleşir ve ateşe devam edilir. Nihayet gemi batırılır. Halil Paşa bu gemiye "Kendi gelen" adını vermiştir nedense.

İngiliz ordusunda büyük bir erzak sıkıntısı yaşanıyordu. Hatta her gün birkaç asker açlıktan ölüyordu. Tek çare at eti yemekti. Aşağıdaki karede Kut'taki bir grup Hintli askeri görüyoruz.
kut-ul-amara-musluman-hintli-askerler-Colorized-Enhanced.jpg


General, Halil Paşa'ya 1 milyon Sterlin, sayıca top ve tüfek ve birkaç şey daha karşılığında Basra'ya çekilmelerine müsaade teklif eder, Halil Paşa'nın cevabı ret olur. Anlaşmadaki para 2 milyona çıkarılsa da (hatta bu mektubu Halil Paşa'ya bizzat Lawrence verir) Paşanın cevabı değişmez.

Halil Paşa İngilizler için çare kalmadığını, teslim olmaları gerektiğini ifade eder ve defalarca teslim olmalarını ister. İngilizler mecbur kalır, 29 Nisan günü teslim olurlar!

O gün çekilen İngiliz ve Türk subaylarının bir fotoğrafı:
4c1b4e02-b54d-4392-8bc3-5db2102788c5-Colorized-Enhanced.jpg

Osmanlı ordusu bu muharebelerde 300'den fazla subayı ile 10.000'den fazla erini şehit ve yaralı verir. Buna karşılık 5 general, 481 subay ve 13.300 er (Halil Paşa'nın hatıralarında böyle belirtilmiş) esir alınır. Ayrıca otuz bine yakın İngiliz askeri de bu cephedeki muharebelerde öldürülmüştür. 33 yaşındaki Halil Paşa'nın rütbesi tuğgeneralliğe çıkarılır. İngiliz ordusu 300 yıldır ilk defa teslim olur ve Britanya tarihinde ilk kez bu kadar askerleri esir düşer. Çünkü karşıda Türkler vardır!


Kut'u Nasıl Kaybettik?
Paşa hatıralarında der ki, "Mantık değil, hayaller çalışmaya başladı mı, kazanılan zaferler kaybedilmiş demektir." öyle de olmuş ne yazık ki.

Harp bitmemişti, yıl 1917'ydi. Derhal kuvvet takviyesi yapılması gerekiyordu. Çünkü İngilizler belli ki daha büyük bir ordu ile tekrar gelecekti. Zaten Hindistan'dan, Irak'a adeta tabur yağıyordu. İşte bu sırada ne yapmaya çalıştığı belli olmayan bir grup Alman subayları bir işler çeviriyordu. Halil Paşa'ya İstanbul'da umumi karargahtan son derece gayri askeri ve saçma bir emir geldi. Dicle cephesindeki kuvvetlerin Kirmanşah şehrine hareket etmesi yazıyordu, bu intihardı.
Kirmanşah - Google Haritalar - Google Chrome 29.05.2021 06_06_19.png

Halil Paşa emre uymadı, uymamalıydı. Fakat bu emrin tekrarı niteliğinde, "Harbiye nazırı Enver" yazılı bir emir daha gelince Halil paşa itaatsizlik edemez ve emrindeki 13. kolorduyu Kirmanşah şehrine gönderir.

İngilizler de boş durmaz tabii. 100.000 kişilik devasa ordusuyla Kut'a ve tabii Bağdat'a yönelir. Kanlı ve şiddetli mücadeleler başlar. O bölgede ise 13.000 kişilik 18. kolordumuz vardır. Başında ise meşhur Kazım Karabekir... Çarpışmalar sonucu İngilizler ordularının yarısından fazlası yok olur. Ordu kumandanı Kazım Paşa, Halil Paşa'nın da deyimiyle mucizeler yaratıyordur. Fakat bizim ordumuzun da yarısına yakını kaybedilir. Bu savaşlar sonunda zaferimizden bir yıl sonra Kut ve Bağdat İngilizlerin eline geçer.

Evet, mantık yerine hayaller çalışmıştır.

Yorumlar

Güney cephesindeki tek zafer. Bana herkesin Çanakkale'yi vurgulaması gibi geliyor, kimse kaybedilen onca savaşa ve cepheye bakmıyor bile. Asıl ders yenilgiden çıkartılır.
 
Güney cephesindeki tek zafer. Bana herkesin Çanakkale'yi vurgulaması gibi geliyor, kimse kaybedilen onca savaşa ve cepheye bakmıyor bile. Asıl ders yenilgiden çıkartılır.
Zaten dünya savaşında iki önemli zaferimiz var. Biri Kut, diğeri Çanakkale. Söylediğinize katılıyorum fakat Çanakkale zaferi gerçekten de çok önemliydi, küçük bir zafer değildi. Kurtuluş savaşımızdaki başarıya da etkisi olmuştu.
  • En önemli madde: İngilizlerin Rusya'ya yapacağı yardımı engelliyoruz. Daha sonrasında Bolşevik ihtilali oluyor ve Rusya milli mücadele de bize destek veriyor (o devirde Rusya ile yapılan anlaşmalarda da Halil Paşa'nın büyük rolü vardır.)
  • İngilizlerin boğazı geçip İstanbul'a ulaşmasını engelliyoruz.
  • Birçok zırhlı düşman gemisini batırıyoruz, asker kaybı veriyoruz.
 

Blog girdisi detayları

Ekleyen
araba lastiği
Okuma süresi
3 dakika okuma
Görüntüleme
1.811
Yorumlar
4
Son güncelleme
Değerlendirme
5,00 yıldız 2 değerlendirme

Tarih kategorisindeki diğer girdiler

araba lastiği adlı kullanıcının diğer girdileri

Bu girdiyi paylaş

Geri
Yukarı