Bir gece yarısı yandaki evde oturan komşum telaşla kapımı çaldı. Uykuya geçmek üzere iken terastan gelen seslere kalkıp baktıklarında biri ağzında bir kedi taşıyan iki köpek görmüşler. Dışarı çıktılarında kimse yokmuş.
Fener alıp araştırmaya başladığımda bahçenin en uzak köşesinde eşimin gözde kedisi Kadife Hanım'ı çimenlerin üzerinde hareketsiz yatar vaziyette buldum. Ağzından, hatta gözünün kenarından sızan hafif kan ile arka ayaklarını felçli gibi kıpırdatamaz vaziyetteydi. Bir ara kendine gelir gibi oldu azıcık sürünerek ilerledi ama ayağa kalkması artık imkansızdı. Yarım saat can çekişmesini izlemek zorunda kaldım. Sonra öldüğünü farkettiğimde kurtulduğunu düşünerek teselli olmaya çalıştım.
Bu işi yapan muhtemelen beslemekte olduğum çok sayıdaki sokak köpeğinden iki tanesiydi ama hayvanları suçlayamıyorum. Kedilerim de sürekli tok oldukları halde ya kuş yavrusu ya da fare yavrusu öldürüp kapının önüne (sanırım hediye diye) bırakıyorlar. İki defa köpeğin ağzından kirpi kurtardım. Bir defasında bukalemun benzeri ilk defa gördüğüm harika bir yaratığı Kadife Hanım'ın elinden kurtarmıştım. Bulunduğum yerde çok sayıda ufak kertenkele var. Kedilerimin görüş alanına girdiklerinde kurtuluş şansları pek kalmıyor. Genellikle bunu oyun gibi görüyorlar.