Askeri ve ekonomik gucun yoksa dis politikada sozun gecmez.
"Politics is war without bloodshed while war is politics with bloodshed"
Ecevit doneminde NATO ve Ingiltere'nin mudahale cabasina ve ambargo yememize ragmen Kibris harekati bence cok onemli bir hamleydi. "Akdeniz'de biz variz" mesaji verdi dunyaya. Bugun olsa ayni operasyonu yapamayiz. Kameralar onunde efelenir bizimkiler ama macasi yemez asker gondermeye.
Yine Ecevit doneminde Kenya'dan PKK nin basinda elemanin bordo bereliler tarafindan paketlenmesi, dis baskilara ragmen gidip Yunan konsoloslugunun ve korumalarin elinden alinip paketlenip Turkiye'ye getirilmesi buyuk olay.
Ciller doneminde Kardak krizindeki zekice hamlelerimiz. Yunan genel kurmay baskani istifa etti kardak olaylari sonrasinda. Dusun ki sen bir operasyon yapiyorsun ve neticesinde hic kan dokmeden oyle bir askeri/ siyasi basari kazaniyorsun ki baska bir ulkenin g.k baskani istifa ediyor.
Yine Ciller doneminde PKK kamplarini yok etme noktasina gelen basarili operasyonlar. Sonradan Kan Uykusu belgeseline konu olanlar bunlar. Kendi sinirlarin icinde askeri operasyon yaparsin da, ortak sularda ya da Suriye - Iran topraklarinda operasyon yapmak yurek isi.
Bence gunumuz Turkiye'sinde bize en cok sayginlik kazandiran sey kendi askeri fuze/SIHA teknolojisi. Dedigim gibi askeri ve ekonomik gucun yoksa diplomasi ile hic bir sey elde edemezsin.
Tum bu yazdiklarim Ataturk'un siyasi ve askeri dehasinin yaninda devede kulak kalir. Neredeyse kursun atmadan Ingiliz isgalini Istanbul'dan silmis bir adam kendisi.
Fransizlar'dan Hatay'i aldi; yine siyasi bir basari.
Mustafa Kemal’in kafasında Hatay’ın vatan topraklarına katılması konusu her zaman birinci önceliğini koruyordu. Atatürk’ün “Kırk asırlık Türk yurdu düşman elinde kalamaz” söylemi Hatay konusundaki düşüncesini belirtiyordu.
www.cumhuriyet.com.tr